ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metroda kızın telefonunu alıp oğluna veren teyze
-
kızın bunu rahatsız olduğundan değil de 'uff hrks bni svio' tarzı ile paylaşması, doktor olduğunu gözümüze sokmak için steteskoplu profil fotoğrafı tek bir şeyi ifade ediyor.
(bkz: kezban detected)
isveç'in 80 bin mülteciyi geri göndermesi
-
muhtemelen türkiye'ye yapılacak geri göndermedir.
yalnız isveç devletinden ricam, düzgün mültecileri değil de,
seçebilirlerse, hırsız, tecavüzcü, barbar tipleri bize göndersinler.
biz de kırmızı halılı devlet töreni ile karşılarız.
çünküm bu tarz insanları halkımız baştacı etmeyi çok sever ve onlar da bizden birisi gibi olacağı için rahatça kaynaşırız.
yaş ilerledikçe dekoltenin dozunun artması
24 kasım 2022 brezilya sırbistan maçı
-
günümüz futbolunun geldiği nokta brezilya gibi kreatif adamların olduğu bir ülkeyi bile yemiş, bitirmiş. artık futbol üç günde bir maç yapan, tamamen fiziğe dayalı, bir nevi robotik futbolcular istiyor. ama biz eski futbol romantikleri ronaldo, rivaldo, ronaldinho, beckham, inzaghi, batistuta, bergkamp, klinsmann, figo, recoba, del piero, hagi, zidane hatta higuita gibi adamları izlemek istiyor. daha birşeyler anlatmak istiyor ama anlatamıyorum, yinede ne demek istediğimi anlayan birileri olduğunu düşünüyorum.
edit: bu arada yanlış anlaşılma olmasın, biz futbol sevdalıları 0-0 bitmiş lecce - cagliari maçını bile banttan izleyebilir, ondan bile ara ara keyif alınabilecek kısımlar bulabiliriz. bu yazı sadece izleyenlerin gözlerindeki pası silen, atlet gibi sağa sola yardır yardır koşmaktan ziyade bir nevi sanat icra eden eski ikon futbolculara duyulan bir özlemdir.
eskiden bırakın büyük ülkelerin büyük futbolcularını, romanya'nın, şili'nin, bulgaristan'ın, nijerya'nın bile sahaya çıktığı vakit tüm gözleri üzerlerinde toplayan, sahada şovunu yapıp, "ulan ne futbolcu be dediğimiz" ikonları, efsaneleri vardı.
inanılmaz güzellikteki yılbaşı kartpostalları
-
yok yeni bir şey değil bahsettiğim.
eski kartpostallar
hani çocukken bizleri hayalden hayale sürükleyen, bacasından nazlı nazlı dumanlar çıkan dağ evleri, noel baba ve çocuklar.
göndermeyi almayı unuttuğumuz.
hala varlar gerçi.
bir hatırlayalım onları.
http://www.siirler.biz/…-yil/yeni-yil-mesajlari.jpg
http://www.buldumbuldum.com/…basi-kartpostali-2.jpg
http://4.bp.blogspot.com/…y_l_kartlar_hedza_49_.jpg
https://www.eksiduyuru.com/…les/1387/1387533493.jpg
http://www.buldumbuldum.com/…basi-kartpostali-1.jpg
http://2.bp.blogspot.com/… kartları -hedza (40).jpg
http://img03.blogcu.com/…18686097492_1259683304.jpg
http://1.bp.blogspot.com/…ilbasi_kartpostallari.jpg
http://3.bp.blogspot.com/…basi_kartpostallari_6.jpg
http://www.seyirkafe.com/…ri-yeniyil20-1024x575.jpg
http://3.bp.blogspot.com/… kartları -hedza (21).jpg
http://3.bp.blogspot.com/…m5ng/s1600/images (3).jpg
http://www.bilgitimi.com/…yil-tebrik-kartlari-1.jpg
http://www.yediharika.com/…2014-12/1418245133_4.jpg
http://www.buldumbuldum.com/…basi-kartpostali-5.jpg
http://hedza.com/…ads/yeniyıl-kartları-hedza-29.jpg
http://2.bp.blogspot.com/…640/kartpostal_115643.jpg
http://www.gulum.net/…yeniyil-kartlari/buyuk/21.jpg
https://www.eksiduyuru.com/…s/1387/1387533493_1.jpg
orucu 6. dersin teneffüsünde açan nesil
-
bazen anne ya da babanın "iftara davetliyiz hocam, bizim kızı alsak olur mu" diyerekten dersten alınan nesille aynıdır sanırsam. o bendim çünkü evet.
yaran olaylar
-
şimdi efendim bizim bir kooperatif var yüz kadar üyesi olan buranın da son dönem bir başkanı var, benim de aram iyidir sohbetleşiriz arada. olay başkanın başından geçiyor;
başkan orta boylu 60’lı yaşlara yakın kumral bir abi..
kendisinin yüzünde aslında çok da göze batmayan lekeler var.
bir gün başkan bey’in hanımı kendisine “arkadaşlarının laserle buna benzer lekeleri yok ettirdiklerini” başkan beyin de lekelerinden kurtulması için bir yol olduğunu kendisine aktarıyor ama bizim abi pek umursamıyor..bir gün, iki gün, beş gün derken “ e madem öyle gidelim yaptıralım diyor” ve özel muayenehanesi olan bir dermatologun yolunu tutuyorlar..
işlemler yapılıyor, doktor “ güneş kremi, pomatlar filan reçete edip güneşten 6 ay kadar korunmasını istiyor”, ayrılıyorlar.. başkan son dönemlerde hep şapkalı bir şekilde maske de olunca sadece gözler açıkta .. laser işlemi öncesi başkanın yüzünde leke var mı anlamadığım adam da laser sonrası kabuk bağlamış şekilde siyahlaşmış yara izleri mevcutlaşmış, iyileşmeyi bekliyor.. soramıyorum da “ abi yüzüne ne yaptın” diye
olay bundan sonra başlıyor;
başkan bizim üyelerden birisine yazılı bir tebliğde bulunmak için kapısını çalıyor, neyse hoş beş muhabbet, üye kişi doktor başkanın yüzündeki lekeleri görünce başkana soruyor, “ne zaman yaptırdınız, kime yaptırdınız” gibi..başkan da yakın dönemde özel bir muayenehanede yaptırdım, hatırlamıyorum hocam diyor ama mutsuzluğunu da dile getirince doktor da diyor ki “sorun değil bunlar çözülür ama mevsimsel olarak çok yanlış bir zamanda uygulamış doktorunuz diyor”
neyse eve geçiyor başkan bey, eşine durumu anlatıyor, üyelerden bir doktorun “mevsimsel olarak yanlış zamanda yapıldığını ama güneşten kendisini koruması gerektiğini” söylediğini ifade ediyor..
başkan bey elde telefon google’ı açıyor, bizim üye doktor kimmiş diye ad soyad bakıyor. adı ali veli olsun.. hanıma sesleniyor bizim işlemi yapan doktorun adı ali veli miydi diyor,
hanımı diyor evet ali veli, başkan sesleniyor “e bu adammış bana laser uygulayan”..
tebliğ esnasında ne doktor hastayı tanıyor, ne bizim başkan doktoru.. abi diyorum nasıl tanımazsınız bir birinizi “yüzümüzde maske var, kafasında bandana var, ben doktoru çıkartamadım o da beni, eşin zorlamasıyla adını bile bilmeden işlem yaptırdım” diyor, doktora gelince hastayı yani başkanı o da tanımıyor üstüne bir de kendi yaptığı işte kendini gömüyor, diğer yandan başkan “ ulan ayak üstü sohbette işlem yapan doktora saydırmadık iyi ki diyor” ama ilk fırsatta karşılaştığımızda “hocam işlemi siz yapmışsınız ya bana” diyeceğim diye de gülümsüyor..
türkiye'yi işgal edecek değiliz
-
orjinali üstteki entrylerden birisindeki gibiyse, naçizane almanca bilgimle tam tercümesi:
"türkiye'nin kendisini rehin alması dolayısıyla en nihayetinde sadece diplomatik ve sosyal imkanlarımızı kullanabiliyoruz. saldıracak halimiz yok."
olan cümle.
o değil de, ekşisözlük entel dantel popülasyonu dedik, ekseriyeti metin 2'den fırlama dallama, atarı gideri yüksek ergen çıktı amk. yorumlara gel yorumlara.
aziz yıldırım'ın okul basması
-
"muduy bey aykadaslay bana kufuy ediyoy"
2a'dan aziz.
ali ağaoğlu'nu protesto eden itü'lü kız
-
montajdır lan o, itü'lü kız mı olurmuş olm saçmalamayın.
eniştecimle akşam akşam delirmeler
-
art niyetli olmamaya çalışıyorum, üzerine fotoğrafları çekenin adamın karısı olduğunu düşünüp "neden" diyerek agar.io oynamaya geri dönüyorum. nick : astsubay33
terbiyesiz fıkra anlatan gün teyzesi
-
bir kişinin de yazmadığı fıkraları anlatan teyze.
"köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... grubun başı köy halkına derki... hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. karıların gözünü bağlayacam. gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elliyecek. kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacam... derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir. birinci kadın başlar. bu değil, bu değil, bu değil bu!! kocasını ve kendini ölümden kurtarır. ikinci kadın gelir. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu!... onlarda kurtulurlar. üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. kadın başlar kocasını aramak için ellemeye. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu bizim köyden değil, bu değil, bu değil, bu...."
gibi
(bkz: sözlükte fıkra anlatmak)