hesabın var mı? giriş yap

  • kemal kılıçdaroğlu'nun açıkladığı olay.. şimdi iktidar zamları geri alsa bir dert, almasa bir dert.

    halk için zaten bir dert de, iktidar için de zor bir durum. zamları geri alsa, "kılıçdaroğlu bastırdı ve zammı geri aldırdı" diyecekler. zamları geri almasa bu sefer de zamlardan dolayı bunalan halk iktidardan daha da bir soğuyacak. birkaç puan oyları birden düşecek...

    iktidarı fena sıkıştırdı..

    edit: faturayı ödemediği takdirde kılıçdaroğlu'nun elektriğinin kesilmesi hususunda da olabileceklere dair tahminlerimi de şurada yazdım.
    (bkz: kemal kılıçdaroğlu'nun ev elektriğinin kesilmesi)

  • bir erdoğan vecizesi. tamamı şu şekilde:

    "bakın şu anda ingiltere'de sterlin patladı, nereden nereye geldi, övünüyorlardı, ama şimdi patladılar"

    1 senede dolar karşısında yüzde 55 değer kaybeden türk lirasının kullanıldığı ve 1000 liranın 55 dolar etmediği türkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı, sterlin dolar karşısında 1 senede yüzde 20 değer kaybetti diye sterlin patladı yorumunu yapmışi, ki sterlin halen dolar karşısında daha değerli.

    yorumsuz...

    edit: söylemeye gerek yok, ancak patlamış sterlin bile türk lirasının 20 katı değerinde ve tl son 1 senede sterlin karşısında yüzde 40 değer kaybetmiş.

  • konu ile ilgili temel somut bilgilerin anlaşılmadığını gördüğüm başlık;
    bu bilgileri öğrenin de sonra ne savunacaksanız yine onu savunmaya devam edin;

    1) 1959 öncesinde yıl içinde türkiye çapında 2 organizasyon var. milli küme (1937-1950) ve türkiye futbol birinciliği (1924-1951) adlarıyla. yani her yıl 2 şampiyon oluyor.

    yani bugüne uyarlarsak hem türkiye kupası hem türkiye süper ligi gibi.. hangisinde şampiyon olursanız o yılın şampiyonu olarak yıldız hesabına katılmayı talep ettiğinizi düşünün..

    kaynak:

    2) 1905-1959 arasında oynanan istanbul ligi: milli küme ve türkiye futbol birinciliği organizasyonları 1950-1951 de sonlandırıldıktan sonra da devam ettiği görülüyor.

    bu şunun için önemli, daha köklü daha tarihsel olması itibari ile takımlar belli dönemlerde bu turnuvayı en prestijli turnuva gibi algılamışlar. eş zamanlı diğer turnuvalardaki kadro seçimlerinden bu durumu görmek mümkün.

    şampiyonları için

    --- neden 1959 sonrası profesyonel bir lig kurma süreci yaşanıyor?

    çünkü 1955 ile başlayan şampiyonlar ligi (şampiyon külüpler kupası) organizasyonunda uefa türkiye şampiyonu kim diye soruyor ve istanbul ligi şampiyonu galatasaray olduğu için galatasaray ülkeyi temsil ediyor.

    uefa türkiye şampiyonunu doğru kriterlerle seçilmesi gerektiği konusunda bastırınca ve sonraki yıl türkiye temsilcisini kabul etmeyince 2 yıl federasyon kupası şampiyonu olarak beşiktaş türkiye'yi temsil ediyor. 1959 ile birlikte artık lig şampiyonları ülkeyi temsil eder hale geliyor.

    1980'leri hatırlayan biri olarak takımların şampiyonluk sayıları her zaman 1959'da başlayan profesyonel futbol ligindeki şampiyonluk sayıları oldu. medya'da futbol kulübü yöneticilerinin konuşmalarında 1959 öncesinin de 1959 sonrası şampiyonluklarla aynı kategoride sayılması mevzu dahi edilmedi.

    1959 öncesi sadece derbi söz konusu olduğunda, iki takım arasındaki mücadelede şu kadar galibiyet bu kadar beraberlik vs gibi geçti..

  • herif bilmem kaç milyona verilen ihaleyi neredeyse onda birine ihale etti.

    belediye arazilerininin toki ye devredildiğini öğrendik.

    şahsa tahsis edilen 4x4 araçlar var mesela.

    ....

    daha nasıl bir yolsuzluk lazım sana

    edit: internethaber’i kaynak gösterip mesaj atanlar var. güldürmeyin kendinize.

  • kurtulanlar arasına adımı yazdırmama az bir vakit kalan illet hastalık

    gururla ve sevinçle edit: tahlil sonuçları geldi. kurtuldum!!!
    (ama diyete bir süre daha devam etmem gerekiyormuş)

    11 yıl sonra gelen edit: lan her şey düzeldi, iyi gidiyor falan derken bu meret bu sefer belden aşağı vurdu. sağ testisi aldırdık. hasta yatağımdan bildiriyorum.

    büdüt: en beğenilen entrim bu ya, kaderime mi küssem, ssg'ye mi sövsem bilemedim.

  • meyveler en az 3'e ayrılır. en berbatları bu şekilde meyve suyu tesislerine verilir. biraz eli yüzü düzgün olanlar pazara, biblo gibi olanlar ise otellere vs dağıtılır. aynı şeyi salçada kullanılan domates için de söyleyebiliriz. bu tür tesislerde çalışanlar kolay kolay ürettikleri ürünleri tüketmezler.

    şahsımı hiç şaşırtmayan görüntülerdir.

    (bkz: şahsım)

    edit: bir de ihracat kısmı vardı doğru ya. en güzelleri yurtdışına.

  • lan bu audi kupasina kim istedi katilmayi. bize skoda kupasi falan olsaydi soyle sparta prag, legia varsova falan.