hesabın var mı? giriş yap

  • bir dokunusla polati bayiltan paladin kilikli arkadaslarin cirit attigi dizi. meger polatin sah damari nahiyesinde on off dugmesi varmis. ama polati direk on off dugmesinden kapamasi ii olmadi kanaatimce. canpolat gecen bolumde otel odasinda uyaninca niye bes dakka tavana bos bos bakti simdi anladik, meger scandisk yapiyormus.

  • francisco pizarro sömürgeci ve işgalci bir ispanyol komutan idi. pizarro 168 askeri ile 80000 kişilik bir askeri gücü bulunan günümüzde peru ülkesi ve çevresinde bulunan inka imparatorluğu’nun tanri-lideri atahualpa’yı esir alıp hem inkaların sonunu getirdi hem de ülkesini altına ve gümüşe boğdu.

    peki bunu nasıl yapabildi?

    1. askeri teknoloji
    ispanyollar inkalarda bulunmayan tüfeklere, çelik silahlara ve atlara sahipti.

    2. bulaşıcı hastalık
    ispanyollar vücut bağışıklığına sahip olduğu mikropları amerika kıtasına getirip bu mikroplarla hiç karşılaşmamış yerlilere bulaştırarak hasta olmalarına sebep oldu.

    3. deniz teknolojisi
    ispanyollar deniz teknolojisi sayesinde okyanusu geçip amerika kıtasına gelebildi.

    4. merkezi siyasal yapı
    ispanyolların ve avrupa devletlerinin belli düzen ve kurallar ihtiva eden merkezi siyasal yapısı, amerika kıtasındaki yerlilerin sahip olduğu kabile hayatının karşısında önemli bir üstünlüğü vardı.

    5. yazı
    yazı, iletişimi güçlendirip ayrıntıları artırırken aynı zamanda bilgi birikimini artırıp bilimsel ve kültürel gelişme yolunda taşların döşenmesini de sağlıyordu.

    kaynak: jared diamond, tüfek, mikrop ve çelik.

  • ''erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim. o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.

    çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
    karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.

    siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
    oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
    sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
    o utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.

    içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum hakim bey.
    ağlayamamam bundandır.
    ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
    gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
    yanında ben olayım.
    can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
    kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
    hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
    öldüyse hepsi benim suçum mu?''

    edit: yanlış bilgi aktarımı olmaması adına düzeltmek istedim. yazı çilem doğan ın karar duruşması sırasında, mahkemeyi takip eden bir arkadaşım tarafından yayınlandığı için çilem'in kendi ifadeleri olarak düşünmüştüm fakat yazı ayşen aksakal tarafından kaleme alınmış. çilem'in yaşadıklarını ve hiç kaybetmediği dik duruşunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm için yazıyı bu haliyle editliyorum.

    edit 2: dahili meddah tarafından böyle de güzel bir kampanya başlatılmış; (bkz: çilem doğan'a mektup yolluyoruz)
    ben yazacaklarımı düşünmeye başladım.

  • günümüz dünyasında kimse telefona 1 kere bile bakmadan gün bitirmiyor. yani nöbet tutan aşırı yoğun doktor olursun ne bileyim astronot olursun uzay gemisinin abs bozulmasın diye telefonu kapatırsın anlarım ama ayda 1 olur 2 olur.

    sakın kendinizi böyle insanlar için yormayın. direkt silin. yoksa iki türlü de kaybedeceksiniz.

  • 1500 avro maaş alan fransızlar benzin fiyatlarının 1.5 avro olmasını protesto ediyor. 1600 tl maaş alıp benzine 6.2 tl veren yurdum çomarları da avrupa karışıyor diye seviniyorlar. önce oturup kendi halinize ağlayın.

    adamlar belli ki fransız devriminin ruhunu kaybetmemişler. hakkını arıyorlar. macron'u seçtik, 5 yıl istediği şekilde bizi yönetebilir demiyorlar. arada rot- balans ayarı yapıyorlar ki yolundan şaşmasın.

  • tam adı jean paul getty'dir. cimriliğinin kitabını yazmıştır. 83 yaşında öldüğü 6 haziran 1976'da 6 milyar dolarlık servete sahiptir. servetinin bugünkü karşılığı yaklaşık 30.25 milyar dolardır.

    o kadar cimridir ki torunu "iii. jean paul getty" sık sık kaçırılma taklidi yaparak kendisinden para koparacağının şakasını yapmıştır. tesadüf bu ya 10 temmuz 1973 günü torunu iii. jean paul getty kaçırılmış ve kaçıranlar tarafından kendisini sağ sağlim teslim etmek üzere 17 milyon dolar fidye istenmiştir.

    dede pauld getty, oğlu john paul getty, jr.'ın (ii. jean paul getty) tüm ısrarlarına rağmen kaçırılmanın gerçek olmadığına ve kendisinden para koparmaya çalışan torununun oyunu olduğuna inanır.

    kasım 1973'te torun getty'ye ait kesik bir kulak, günlük gazete ile birlikte zarfa koyulup gönderildiği halde dede getty 17 milyon dolarlık fidyeyi çok bularak ödemeye yanaşmaz.

    "fidyecilere para ödenmemesi gerektiğine inanıyorum. 14 torunum var ve şimdi bir kuruş ödersem 14 tane kaçırılmış torunum olacak." sözü kendisine aittir.

    torununu kaçıranlar, karşılarındaki kişinin ne kadar cimri olduğunu öğrenince fidye pazarlığına otururlar ve torununu bırakmak için en son 3 milyon doları kabul edeceklerini belirtirler.

    dede getty ise bu parayı da çok bulur. vergiden düşülebilecek maksimum tutar olan 2.2 milyon doları ödemeyi kabul eder. fidyecilere bunu kabul ettiremez ancak 3 milyon dolardan kalan tutarı, oğlunun baskılarına dayanamayarak borç olarak verir. oğlundan bu parayı %4 faiz ile geri alır.

    torun getty ise kaçırılma olayından sonra 5 şubat 2011'de ölene kadar psikolojik sorunlar yaşamıştır.

  • enteresan subliminal mesaj. adeta evrim teorisini çürütecek türden bir tesadüf.

    (bkz: ateistler hadi bunu da açıklayın)

    edit: işgüzar sözlük moderasyonu sayesinde anlamı kalmamış tersten okunuş. bu başlık açıldığında i. melih'in tersten okunuşuydu. sağolsun başbakanlık ekşi sözlük dairesi başkanlığı çok yerinde bir düzeltme yaparak türkçemizi kurtarmış oldu.

    edit2: geç de olsa düzeltilmiş, buradan kendilerine yakarışımı duydukları için teşekkür ediyorum. moderasyon çalışıyor.