hesabın var mı? giriş yap

  • aynı algoritma, ekmek arasının yanında alınan içeceğin son yudumu ile ekmek arasının son lokmasını eş zamanlı olarak tüketilmesi işleminde de kullanılır. böylece ne "üff tıkandım, bi ayran daha alayım", ne de "amaann şimdi bu ayran da bomboş içilmez ki, bi yarım ekmek döner daha söliyim" israflarına mahal kalmaz.

    daha kesin çözüm cimrilik katsayısı olan "ck" değerinin artmasıyla sağlanır. ekmek arasının yanında içicek bi şey almazsınız, böylece baştan beri yerken zorlanacağınızı, tıkanacağınızı bildiğiniz için içecek alarak yaklaşık 1 ytl'lik bir kayıptan kurtulmuş olursunuz. bazen "ck" katsayısının değeri yeterince yüksek olmayan bünyeler de içeceksiz yemeyi denerler fakat bu katsayının düşüklüğü nedeniyle "homudu bi homu omu ayran homu alabilir uhu miyim usta" diyerekten başarısız olurlar.

    normaldir. bu katsayı, "km(kazanç miktarı)", "ytl(yetiştirilme tarzı limiti sabiti)", "tinitial(zaman)" ve "tfinal(zaman)" değerlerine bağlıdır. "ck" katsayısının formülü;

    ck= (tf - ti) x [1/(ytl x km)]

    şeklindedir. formulde de görüldüğü gibi, "ck" değerini arttırmak yani daha cimri olmak isteniyorsa, "km" -kazanç miktarı- değerinin azalması gerekmektedir.

    "i(gereksiz harcama)" değeri, "n(ihtiyaç)", "h(harcama)" ve "ck" değerlerinden etkilenen bir olgudur. şimdi yukarıda formülü verilen "ck" değerinin "i" yani gereksiz harcama miktarını nasıl etkilediğini görelim (bkz: acik ogretim programlari);

    i = n - (h/ck)

    böylece bu formüllerden çıkarılan sonuç nedir; "zengin ya da zengin çocuğu değil isek ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. ülkemizin milli servetlerine sahip çıkmalı, çatlak testinin altına elimizi koymalıyız. yaa ellerimizi yıkarken boşa akan sular..."

    tasarrufa giriş / açık öğretim - trt1 özel bölümü
    -- tasarrufu tesvik fonu 1980

  • neden bu kadar onemsendigini anlamadigim durum. arkadas whatsapp dedigin boku kullanabilmek icin karsi tarafin telefon numarasina sahip olman gerekmiyor mu? adamin numarasi sende varsa, whatsapp uzerinden engellese ne olacak, engellemese ne olacak? numarasi var sende? normal sms at? hic olmadi ara adami?
    (bkz: manyak misiniz lan)

  • size saygısız davranan erkeklere/kadınlara aşık olmak, peşlerinden koşmak.
    daha doğrusu, genel olarak size saygısı olmayan, nezaketten haberi olmayan ya da nezaketi, centilmenliği, hanımefendiliği, kibarlığı zayıflık gibi gören insanlarla arkadaş olmak.

  • - selamun aleyküm baba nasılsın?
    - aleyküm selam oğlum iyi işte sen nasılsın?
    - iyi baba nolsun uğraşıyoz işte iş güç.
    - heee bizde aynı işte. iyi bişey diyon mu?
    - canının sağlığı baba senin diyeceğin varsa söyle
    - canının sağlığı seninde hayde iyi akşamlar.

    işte bütün diyaloğumuz bu şekilde benim babamla. memlekete gittiğimde de aynen bu şekilde konuşuyoruz. o yüzden sürekli annemi arayıp sonra babamı çağırırım telefona.

  • kardeşim ve ben çocukluğumuzdan beri şener şen hayranıydık, kardeşimin arkadaşından aldığı vcd player ile bir gün 5 defa şalvar davasını izlediğimizi hatırlarım, çiçek abbas ve davaro, üst üste o vcd playerda izlediğimiz filmlerdendir.

    şener şen'in bizim evimizdeki yeri farklıydı, tam muhabbetin ortasında kardeşim can salonun ortasında şener şen'in davaroda karısının düğününde oynama sahnesini veya kibar feyzo'nun sonundaki takla atarak ölme sahnesini taklit ederdi, hiç olmadı mekan elverişsizse filmlerindeki diyalogları kurup kahkahalar atarak kendimizden geçerdik. evet kendimizden geçerdik, biz bu adamla oturup kalkıyorduk. uzunca bir süre gerçekten böyle geçti.

    bir gün kardeşim çok hastalandı, hastaneye yattı, hastaneden çıktı, sonra yine yatmak zorunda kaldı ki, artık çıkıp çıkamayacağından emin olamıyorduk, doktorlar çıkamayacağını biliyordu da, biz ailesi yakıştıramıyorduk, konduramıyorduk, yaşayanlar bilir.
    kardeşim artık yatağından kalkamıyordu, bu çocuğu var olan durum içinde nasıl mutlu ederiz diye düşünürken 'şener şen sevgisi' bize ışık oldu.

    şener şen'e ulaştık, o'na durumu izah ettik. 21 yaşında bir delikanlının ölümle buluşmasına az kala onu mutlu etmek için ziyaretine gelebilir misiniz? dedik.

    kabul etti. ricası 'basına haber vermeyin.' oldu.

    nedir ne değildir bilmiyorum, bunu anlatacak, tarif edecek bir cümle bulamıyorum, kardeşimin şener şen'in geleceğinden haberi olmamasına karşın (görüşme iptal olur da üzülür diye söylememiştik) o sabah, 'anne bana sakal traşı yap, top sakal istiyorum, üstümü de değiştir' demesi, sanki bu buluşma kalbine doğmuş gibi hazırlık yapması çok enteresan.

    şener şen geldi ve kardeşim mutluluktan ağladı, hemen o an defalarca fotoğraflandı, sohpet ettiler kardeşim en sevdiği filmlerden bahsetti.

    bu buluşmadan 2 yada 3 hafta sonra kardeşim hayatını kaybetti. tarih 15.04.2005 i gösteriyordu,doğum gününü kutladığımız 11 nisandan 4 gün sonra..

    şener şen ölüm döşeğindeki gencecik bir insanı mutluluktan ağlatmış insandir.

  • bilinçli bir halde "tamam bitti" denilen bir an değildir. yavaş yavaş gerçeklerin görülmesiyle oluşur. an değil, süreçtir.

    yıllar sonra edit: ne kadar zaman geçerse geçsin bitiyor emin olun. süreç bazen uzasa da sonu var, inanın.