hesabın var mı? giriş yap

  • 16 dakikanın hepsini izledim, lan insanlar ne kadar ciddi, hiç gülmek akıllarına gelmiyor, bir tanesi elemanı dövecekti neredeyse.

    saygı saygı saygı. herkesin dilinde. kime göre saygı? herkes istiyor ki saygı duyulacak birisi olsun ortamda. yaşça büyük olur, mevkice büyük olur, bir şey olmazsa cinsiyet olur.

    bırakın isteyen istediği şaapsın.

  • köleleştirilen bireyin baskılara ve faşizme karşı olan duruşunu pencere ferforjelerini cezaevi penceresiyle simgesellestirerek kurtuluşunu dinamik bir süreç icerisinde imgelemek isteyen bir özgür kadının otantik müzik vurgusuyla burdayiz biz dercesine yakarışiylariyla var olma çabası.
    şaka lan şaka, delirmiş.

  • --- spoiler ---
    temel prensibi nedir?
    --- spoiler ---
    çok basit şekilde prensiplerini anlatmaya çalışacağım. mikrodalga fırın yaklaşık 2,5 ghz frekansta çalışan bir alettir. yani saniyede 2,500,000,000 defa titreşen bir ışığa sahiptir, bu dalganın yaklaşık uzunluğu 12 cm'dir. bu arada frekans ile ilgili temel bilgiler ve insanla etkileşimi üstüne ayrıntılı bilgi için:
    (bkz: frekans/@karanlikruya)

    bu frekans özel bir değerdir ve su, yağ, şeker gibi yalıtkan moleküller tarafından soğurulur. yani mikrodalga ışın bu moleküllerle etkileşime geçetiğinde rezonansa girer. bu titreşim sonunda sürtünmeyle ısı açığa çıkar ve yemeğiniz ısınır.

    --- spoiler ---
    biraz daha detaylı bilgi verelim
    --- spoiler ---
    siz cihazı çalıştırdığınız zaman yüksek voltaj fırın içindeki magnetron'u hareketi geçirerek mikrodalga frekanslarına çevirir. uluşan ışıma, dalga klavuzları yardımıyla hazneye gönderilir. bildiğiniz gibi fırın içinde dönen bir tabla vardır, bunun amacı daha fazla mikrodalga ışından yararlanmaktır. mikrodalganın yansıma ihtimali olan yerlere metal yansıtıcılar koyulur ve yemeğe isabet etmeyenler yansıyarak tekrardan yemeğe ulaştırılır.

    su, şeker, yağ gibi moleküller temelde yalıtkandır ve moleküllerine atomik olarak baktığımızda + ve - kutuplar görürüz, böyle bir yapıyı elektromanyetik bir alana koyduğumuzda kutuplar birbirinden ayrışacaktır ki buna polarizasyon diyoruz. yani bir taraf +, diğer taraf - olacaktır. eğer bunu saniyede 2,500,000,000 defa titreşen dalgalar ile sağlarsanız, haliyle bütün moleküller 1 saniye içinde devamlı yer değiştirmeye çalışır. sonuç olarak sürtünme sebebiyle yemeğiniz ısınır.

    --- spoiler ---
    yemek nasıl ısıtılır?
    --- spoiler ---
    mikrodalga fırınlarda genelde minimum'dan maksimuma değişen ayarlar olur, siz bu ayarları arttırdığınızda uygulanan elektromanyetik dalganın sıklığını arttırmış olursunuz. örneğin düşük modda 1 dakikada 2 defa 2,5ghz verirken, yüksek modda 60 defa verirsiniz yani kesintisiz olarak döngü tekrarlanır. (değerleri anlaşılması için verdim, gerçek değerler değildir.).

    mikrodalga yemeğin içindeki molekülleri ısıttığı için genelde içi sıcak, dışı pişmemiş olabilir, oysa ki normal bir fırında ısı kondüksiyon yardımıyla yemeğe ulaşır, bu sebeple dıştan içe doğru pişme gerçekleşir.

    yalnız bir şeye dikkat: mikrodalganın bulunduğu frekans, x-ışınları gibi yüksek sızma özelliğine sahip değildir, çünkü dalga boyu çok büyüktür. bu sebeple ancak belli bir derinliğe sızabilir. yani çok derin tabakalarda yemek ısıtmak zordur. bu arada
    (bkz: morötesi/@karanlikruya)

    ilgili frekans suyu hedef aldığı için yemeğinizden yüksek oranda su buharlaşacağını da unutmamanız gerekir ve tabii ki ilgili molekülün ısı kapasitesine göre yemeğinizin ısınma hızı değişecektir. yüksek spesifik ısı kapasitesine sahip yemek haliyle daha zor ısınacaktır. örneğin: çorba ısıtmak, et ısıtmaktan daha fazla zaman alır. hatta şöyle ilginç bir çalışma yapıp, bazı moleküllerin spesifik ısı kapasitesi değerlerini bulmuşlarreferans.

    --- spoiler ---
    neden mikrodalga fırın için metaller parlar?
    --- spoiler ---
    metaller temel olarak iletkendir ve yalıtkanlardan farklı olarak serbest hareket edebilen elektronlara sahiptirler. mikrodalga geldiğinde üstte anlatıldığı gibi moleküllerde polarizasyon yaratamaz, sadece serbest elektronlarla etkileşime geçer ve belli bölgelerde biriktirir. geri kalan dalga ise metal üstünen yansır ve yine geri döner. bir süre bu ışının etkisinde kalan metalde elektronlar özellikle ince-keskin uçlarda toplanır ve aniden fırına ait metal hedefe atlama yapabilir. buna "ark" diyoruz ve "parlama" olarak görüyoruz. yüksek enerji taşıyan bu atlama da fırına zarar verir.

    kaynaklar:
    https://www.explainthatstuff.com/…crowaveovens.html
    http://tera.yonsei.ac.kr/…t/microwaveoven_team1.pdf
    https://theappliancesreviews.com/…rating-principle/
    https://www.thekitchn.com/…-in-the-microwave-226064

  • ekşi yazarlarının yazdıklarından para kazanıyorsa ve ekşi hukuk gönüllülük esasına göre değil "***profesyonel***" işliyorsa buradaki mesajlara eşşşek gibi cevap vermek ya da praetorlara yönlendirmek zorundadır. parasıyla değil mi? skype-turkcell-facebook, benim herhangi bi sorunum için iletişim araçlarından yardım/destek talebi ettiğimizde ilgileniyor, aynı konumda olan ekşi sözlük sorumluları neden yapmıyor? yok efendim mesajı görmemişmiş. vallahi bunu webrazzi summitlerinde söylemeyin, dalga geçerler. böyle girişimcilik mi olur?!

  • japon kraliyet ailesi üyelerinin yemelerinin yasak olduğu zehirli balık. japonlar çok pahalı olduğundan dolayı bu paluğu sık sık yiyememekten yakınıyorlarmış. yedikleri zamanda kendilerini tabu yıkmış, ölüme meydan okuyan insanlar olarak görüyorlarmış. zehirlenme etkisini ilk olarak dilde ve dudaklarda uyuşmalarla gösterip, sinir sisteminin felciyle son buluyormuş. ilk yarım saat herşeyi görsenizde hareket edemediğinizden hiçbir şey yapamıyormuşsunuz. balığın bir porsiyonunun fiyatı ise yaklaşık 1000$ civarındaymış. hazırlanış şekli ise etin çok ince, bir zar gibi kesilerek çiğ bir şekilde tabağa dizilip süslenmesi şeklinde oluyormuş. bizden söylemesi.

    http://watanabe-junichi.net/archives/fugu.jpg

  • benim bildiğim casuslar elde ettikleri bilgileri gazete üzerinden halka servis etmez gizli saklı rakip devletlere satar. can dündar'ın yaptığı bırakın casusluğu tam bir gazetecilik örneğidir. illa casus arıyorsanız o görüntüleri can dündar'a temin eden adamı bulun. can dündar'a şu diktatörlük döneminde de böyle cesurca bir haber yaptığı için madalya takın. ya da durun en iyisi siz o madalyayı gotunuze sokun nasıl olsa 13 senede bundan zevk alır hale geldiniz.

  • apollo 11'de 16 bit mimari kullanildi, toplamda 71kb'lik bir hafiza vardi. ayrica otonom bir sistem de degildi, yani dunyadan yonetiliyordu. oyle gta 5 calistiracak bir sisteme gerek yoktu. saniyede 85.000 komut isleyebilen bir islemcisi vardi.

    insanlara cahil demeden once en azindan google'da arama yapmak cok zor olmamali.

    edit: başlık başa kalmış.