ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şenol güneş
-
bir ara baktım şenol hoca ile tamer sürekli bir şeyler yazıp çiziyordu. la bu adamlar ne yazıyorlar dedim kendi kendime. meğer tarih yazıyorlarmış.
taktik bilgisi türkiye standartlarının üstünde olan hoca
debe edit: konunun yıllar sonra anlamsız kalmaması için (bkz: 23 kasım 2016 beşiktaş benfica maçı), öneri için teşekkürler @lancearmstrong
(bkz: oyuncaklar otostopta)
şike yapmadık 8 yemedik uefa niye atsın
hadise'nin times square'de reklam vermesi
-
hayır gülünç olan ne biliyor musunuz? reklam verip sanki bunun kendi başarılarıyla orada ücretsiz yayınlanmış gibi lanse edip bunu kadınların gücüne bağlaması. kadınların böyle şeylere ihtiyacı yok hadisecim.
adında black geçen şarkıların efsanevi olması
-
(bkz: karabiberim)
bim'in ceo'su denen cino sana haddini bildireceğiz
-
amk ülkede mikrofon uzatılan insanlara bir bakar mısınız ya.
nostalji
-
yunancada nostos "eve dönüş", algia (algion) "acı, sıkıntı, rahatsızlık" anlamında. nostalji ikisinin birleşimi, yani "eve dönüş sancısı" gibi bir şey (yazacağı öyküye bu başlığı koyacak olanlardan telif isterim). nostaljinin latincesi ve ingilizcesi nostalgia. 1700'lerde ingilizceye "evden uzun süre uzak/yoksun olmaya bağlı bir melankoli (melancholia) formu" anlamında geçmiş, bazı metinlerde "nostalgia or home sickness" deniyor, yani "nostalji ya da ev hastalığı".
daha sonra basitçe ve zararsızca "geçmişi ya da geçmişteki herhangi bir kesiti anımsama, üzerine düşünme" anlamında günlük hayatımıza girmiş. kelimeyi ister bu, ister öteki bağlamda düşünelim, farketmez. en nihayetinde giderek kendisinden uzaklaştığımız geçmişimizdeki kimi unsurlar bizim asıl evimiz olarak belleğimizde yer ediniyor ve bu uzaklaşma bize bir sıkıntı veriyor, evin önünde olup da kapının anahtarını bir türlü bulamamak gibi bir şey değil, daha çok bireyin kendisini ait hissettiği evi bulamaması gibi bir şey. peki, o eve tekrar dönmenin herhangi bir yolu var mı? belki var ama ben bilmiyorum, benzerini ya da daha iyisini yaratmak daha mantıklı ve sağlıklı, hem sizin, hem de çevrenizdeki herkes için.
zira nostomania diye bir şey de var, türkçeye henüz geçmedi galiba ya da ben hiç görmedim, nostomanyaklık denilebilir, yani nostaljinin dibine vurma ve oradan hiç çıkamamaya bağlı bir delilik türü. profesyonel toplayıcı, eskici, antikacı yani nostaljist değilseniz, nostalji bugününüzü ızdıraba dönüştürme ya da muzdarip bellek için bir işkence aletidir, "bak, eskiden böyle bir şey vardı, ne güzeldi, hatırladın mı, işte o senin asıl evindi" denmesinin bir şeklidir, cevaben "bunu da nereden çıkarıyorsun iç sesim?" diye sorulabilir ve karşılığında "sözlükteki ilk anlamından hareketleniyorum koçum" cevabı alınabilir. geleceğin nostaljisini yaratıp onu hiçbir zaman ulaşılamayacak sersem bir hedef olarak düşünmeli, hep yarın olsun diye yatağa yatıp bugüne uyanmak gibi.
aslan akbey
-
kalemi amerikadan kırılmış kurtlar vadisi evrenindeki oyun kuruculardan biri. muhtemelen kurtlar vadisi operasyonunda çok dikkat çekeceğini ve bir noktada öleceğini biliyordu. intikam hissini rasyonalize edip bir plana dönüştürerek konsey de denilen suç örgütünü bitirmek için baronun oğlunu kullanmıştı aslan bey. burada en başından beri planının bu olduğunu söylemek gerçekdışı olur çünkü karahanlı'nın geleceği noktayı tahmin etse de sonunda geleceği noktanın bir suç konseyinin baronu olacağını muhtemelen öngöremiyordu. ilk başta karahanlı'nın çift taraflı çalıştığını öğrendiğinde ki buna sebep olan leyla'nın ölümü oldu, onun canını yakmak için oğlunu kaçırdı. ama aslan akbey bir sabır adamı dizide de gördüğümüz gibi ve bu oğlanı yalnız bırakmadı onun gelişimiyle bizzat ilgilendi. plan da muhtemelen konseyin gelişimiyle birlikte aslan beyin aklında şekillenmeye başladı.
aslan akbey konseyi muhtemelen en iyi bilen ve kişisel sebeplerle en iyi takip eden isimdi. daha sonraki bölümlerde aksakallı "benim planımdı" ya da doğu bey "benim planımdı" desede çok büyük olasılıkla onların aklında bu planı şekillendiren bizzat aslan akbeydi yine. çünkü unutmayın, aslan beyin olayı manuplasyon ve sonuna kadar sizin zannettiğiniz düşüncelerin aslında onun sizin zihninize yerleştirebilmesi. polat alemdar'ın hayatının koca bir yalan olmasının ve samimi bir şekilde kendisinin zannettiği inançlarının tamamının yapay olması aslan akbeyin işiydi. haliyle mehmet karahanlı'nın örgütünü de yakından takip edip bu konseye operasyon yapılma fikrini üstlerine empoze eden yine oydu.
aslan beyin planı mükemmeldi ancak karşısında mehmet karahanlı seviyesinde bir sorun vardı: zeka. mafya ve suç camiası her ne kadar aptallardan müteşekkil olsa da seviye yükseldikçe karşımıza çok daha nitelikli ve zeki suçlular çıkıyor. vadide yeni bir ismin dikkat çektiğinde gidebileceği son nokta baron seviyesi olabilecekti ki o noktada da tanınmayan birisi için son genellikle ölüm oluyordu. işte bu noktada aslan akbey yıllardır sakladığı gizli hazineyi ortaya çıkardı ve onun hakkında barona ulaştırılacağına emin olduğu bilgi raporlarına "leyla" ismini yerleştirdi. bu ismin baronda bir tetikleyici olacağını ve kıbrıs günlerini anımsatacağını da biliyordu ki baronun gerçekten de bunu okurken verdiği ilk tepki "lübnan'ı araştır" olmuştu. lübnan, yani baron'un israillilere verdiği istihbaratla bombalanan ve leyla'nın yani aslan beyin kardeşinin öldüğü ülke. baron bunu hemen gördü. ama ne düşündü ? aslan akbey'i düşündü mü ? belki ama sanmıyorum. ama işte kafası karışan baron kalemini kıracağı sırada karşısına çıkan polat'ın yani bilmediği oğlunun ölüm ömrünü veremedi. orada ve ya o noktanın etrafında ne kadar etkili olursa olsun başka hiç kimsenin sağ çıkma şansı yoktu. hatta polat'ın da oldukça azdı ama işte o şansı birazcık artırmak için seçilen bu yöntem neticesinde polat kurtuldu çünkü baron'a oğlunu anımsatmıştı. özgeçmişteki "leyla" ismini görmese belki yine anımsamayacaktı ama belki de tam olarak o günleri düşünmeye ve kayıp oğlunun acısını tekrar yaşamaya başlamışken karşısına o bilmiyor olsa da oğlunun çıkmış olması o kararı almasına engel olmuştu. olmayadabilirdi ama işte olanların öyküsü olur.
aslan akbey'inse ölüm fermanı gelmişti çünkü zaten çok dikkat çekmişti. o tam fark edemese de yapılan operasyonun söylentilerinin devlet içerisinde çok duyulduğu ve birilerini rahatsız ettiği kesindi. özellikle amerikalıların bir kanaldan bu emri vermiş olması da pek şaşırtıcı değildi ancak yöntem bence ilginçti. dağda bağımsızlaşmaya başlayan pala aslan beyin infazını gerçekleştirmek için çağırılmıştı. pala belli ki dağda büyük rahatsızlıklar çıkarmış ve yine kurtulmak istenen bir karakterdi. bunu şu sebeple söylüyorum, aslan beyi öldürecek ekip kim olursa olsun çok büyük düşmanları da karşısına alacaktı ve büyük ihtimalle öldürülecekti. pala'ya görev verildi ve sonra kaçmaları için emir verilmedi. aksine pala ve ekibi uzun süre hüsrev ağa gibi polat'a da çok yakın birinin evinde göz önünde kaldılar. aslan bey'yin yanındaki devlet bürokrasisine karşı tamamen yalnız bırakıldılar. doğu bey ve onun etrafında şekillenmiş bu yapı ve polat alemdar'a karşı palanın neredeyse hiç şansı yoktu ve göz göre göre ölüme gönderildiler. ölmeleri beklendi hatta. bir taşla iki kuş, şehirde aslan bey ve dağda pala. bu arada da doğu bey kanadıyla polat alemdar uzun süre bu işle uğraşarak tüm enerjilerini buraya verdiler ve büyük vakit kaybettiler.
aslan bey zeki, ihtiraslı ve sabırlı bir devlet görevlisiydi. görev söz konusu olduğunda tamamen acımasız ve duygusuzdu. ancak tüm bunları mantıklı bir şekilde birleştirip makul planlar da üretebiliyordu. öldüğünde bir efsane bıraktı ama seven kimse bırakmadı. zaten böyle bir şey istemiyordu da.
cin gibi
havadan türkiye fotoğrafları
-
türk hava kurumu'nun havacı bir gençlik yetiştirmek, göklerin engin maviliklerini hedefleyen bireylere sahip olmak amacıyla 2007 yılında başlattığı "gökyüzünden türkiye manzaraları" kampanyasında çekilen 10.000 fotoğraftan en beğenilen 173'ün de dahil olduğu fotoğraflardır.
aslında bazı haber siteleri bunları karışık kuruşuk vermişler, sevmedim, baştan düzenledim hepsini.
adana-anavarza kalesi
adana-ceyhan yılanlı kale
adana-pozantı-akköprü
adana-seyhan gölü çatalan köprüsü
adana-seyhan nehri taşköprü
adana-yumurtalık çamlık dalyanı
adana-sabancı camii
adana-toroslar
adana-yumurtalık
adıyaman-nemrut dağı
adıyaman-nemrut dağı2
antalya-side antik kenti
antalya-phaselis koyu
antalya-phaselis koyu2
antalya-perge antik kenti
antalya-perge antik kenti2
antalya-olimpos
antalya-manavgat şelalesi
antalya-manavgat şelalesi2
antalya-kemer
antalya-kaş yat limanı
antalya-çamyuva
antalya-alanya kızılkule
antalya-alanya kalesi
antalya-aspendos
antalya-aspendos2
antalya-düden şelalesi
antalya-kurşunlu şelalesi
antalya-konyaaltı plajı
antalya-yat limanı
antalya-falezler
antalya-falezler2
artvin-hopa
artvin-arhavi
aydın-kuşadası
bartın-bartın ırmağı
bolu-abant gölü
bolu-abant gölü2
bolu-kartalkaya
bolu-bolu tüneli güney girişi
bolu-gölcük gölü
bolu-gölcük gölü2
bolu-gölcük gölü3
bolu-abant gölü kış
bolu-abant gölü kış2
bursa-ulubat gölü gölyazı köyü
bursa-ulubat gölü
bursa-mudanya tirilye
bursa-mudanya
çanakkale-behramkale
çanakkale-assos
çanakkale-şehitler anıtı
çanakkale-şehitler anıtı2
çanakkale-kilitbahir
çanakkale-kilitbahir kalesi
çanakkale-kilitbahir kalesi2
çanakkale-çimenlik kalesi
çanakkale-şehir merkezi ve boğaz
çanakkale-şehir merkezi ve boğaz2
çorum-osmancık kale ve koyunbaba köprüsü
çorum-ortaköy incesu kanyonu
çorum-kızılırmak
çorum-boğazkale hattuşaş
denizli-hieropolis anfi tiyatrosu
denizli-pamukkale
denizli-pamukkale2
denizli-pamukkale3
isparta-eğirdir gölü
isparta-eğirdir gölü2
isparta-davraz kayak merkezi
isparta-davraz kayak merkezi2
istanbul-kız kulesi
istanbul-boğaziçi köprüsü
izmir-urla
izmir-tire yavukluoğlu külliyesi
izmir-seferihisar sahili
izmir-efes antik kenti
izmir-efes antik kenti2
izmir-çeşme
izmir-çandarlı kalesi
izmir-birgi
izmir-bergama antik kenti
izmir-bergama antik kenti2
izmir-sasalı kuş cenneti
izmir-sasalı kuş cenneti2
izmir-thk paraşüt kulesi
izmir-konak saat kulesi
izmir-alsancak konak sahil yolu
karabük-yenice şeker kanyonu
karabük-yenice
karabük-eflani kadıköy gölü
karabük-safranbolu yörük köyü
karabük-safranbolu hıdırlık tepesi
karabük-safranbolu eski hükümet konağı
karabük-safranbolu
karaman-karaman kalesi
kastamonu-inebolu
kastamonu-inebolu2
kastamonu-cide tersane
kastamonu-saat kulesi
kastamonu-kalesi
kayseri-merkez
malatya-sürgü göleti
malatya-karakaya baraj göleti
manisa-kula volkanik arazi
mersin-tarsus bardan nehri
mersin-silifke tisan koyu2
mersin-silifke kuş cenneti
mersin-ovacık
mersin-narlıkuyu
mersin-kız kalesi2
mersin-kızkalesi3
mersin-cennet cehennem mağaraları
mersin-ayaş
mersin-anamur kalesi
mersin-yat limanı
mersin-silifke merkez
mersin-taksim otel
mersin-ayaş yapay gölü
mersin-tarsus seralar
mersin-silifke tisan koyu
mersin-kız kalesi
muğla-dalyan
muğla-dalyan 2
muğla-dalyan3
muğla-dalyan4
muğla-ölüdeniz
muğla-ölüdeniz2
muğla-ölüdeniz3
muğla-iztuzu plajı
muğla-iztuzu nehir yolu
muğla-bodrum
muğla-bodrum2
muğla-bodrum yat limanı
muğla-bodrum kalesi
nevşehir-üçhisar
nevşehir-kapadokya
nevşehir-kapadokya2
nevşehir-kapadokya3
ordu-ünye kalesi
ordu-ünye
rize-rize kalesi
rize-gene görünüm
samsun-vezirköprü şahinkaya kanyonu
samsun-sahil yolu
samsun-sahil genel görünüm
sinop-tarihi cezaevi
sinop-sarıkum
sinop-boyabat
sinop-genel
sinop-hamsiolos koyu
sinop-inceburun
sivas-eğri köprü
sivas-şifaiye medresesi
sivas-selçuklu parkı
şanlıurfa-harran
şanlıurfa-halfeti
şanlıurfa-atatürk barajı
şanlıurfa-urfa kalesi
şanlıurfa-balıklıgöl
şanlıurfa-balıklıgöl2
şanlıurfa-şehir
şanlıurfa-harran
trabzon-uzungöl
trabzon-uzungöl2
trabzon-uzungöl3
trabzon-ayasofya kilisesi
trabzon-ayasofya kilisesi2
van-van kalesi
zonguldak-kapuz
zonguldak-liman
zonguldak-liman 2
wikileaks ingilizcesi
-
lost'u altyazısız izleyen türk gençliğinin kendini kanıtlamak için uzun zamandır beklediği fırsattır.