hesabın var mı? giriş yap

  • buraları şenlendirecek açıklama.
    amerika için tamam da, henüz 12.yy'a geçmemiş ortadoğu'yu ne yaparız moruk. herifin elinden keleşle toyotasını alsan karanlık çağ amk.

  • imamoğlu bugun yapabildiklerinin hepsini bir onceki secimlerde incenin yasadıklarından ders cıkarılması sonucu basarmıstır. o yuzden 2side guzel bi insan birinde olup digerinde olmayan bisey yoktur

  • parçalanmasaydı an itibarıyla dünyanın en önemli deniz müzesi olacaktı. örnekle, uss missouri muazzam bir 2. dünya savaşı makinası olmasına rağmen tek özelliği 2. dünya savaşını bitiren imzanın bu gemide atılması. ama yavuz zırhlısı, ya da gerçek adıyla "sms goeben", 1. dünya savaşı'nı bizzat bir kan gölüne döndüren başlıca etkendir. ve dünyada şu an sadece 1 adet 1. dünya savaşı zırhlısı vardır, o da hayatında hiç aksiyon görmemiş amerikan uss texas.

    gerçekten muhteşem önemli bir müze olurmuş, insan her düşündüğünde içi cız ediyor.

    bilmeyenler için, o sıralar osmanlı imparatorluğu ingiltere'ye 2 adet dreadnought tipi savaş gemisi siparişi vermiş: isimleri de "osman-ı evvel"(1. osman) ve "reşadiye". 1. dünya savaşı da patlayıp ingiltere almanya ile karşı karşıya gelince, o sıralar hızla büyümekte ve yeni ve daha modern gemiler yapan alman donanmasından korkan ingilizler osmanlı ile olan sözleşmeyi 2 yıl önce ingiltere'de devreye giren "savaş esnasında tersanelerde inşa halinde veya bitmiş olsn tüm gemilere ingiliz hükümeti el koyma hakkına sahiptir." yasasını bahane ederek fesh ederler ve gemilere el koyarlar, isimlerini de hms agincourt ve hms erin yaparlar. bunu fırsat bilen almanlar, o sırada balkan savaşları bahanesiyle akdeniz'de konuşlanmış olan savaş kruvazörü sms goeben ile hafif kruvazör sms breslau'yu osmanlı'ya teklif ederler. maksat, o iki gemiyi ve mürettebatlarını kendilerini akdeniz'de gölge gibi takip eden ingiliz hms indefatigable ve hms invincible savaş kruvazörlerinden korumak, hem de osmanlı'ya kanka maiyetinde yaklaşmak. çünkü hms indefatigable ve hms invincible, aldıkları emirler doğrultusunda sms goeben ve sms breslau'yu batırmak için tunus'tan çanakkale'ye kadar kovalamaktadırlar. almanlar tırım tırım kaçmaktadır. bu iki gemi çanakkale'ye girdikleri andan itibaren osmanlı "bunlar benim, almanya'dan satın aldım" diye duyuru yapar ve ingilizler oracıkta hayal kırıklığı ile kalır. istanbul'da sms goeben'in komutanı souchon'a ve hatta mürettebatına fes bile giydirirler, "artık siz de türk oldunuz" derler. sonra o alman mürettebat olayın ertesi günü almanya'dan gelen emirle osmanlı'nın haberi olmadan tatbikat yapıcaz diye karadeniz'e yola çıkar ve rusya kıyılarını bombalayıp döner. osmanlı da savaşa dahil olur.

    osmanlı'nın bu iki gemiye, özellikle "sms goeben"'e bu kadar salyalarla iştahla sarılmasının sebebi bu geminin zamanına göre oldukça yeni, modern ve son teknoloji bir ürün olması. abd'nin şu an bize 2 adet f-22 raptor hibe etmesi gibi birşey. sms von der tann ve sms moltke'den sonra alman imparatorluk donanmasının üçüncü büyük ve modern savaş kruvazörüydü. almanlar hatta bundan sonra daha da ileri gidip bunu geliştirdi ve önce sms seydlitz, ardından da 3 adet derfflinger sınıfı kruvazörle(sms derfflinger, sms lützow, sms hindenburg) hem boyutlarını hem de gücünü arttırdıkça arttırdı.

    sms goeben fes ile karadenizde takılırken kızkardeşi sms moltke, jutland deniz savaşında sms von der tann ile birlikte şov yaptı. yine aynı savaşta, çanakkale'ye kadar kendisini kovalayan hms indefatigable ve hms invincible, sms von der tann ile sms derfflinger ve sms lützow ikilisi tarafından havaya uçurularak batırılmıştır.

  • 10/10 rezalettir.

    kendi hatalarından kaynaklanan bir sorun yüzünden üstüne bir de cayma bedeli talep edilmesi düpedüz dolandırıcılıktır. superonline çözemezse ve ısrarla cayma bedeli isterse tüketici hakem heyeti bu sorunu lehinize çözer.

  • ilk okuduğumda ne alaka allah korusun devlet bahçeliyle aynı evde yaşamak tövbe estağfurullah dedim.

    seçime üç gün kala benim kafa going to go arkadaşlar.

  • düşündüm taşındım ülkece başımıza gelen ne varsa, ülke olarak winrar programını satın almadan kullanmamızdan kaynaklandığını anladım. böylesi bir terbiyesizlik olmaz.

    adamlar efendi edendi bak kardeşim bu şirkette o kadar kişi ekmek yiyor. bak zorlamıyorum 40 gün denedin ettin gel şu programı satın al diye uyarı penceresi açıyor.

    biz ülkece hemen kapat tuşuna basıyoruz. haa gavurlar da aynısını yapıyor ama onlar zaten gavur. çünkü gavur olmak bunu gerektirir. yoksa ne anladım gavurluktan?

    o yüzden yıllardır açlıkla, haciz ile mücadele eden, çaycının bile maaşını veremeyen winrar gmbh şirketinin ahını almayalım.

    adam gelse, niye almıyon lan dese, en zengininden fakirine hepimiz utancımızdan yere bakarız.

    yapmayın a yiğitler!

  • az önce bir oğlum oldu arkadaşlar. adını "kartal" koydum. umarım birgün burayı okur. o sene bu sene.

  • sosyal demokrasi dedimiz görüş aslında sağ ile solun ortasında bir görüş. kendisine sağcı diyen sosyal demokratlar olduğu gibi solcu diyenler de var. zaten sosyal demokrasi dediğimiz şey vahşi kapitalizmin liberalizm ve insan hakları ile yumuşatılmış, sosyalizmin bir kısım yönlerini içinde barındıran karma bir ideoloji. dolayısıyla sosyal demokrasi kavramı zaten başlı başına sağ ve solun birbiri içinde eridiğini ortaya koyar.

    bugün bildiğimiz anlamıyla insan haklarını ortaya koyanlar liberaller. hayır sosyalistler bu konu ile ilgilenmedi demiyorum, bugün bildiğimiz anlamı ve öncelik sıralaması ile ortaya koyanlar onlar. fakat elbetteki onlar sınırlı bir kitle için bu hakları öngörüyordu. günümüzde insan hakları hemen hemen ideoloji tarafından kabul edilmiş durumda. islamcısı da seküleri de sosyalisti de liberali de insan haklarına sığınıyor yeri geldiğinde.

    emek ve sermayenin dağılışı konusunda da pek çok ara görüş çıktı. sosyal demokrasi bunların en öne çıkanı ve belki de en ortada olanı. bu dağılımın iki zıt uçta da savunucuları var. lakin üzerinde uzlaşılan payda gittikçe büyüyor.

    günümüzde kendisini seküler kapitalist, seküler milliyetçi, laik muhafazakar, sosyalist islamcı vb kavramlar ile tanımlayan yığınla insan olması da artık sağ ve solun din veya muhafazakarlık olgusu üzerinde de geçerli olmadığını ortaya koyuyor.

    özetlemek gerekirse; günümüzden insan sayısı kadar ideoloji var ve her biri kısmen sağ kısmen solda yer alan karma ideolojiler.