ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
biontech vurulanların anlık sağlık durumları
-
cehaleti övmek için fırsat kollanan başlık.
aşıyı vurulanlar olarak "öldük" diyelim de çiftetellisini oynayıp rahatlasın soytarılar. yoksa bitmez bu geyik.
atla gel şaban'da şaban olmaması
-
kemal sunal'ın zamanında güzel bir şekilde açıklık getirdiği şey:
" ...bundan sonra filmlerde şaban adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. millet şaban olarak biliyor. bu yıl, firma yanlışlık yaptı. film adım niyazi. adının atla gel niyazi olması lazım. afişler, lobiler hepsinde atla gel şaban oldu. seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın niyazi, afişte şaban, demedi. farkına bile varmadı. kemal sunal’ın adı, niyazi olsa ne olur, şaban olsa ne olur?"
türk kızını yerde sürükleyip tekmeleyen pkk'lı
-
yurtdışındaki bir türk mitingine saldıran pkk'lı grubun içindeki en iğrenç pkk'lıdan biri.
31. saniye:
https://www.facebook.com/…121603628169/?pnref=story
15 kişi biri kadın iki kişiye saldırıyor, erkeği dövmekle kalmayıp kadını saçlarından sürükleyip suratına tekme indiriyor.
siz ne iğrenç bir topluluksunuz, pkk ve artığı pkk sempatizanları.
edit: bu arada bu olay, av agir hewa welat disa hat tarafından bern'de kürtlerin üzerine araba süren ülkücü olarak 5 saniyelik video ile adeta bir pkk dezenformasyonu şeklinde verilmişti.
neyse ki gerçeği görmüş olduk.
aynı dezenformatif hewal, birkaç hafta önce de demişti ki "türkün gücünü göreceksiniz" diyen özel harekatçı pkk tarafından tutuklandı...
gördük ki; olay aslında asparagas ve olayın asıl hali (bkz: hpg'nin özel harekatçı zannederek kaçırdığı deli)
2. abdulhamid'in fotoğraf arşivi
-
bilindiği üzere abdülhamid, kurmuş olduğu devasa hafiye ağıyla ün salmış bir sultandı. bu ağın daha etkili bir şekilde işleyebilmesi için kullandığı araçlardan biri fotoğraf oldu. yıldız sarayı'nda özel bir fotoğraf stüdyosu (neler yoktu ki zaten o sarayda) dahi kurdurduğu da bilinen bir gerçek.
sultan, 1880'lerde imparatorluğun dört bir yanına fotoğrafçılar gönderir ve 30 bin klişeyi (baskıda kullanılmak üzere, üzerine kabartma resim, şekil vb. çıkarılmış metal levhaya verilen ad. kaynak: tdk) aşan bir koleksiyon oluşturur. bu resimlerin bir bölümü o dönemin modernleşme çabalarını yansıtma amacı taşımaktadır. işte demiryolları olsun, batı tarzı mimariyi müjdeleyen binalar olsun. sultan bu fotoğrafları propaganda aracı olarak görmekteydi. abdülhamid batı'ya, kendi imparatorluk döneminde gerçekleştirilen toplumsal, bilimsel ve kültürel gelişmeleri göstermeyi ve batı'nın gözünde medeni bir imaj yaratmayı istiyordu.
sultan'ın diğer bir hedefi de yabancıların "oryantalist" bakış açılarını gözler önüne seren, osmanlı toplumunun makaraya alındığını düşündüğü fotoğrafların manipülatif etkisini kırmaktı. abdülhamid 1893 senesinde washington'da bulunan kongre kütüphanesi'ne (library of congress, söz konusu fotoğraf arşivinin bulunduğu kütüphane) içinde 1800'ün üzerinde fotoğraf bulunan 51 adet deri ciltli albüm gönderir. bir sonraki yıl da british museum'a albüm göndermeye karar verir. söz konusu fotoğraflar, içlerinde sultan'ın resmi fotoğrafçıları olan ermeni abdullah kardeşlerin de yer aldığı yedi fotoğraf atölyesinin katılımıyla derlenmiştir. fotoğrafların başlıca temaları ise manzaralar ve anıtlar ile eğitim ve sanayi alanlarında ulaşılan ilerlemelerdir. françois georgeon (fransız tarihçi) en iyi tasvir edilenin ise eğitim olduğunu belirtiyor: yeni inşa edilen okul binaları, kızların da aralarında bulunduğu üniformalı öğrenciler vs.
maalesef bu albümler yukarıda bahsi geçen kurumların raflarına öyle resmi bir törenle girememiş. georgeon, bunların arka kapıdan içeri alındığını ve tarihçiler tarafından ancak yüz yıl kadar sonra keşfedildiğini belirtiyor.
bütün bu bilgiler ve daha fazlası için, hatta akp'nin çizdiği abdülhamid figürünü yamultan bir biyografi okumak için françois georgeon, abdülhamid ıı le sultan calife (1876–1909), 2003.
düzeltme: imla.
zaman kiplerinde de bir sorun var gibi ama hiç uğraşamayacağım.
white walkers'ın lideri
poyraz karayel
milli piyango talihlisinin çılgın paylaşımları
-
bu kadar para çıkmış, sen kalk aldığın arabanın, kuzenlerinin fotoğrafını falan koy. başka bir yere gitme. kesimhane açacakmış bir de vizyonuna sıçtığım. gezeyim, göreyim, kendimi geliştireyim demek yok.
evet, bana amorti bile çıkmadı.
tamam sakinim.
mısır'da yapılan balkona sıfır köprü
-
mısır piramitlerini yapan ataları görse herhalde yüzlerine tükürür dediğim durumdur.
30 haziran 2014 stv'nin madımak yemeği tarifi
-
halk tv'nin menemen tarifiyle karşı atağa geçmesini beklediğim olay.
11 aralık 2021 tsk kararları
-
ordu laikliğin kalesiyken de yasaktı şimdi de yasak. ilk entryi okuyan bir zamanlar bülent ersoy genel kurmay başkanıydı sanacak.
denys boyko
-
2015'de uefa tarafından yılın kalecisi ödülüne aday gösterilmiştir. 3.3 miyon euro ise bedeli yine donanımhaber ölücüsü fikret başkana teşekkür etmek lazım.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bazıları yararken hüzünlendirir. yeni mezun bir arkadaştan;
"amk aylar oldu, aldığım puanla evdeki koltuğa bile yerleşemiyorum."
arabasıyla adama çarpıp umursamayan kadın
-
bugünün iç sıkan haberlerinden biri olmuş. adam atlamıştır, sen çarpmışsındır orasını bilemeyiz de adam yerde yatarken kezban sıkılma ifadesiyle telefondan e-maillerini kontrol etme hareketi nedir be ablam?
http://gundem.milliyet.com.tr/…/1839142/default.htm
(bkz: kezban trafikte)
ek:
kadına hakaret edilmesini doğru bulmuyorum fakat görüntü ne kadın ne erkek için etik.
birisi yerde can derdiyle uğraşırken (hele bu yaralanmada bizim de payımız varsa durum daha vahim) gidip o benim önüme atladının derdine düşülmez.
belki toplum olarak kadından daha duygusal bir tavır beklediğimiz için de tepki büyüyor olabilir ama burada kilit nokta şu: kadın çevredeki "sağlık" görevlilerine adamın nasıl da önüne atladığını anlatma derdinde. burada bir cinsiyet rolü yok; şunu ne erkek yapar ne kadın...
akabinde gazeteciye gösterdiği "küçük dağları ben yarattım" tavrı da durumu daha itici hale getiriyor ve oklar kendisine çevriliyor haliyle.