ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1000 entry girmemiş tüm yazarların atılması
-
her başlığa mal bulmuş mağribi gibi dadananlar sayesinde az ve öz entry girmenin kötü bir şey olduğunu da öğrendik. oldu paşam 1983238 tane entry sahibi olayım ama hepsi oo alırım bir dal bakınızları olsun, daha evla anlaşılan.
tartışma sonlanmışken son anda edilen laf
-
var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.
mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;
banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı
- hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
ya da
- illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
ya da
- ha şöyle aferim!
ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.
rte'nin kuracağı edebiyat akımı
-
(bkz: servet-i uzun)
uluslararası telefon sapığı replikleri
-
istanbul'dan zimbabwe aranir...
- alo mosamba orda mi?
- kim?
- mos.. oha ya adam turk cikti
- ...
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
“19 tane suç kaydının olması bir insanı kötü yapmaz” demiş ablamız. kafaya bak. belki de doğal seçilime izin vermen gerekiyordu kadir.
vecihi hürkuş
-
1925 senesinde yaptığı vecihi k vi için vesika istediğinde, sertifika için bir teknik heyet kurulur, fakat uçağı uçurup deneyecek kimse olmadığı için sertifikayı alamaz ve izinsiz uçar. tabi bunun üzerine cezayı yiyince hava kuvvetlerinden istifa eder. uçağına da el konur.
1930 yılında kadıköy'de bir keresteci kiralar ve ikinci uçağı vecihi k xiv'ü yapar. bununla ankara'da ismet paşa'nın huzurunda bir gösteri yapar. buna rağmen uçağı onaylatacak kimse olmadığından buna da müsaade çıkmaz. uçağını uçurabilmek için ta çekoslovakyalardan belge almak zorunda kalır. uçağı bir süre postacılıkta kullanıldıktan sonra uçuştan men edilir.
1933'de 2 tane vecihi k xv ve vecihi k xvi isimli uçakları yapar ve vecihi sivil tayyare okulu öğrencileriyle çalışmalar yapar. bu okul da parasızlıktan ve verilen diplomaların denkliği olmadığından kapanır.
1937'de almanya'da uçak mühendisliği diploması alır. okul 2 senelik olduğu için türkiye'de diploması kabul görmez.
1947'de kanatlılar birliği diye bir dergi çıkarır. onun sonu da diğerleri gibi engellemeyle bitecektir. 1954'te hürkuş havayolları'nı kurar. türk hava yolları'nın kullanmadığı 8 tane uçağı borç harç edinir. thy'nın sefer koymadığı yerlere seferler düzenler. bazen gazete taşır. sabotajlar yapılır, yine önü kesilmek istenir. nihayetinde elinde bir uçak kalır. onu da mta için maden aramalarında kullanır.
hayatının sonlarında bu uçakların borçları ve faizleri altında iyice ezilir ve 1. dünya savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla bağlanan maaşına da haciz konur. 1969'da da gata'da sefalet içinde ölür..
vecihi hürkuş, bütün isteği, azimine ve memlekete yaptığı hizmetlere rağmen hayatı boyunca engellenmeye çalışılmış, türkiye büyük bir zeka ve kabiliyetten yoksun bırakılmıştır. kısacası vecihi hürkuş, memleketimizin belki de en az bilinen ama en büyük ayıplarından birisi olarak tarihteki kayıtlarda yerini almıştır.
otuzluk ablalarından genç sözlük kızlarına öğütler
-
otuz dörtlük abla olarak kısaca özet geçmek istiyorum,
o çok sevdiğiniz öldüğünüz, bittiğiniz eski sevgili var ya unutacaksınız onu. lütfen mesaj atmayın, aramayın. yeniden barışmaya çalışmayın zaten barışsanız da yine kötü bitecek. gururunuzu daha fazla ayaklar altına almayın zira her şey bitecek sel gidecek kum kalacak. kalan kum sizin gururunuz olacak
o veremediğiniz üç kiloyu verin üzerinizden yük gitsin
çok okuyun, çok dinleyin, çok gözlemleyin, az konuşun
ön yargılı olmayın, insanları tanımaya çalışın
borç vermeyin, kredi kartınızı da vermeyin. trilyonlarla oynayan banka güvenmemiş adama/kadına kredi/kredi kartı vermemiş sen bankadan daha mı zenginsin ona borç vereceksin. illa da vermek istiyorsanız o paranın geri dönmeyeceğini düşünün o şekilde paranızı verin
özel yemekleriniz olsun, güzel bir akşam yemeği pişirebilecek bilginiz olsun, bir de ev işlerinden hoşlanmıyorsunuz (zaten kimse sevmiyor) ama bir işin nasıl yapılacağını bilin istemiyorsanız yapmayın
güzel yüzünüzün kıymetini bilin onu 7/24 kilolarca makyaj ardına gizlemeyin
anneniz sağ ise kıymetini bilin, ölmüş ise zaten kıymetini anlamış oluyorsunuz...
kaybolan norveçli kızların mersin'de yakalanması
-
intikam olarak beni norveç'e gönderin ben de kaybolayım. hı?
ağza kürekle vurma hissi uyandıran kelimeler
-
(bkz: candır)
1 milyon kürt kefeniyle kobani'ye yürüyor
-
(bkz: the walking hevals)
karşı cinsten sanılmak
-
"ne güzel yazmişsin jokond abla ellerine sağlık" diye mesaj geldi geçenlerde.
ulan karı, kız yerine konulurken bile yavru, fıstık olamadık bir türlü. abla diyor yahu!
severus snape
-
yüreğimi en çok yakan diyalogu;
snape: madem ölmek umrunda değil, neden bunu draco'nun yapmasına izin vermiyorsun?
dumbledore: o çocuğun ruhu henüz o kadar zedelenmiş değil, benim yüzümden paramparça olmasını istemem.
snape: ya benim ruhum dumbledore? ya benimki?