hesabın var mı? giriş yap

  • skor oynayanlar 6-1 oynasın. 7+ olması kuvvetle muhtemel.
    di maria ve veratti oynamıyormuş bildiğim kadarıyla.
    barcelona'nın bu tarz geri dönüşlerini çok gördük.
    o yüzden 5 atarlarsa kimse şaşırmasın.

  • dünyaya gelinebilecek en kötü zamanda geldiklerine ciddi ciddi inanmaları. babaları güneydoğu'da zorunlu askerlik yapıp hergün teröristle çatışıyordu. dedeleri iç savaşa dönmüş sağ-sol çatışmalarının ardından bir de askeri darbe gördü. ondan önceki nesil ikinci dünya savaşının getirdiği yokluk ve sefalet içinde yaşadı. daha öncesi birinci dünya savaşı sırasında tüm gençliğini cephede harcadı. daha geriye gittikçe daha da zor yaşam şartlarından bahsedilebilir.

    şimdi bu arkadaşlar zannediyor ki onlardan önce herkes gülüp eğleniyor, vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyordu. eskiler avrupalı akranlarından eksik kalmıyordu. yok öyle birşey gençler! bakmayın sizi imrendirmek için 90ları 80leri övüp bitiremeyenlere. bu ülkede bir tek siz değil, hiç kimse gençliğini yaşayamadı. bu gerçeği bilmek dertlerinizi çözmeyecek belki ama suni bir şekilde yüreğinize işlemiş adaletsizlik duygusunu söküp atarak az da olsa rahatlatacak.

  • japon tarihinde karşılaşılan ilk kılıç, milattan önce ana karadan getirilen ve/veya çin'deki jian denen kılıç tipi model alınarak yaratılan tsurugi ismindeki kılıçtı. düz ve sade bir yapıya sahipti.

    heian dönemi'nin (794-1185) sonlarına kadar ufak tefek değişiklikler yaşansa da ağırlıklı olarak tsurugi kullanıldı. ancak bu dönemde özellikle doğulu "barbar" emishi halkıyla olan mücadeleler artınca, kılıçlar da değişiyor ve tek yüzlü, uzun, ince chokuto doğuyor.

    samuray sınıfının palazlandığı ve savaşçıların söz sahibi olduğu kamakura dönemi'nde (1185–1333) ise chokutodan daha kullanışlı olup aynı zamanda katananın da atası olan kıvrımlı, daha uzun ve daha sert dövülen tachi kılıçları ortaya çıkıyor.

    tachinin, at üzerindeyken piyadelere veya yerdeyken süvarilere karşı mızrak gibi kullanılan odachi/nodachi denen devasa bir türevi de bulunuyor. bunlar o kadar büyük ki sırtta taşınıyorlar ve birini kuşanabilmek her samurayın harcı değil. devasa derken mübalağa yapmıyorum.

    muromachi dönemi'ne (1392–1573) gelindiğinde, süvari savaşlarının nispeten azalması ve shogunluk tarafından çıkarılan yeni kılıç yasaları ile birlikte tachiden daha kısa ve daha az kıvrımlı, hepinizin bildiği ve sevdiği katana (veya diğer adıyla uchigatana) icat ediliyor.

    ülkedeki tüm beyliklerin savaş hâlinde olduğu sengoku dönemi'ne (1467–1600) girildiğinde, sürekli bir müsademe durumunda olan samurayların en az iki kılıç taşıması elzem olduğundan, dar iç mekanlarda kullanılmak üzere hafif ve kısa olan wakizashi kılıcı üretiliyor.

    ayrıca nara dönemi'nde (710-794) sohei denen savaşı rahipler tarafından icat edilmiş naginata denen mızrak ile katananın kırması olan nagamaki kılıçları da var ama mızraklara falan da girersek bu yazı bitmez. o yüzden kılıçlara geri dönelim. aslında kılıçtan ziyade hançere daha yakın olduğu için bahsedip bahsetmemek arasında çok gidip geldim ama tanto isminde, genellikle seppuku yaparken kullanılmış düz bıçaklı bir silah da bulunuyor.

    bir de ninjato denen uydurma şehir efsanesine değinmeden olmaz. filmlerde, oyunlarda vb. sıkça rastlanan, ninjalar tarafından kullanılan, katana ebatlarında ama düz bıçaklı olarak resmedilen bu arkadaş gerçek hayatta asla bulunmamıştır.

    neredeyse unutuyordum, sanılanın aksine japon kılıcının akıbeti samuraylığın kalkmasıyla son bulmadı. meiji dönemi'nde (1868-1912) kurulan düzenli orduda top, tüfek gibi ateşli silahların yanında bugün kyugunto dediğimiz, japon ve batı tarzı melezi bir kılıç da vardı. ancak 1934 yılına gelindiğinde yükselen japon milliyetçiliğinin de etkisiyle, kyugunto kılıçlarındaki batı esintileri rahatsızlık uyandırmaya başladı ve bunun sonucunda ordudaki kılıçlar "daha japonik" olan shingunto denen yeni modelleriyle değiştirildi.

    son olarak bokuto -veya yanlış ismiyle bokken- denen ahşap kılıçtan bahsedip bitireyim. bugün japonya'da hediyelik eşyacılarda 3000 yen'e satılsa da, doğru ellerde ölümcül olabildiği, hatta efsanevi miyamoto musashi'nin düello yaptığı sasaki kojiro'yu bir bokuto ile öldürdüğü bilinir.

    ekleme: dosu olarak bilinen, kolay gizlenen ufak yakuza bıçağının uzun versiyonu olan nagadosu da teknik olarak japon kılıcı sayılabilir tabii.

  • köpek ya da kedi gördüğü zaman tekmelemekten veya tükürmekten zevk alan insanların olduğu dünyada sevindirmiştir.

  • elimiz bos gelmeyelim diye aldigimiz aslinda bes para etmeyecek urunler. ilk aklima gelen konya sekeri, bu kadar sacma sapan birsey olamaz. ureticisi bile hala nasil batmadik diye sasiriyordur. bir digeri afyon kaymagi, meshur diye fabrikasyona donmusler zerre kaymaga benzemiyor. peki ya o hosmerim tatlisi nedir allah askina..

  • aman sömürmediğiniz duygu kalmasın, dibini sıyırın iyice her duygunun.

    barış akarsu türk rock müzik tarihinde en büyük izi ölümüyle bırakmıştır. kimsenin anısını, hatırasını incitmek istemem, hatta kendisinin sahnede canlı izlemiş biri olarak iyi bir sahne performansı olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim ama barış akarsu bu kadardır. filmi yapılacak biri değildir. adı her aklımıza geldiğinde genç yaştaki trajik kaybını hüzünle hatırlar, bir iki güzel yorumunu özlemle anımsarız, hepsi o kadar. asıl saygısızlık bu yazdığım değil, insanların duygularını sömürmek için bu ölümden bir hikaye yaratmaya kalkmaktır.

  • biriyle tanışmıştım zamanın birinde... 16 yaşındaki bir kız babasıyla birlikte annesini terketmişti. sebebi de babası kansere yakalanmış, hastaneye gitmiş bir sürü tetkik vs. kısır olduğunu, hiç çocuğu olamayacağını öğrenmiş. annesi de itiraf etmiş kızın başkasından olduğunu.

    yani istediğin kadar sakla, ilahi adalete inanıyorum ben ve er ya da geç hiç şaşmıyor...