hesabın var mı? giriş yap

  • devletin maaşlı memurundan siyasi propoganda dinlemeyecek olan erkektir. yüzünü sağa sola gösterip tanımadığı insanlara yalakalık yapma ihtiyacı hissetmiyordur.

  • ivedilikle tüm belediyelerce örnek alınması gereken aksiyon.

    edit: gelen bir mesajı aynen aktarıyorum:

    (#128169764) ne o yunan mı işgal etti ne bu heves böyle mi seçim kazanacak muhalefet

    edit 2: alkol üzerinden alınan vergi düşünülürse, bu ibb'den hükümete bir kıyaktır.

    edit 3: çok basit bir olguyu unutmamak gerekiyor; bu üretimi, dağıtımı ve satışı serbest bir ürün.

  • üzerinden asırlar geçse de insanoğlunun o dönemdeki gençliğe olan bakışı pek değişmiyor.

    sanırım bu konudaki en güzel sözü ata yadigârımız, güzel insan muazzez ilmiye çığ hocamız söylemiş.

    'sümer tabletlerinde "bu gençlik nereye gidiyor" yazısını gördüğümden beri, gençleri sorgulamıyorum.'

    bu konudaki diğer örnekler için;

    'bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. kaba bir şekilde yemek yiyorlar. yetişkinlere karşı saygısızlar. ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenleri sinirlendiriyorlar.'
    ( aristo mö 350 )

    'günümüzün çocukları lüksü seviyor, kötü davranışları var, otoriteye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak lak etmeyi seviyorlar.
    çocuklar artık evlerinin hizmetçisi değil, tiranı... anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar, onlara itiraz ediyorlar, destek olmak yerine laklak yapıyorlar, şapır şupur yiyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar.'
    ( sokrates mö 399 )

    ' günümüzün gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı davranmayı öğretmişlerdi. şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar. çok duyarsızlar ve beklemesini bilmiyorlar.'
    ( hesiod mö.800 )

    ha bu arada z kuşağı diye bir kuşak mı olur amk, bizim 94 model renault fairway arabamız vardı.

  • - a-si-ye söy-le-ba-ba-na-be-nim-a-dım-am-di-değ-il-ham-di...

    enişte sayıklamış, halam anlatmıştı. dedem "h" özürlüdür. adamın nasıl uyuzuna gidiyormuş meğerse.

  • türkiye cumhuriyeti’nin eski sağlık bakanı prof. dr. recep akdağ'ın, “keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun” buluşudur şüphesiz.

  • eklemek istediğim bir kaç önemli başlığı olan öğütlerdir. şöyle ki;
    - akıllı olun, aklınız başınızda olsun. öyle size her asılana yüz vermeyin. ama sırf bu yüzden insanlara kötü davranmayın... bir kıza talip olacak çok fazla adam vardır. olacaktır da ömrünüz boyunca. beğenmediğiniz bir adam sırf sizi beğeniyor diye onunla beraber olmayın. hayatınıza girecek adamlar sizi seçmesin, siz onları seçin, tercihler karşılıklı uyuşsun.
    - karşınızdaki insanları değiştirmeye çalışmayın, aşık olduğunuz adam size çiçek böce almıyor diye sorun yaratmayın. beklentileriniz olabilir ama karşınızdaki sizin bu tarz beklentilerinizi karşılamadığı için onu yargılamayın, herkesi kendi içinde değerlendirmek gerekir. bazı adamın sizi günde 5 kez araması bile sizin için kafi olmasa da aslında onun yapabileceğinin en iyisi bu olabilir. bunu göz önünde bulundurun. ama bunlar size uymuyorsa da olayları uzatmayın, incelen yerden koparın.
    - daha önce de belirtildiği gibi; aşıksanız, güveniyor, seviyorsanız sonuna kadar yaşayın. beraber yapabildiğiniz her şeyi yapın, gezin tozun, hiç bir konseri kaçırmayın... aşk insana sihirli bir dokunuş adeta ve bunun getirdiği enerjiyi hayatınızın her alanına yayın.
    - aşk acısı çekin. üzgünseniz bunu da dibine kadar yaşayın ama her şeyin bir gün normale döneceğini de bilin. her şeyin geçeceğini unutmayın.bugün üzüldüğünüz her neyse iki sene sonra aklınıza bile gelmeyecek... bi adam için üzüldüğünüzde arkanızı dönüp de değmezmiş bile demeyin bence, hayata nötr bakmaktansa midenizde uçan, çırpınan, oraya buraya konan kelebeklerin yok olmasının verdiği acıyı yaşamak da güzel...
    - kimseyi değiştirmeye çalışmayın. bu bi anlamda insanları olduğu gibi kabul etmek anlamına da gelebilir, ama bi insanın hoşunuza gitmeyen bir tarafı varsa yol verin ona, gitsin... bazen çok istesek bile insanları değiştiremiyoruz...
    - eski sevgili sigara gibidir, bıraktım derken her an yeniden bir nefes çekilebilir. baş döndürür, ama sonra alışırsınız ve rahatsız olup yeniden bırakırsınız...
    - okuyorsanız eğer, kimseye not vermekten kaçınmayın. sadece kendi başarınızı düşünecek kadar bencil olmayın. ' o derse gelmedin sana not veremem' gibi cümleler sarf etmeyin. başarılı olmak için başkalarının da başarısını düşünmek güzeldir çünkü...
    - salak kızlar gibi ' ıyy, ne giymiş yaaa ' demeyin kimsenin üstüne başına bakıp. çoğu kızın yaptığı gibi görünüşe bakarak yargılamayın insanları. zevklerini yargılamayın insanların. aslında insanları hiç yargılamayın, çünkü kimsenin bir başkası için bunu yapmaya hakkı yok günlük- öğrencilik- hayatında.
    - insanlara iyi davranın.
    - size asılan adamların adını hiç bir zaman orta yerde açık etmeyin.
    - sigara içmeyin. sigara içmeyin. sigara içmeyin.
    - alkollü araba kullanmayın. evinize taksiyle dönün. dönecek paranız yoksa içmeyin.
    - eğlenmenin sınırı yoktur, olmayan sınırları zorlamayın. bu konuda ciddiyim, gezin tozun ama vizeler finaller geldi mi oturun ders çalışın. sonradan gezmeyip de çalışmak zorunda kalırsınız çünkü.
    - her türlü müziği dinleyin. rock, pop, metal, jazz ... aklınıza gelen her şeyi... sevin ya da sevmeyin ama sevmediğiniz şeyleri de neden sevmediğinizi bilin.
    - güzellik pahalı bir şey değildir, güzelliğin bugünlerdeki en önemli kuralı bu sanırım. yaratıcı olun, pazarlardan toplanan en ucuz penyeleri giyiyor o güzel dediğiniz sokaktaki kızlar, marka kotlarının üstüne. hiç bir zaman çirkin olduğunuzu da düşünmeyin. sizin vücudunuzda şekillenmiş en güzel insan olmaya çabalayın. güzellik bu kadar önemli mi? evet. kendinizi bu şekilde iyi hissedersiniz. nasıl güzel olduğunuzu düşünüyorsanız, öyle olun, öyle davranın.
    - her zaman erkekler teklif etmez. birini çok istiyorsanız, bundan onun da haberi olabilir, eğer isterseniz tabi.
    - tırnaklarınızı yemeyin. illa ki güzel elleriniz olmak zorunda değil. ama ellerinize yazık.
    - kız arkadaşlarınızın size öğüt vermesiyle, ilişkinize müdahale etmesi sınırını belirleyin. biz kızlar bu sınırı pek bilmiyoruz.
    - adamları boş yere peşinizde koşturmayın, olmayacaksa olmayacak deyin, kimse zaman kaybetmesin. onlar da insan evladı.
    - kıskanç olmayın. hayat zaten yeteri kadar karışık. adamların canını, orda mısın? burda mısın? nerde misin? diyerek sıkmayın. bırakın herkes istediği yerde istediği insanla olsun. rahat olun. kimin nerde olduğu değil, sizin nerde olduğunuz önemli. gece kafanızı yastığa koyduğunuzda huzurlu olmak için yaşayın sadece.
    edit:
    - unutmadan ekleyeyim, dünyanın en güzel kızı siz olursunuz adamların yanında, hep sizi arayıp bulamamış olurlar, sizin elinize diken batsa onların canı yanar. yerseniz...
    - bana noluyosa, öğüt deyince söyleyecek bir şeylerim olmalı diye düşündüm her türk insanı gibi. 30 yaşında değilim kiiii

  • bütün italya'nın birbiriyle flört etmesi..

    ya da ben çok gerikafalı acayip bağnaz filan olduğum için bana öyle geldi..

    yaya geçidinden karşıya geçen kadına, otobüs şöförü yol verdi diye, teyze adama öpücük attı..
    bildiğin teyze, bildiğin otobüs şöförü ve bildiğin öpücük..

    süpermarket kasasında, kasiyer çocukla bi kadın 15 dakika gülüşe oynaşa fingirdeşe konuşurlarken, biz de arkasında 20 kişi ip gibi dizilip sıranın bize gelmesini bekledik.. kimse de sesini çıkarmadı.. ben de misafirim diye sesimi çıkarmadım..
    neden kimse sesini çıkartmadı peki?!
    çünkü sıra kime geldiyse o da kasiyer çocukla gülüştü.. fingirdeşti..

    makarna yemek için girdiğim self-servis bi lokantada, makarna tezgahının arkasındaki çocuğa "hangisini önerirsin?" dedim..
    "hiç biri senin kadar güzel değil :)" dedi..
    makarnamı aldım, okşanmış gururumla arkamı döndüm masaya gidicem, benden sonra gelen 110 kiloluk, 50 yaşlarında adama da aynısını söyledi..

    yani; otobüs şöförü teyzeye, teyze kasiyer çocuğa, kasiyer çocuk adama sonra hepsi uşağa..
    böyle bi ortam..
    aklım gitti bi haftada..

    bütün ülke ihtiraslı bi aşk yaşıyo valla..

  • çocukken müzik kesilince sandalyelere oturmaya çalıştığımız oyun, meğerse hep metrobüsün alıştırmasıymış.

  • adamlar ''şikayet var'' diyerek evini basıp karına, sevgiline, bacına veya da anana tedbir amaçlı bilmediğin bir yerde 48 saat el koyarsa o zaman bende derim why so panic bro...

    zorunlu edit: ''why so panic'' entry'e dayanamayıp silip çok uzaklara kaçmış ama bizde hatırası mevcut, rahat olsun.

    ekran görüntüsü

  • dalga boyu muhabbetine gelene kadar harbiden patatesin soyulacağını sandığım video.
    dalga boyu maksimum falan diyo da dalga boyu arttıkça radyoaktif şuaların girişkenliği azalıyor bey amca. emekli fizik öğretmeni falan değildir. bildiğin düz devlet su işleri emeklisi.