hesabın var mı? giriş yap

  • naz yapacak kimseleri olmadığından eften püften hasta olmazlar. rahatsız olduklarında kendi kendilerine idare etmeyi bilirler. duruma sitem etseler de en azından bu durumda kimseye bir şey açıklamak zorunda değillerdir. yalnızlıktan korkmayın. sizi "hasta edenler" daha tehlikelidir sosyal hayatta.

  • bir de bunun pazar sabahı 12de uyanınca saatin bir anda akşam 11 olması var ki.. allah belasını versin.

  • her gün tavuk döner yiyen adama antrikot yapıyorsun da yalnız ben medium rare severim bu fazla pişmiş diyor gibi bir durum.

  • dmb * :ab'ye neden almak istemezler türkleri?

    anne: barbar diye biliyorlar ya ondan..korkuyorlar yani.. vuruceksin teflon tavayı kafalarına kim barbarmış onlar mı biz mi anlicekler!

    sessiz....

  • hahaha, korsan yayın yapan siteler, ana yayıncılardan daha kaliteli yayın yapıyor amk. bein connect defalarca kopup bağlantı hatası verirken selçuksports 5 farklı yayın açıyordu.

    fubtolun gelişmesi için değil, kendi gelişmeleri için istiyorlar. futbol yayınlarını şifresiz yapın bakalım gelişiyor mu :)

  • 1678'de venedik'te doğdu. babası st. mark kilisesinin orkestrasında çalan usta bir kemancıydı. vivaldi henüz kendi eserleriyle ün kazanmadan önce babasıyla birlikte ikili keman konserleri verdi ve bu konserler tanınmasında da büyük ölçüde etkili oldu.

    bir papaz eğitimi alan antonio vivaldi 1703 yılında resmen papazlık görevine atandı. ama aynı yıl başka bir işe daha girdi. ospedale della pietà adındaki bir kızlar yetimhanesinde keman öğretmeni oldu. buradaki görevi yetim ya da sakat kızlara keman çalmayı öğretmek ve onlara konserlerde seslendirmeleri için her ay iki konçerto yazmaktı. venedik'teki yetimhanede verilen bu konserler bir süre sonra bir gün konseri veren kızlarla tanışmak üzere katıldığı bir yemekten sonra, ayrılırken "bu çirkin kızların tümüne aşık" olduğunu yazar. bir süre sonra kent seçkinleri de kızlarını bu aynı yetimhane okuluna göndermeye başladılar. vivaldi daha sonraki yaşamının hemen hemen tümünü burada geçirdi. ne var ki operaya olan ilgisi onu sık sık venedik'ten uzaklaştırıyordu. 1710 yılında opera yazmaya başlayan vivaldi bundan sonra kendini özellikle opera yazmaya verdi. bilinen 49 operasından 22'si saklanıp bugüne kadar gelmiştir.

    opera, her ne kadar vivaldi için önemli olsa da, bugün vivaldi'nin önemi bestelediği keman eserlerinde yatar. çok usta bir çalgıcı olan vivaldi'nin keman çalışını izlemiş olan alman gezgin johann friedrich armand von uffenbach onun için "kimse bugüne kadar böyle çalmadı ve bundan sonra da çalamaz" diyordu. yolculukları yüzünden pieta'dan ayrılan vivaldi, bu zamanlarda bile yetimhane için konçerto yazmayı bırakmadı. yaklaşık 230'u keman için olmak üzere, 450 konçerto yazmıştır. vivaldi operalarını sahneletmek üzere gitmiş olduğu viyana'da 27 temmuz 1741 yılında öldü. bundan sonra bütünüyle unutulmuş görünen vivaldi'nin adı yüzyılımıza dek pek tanınmadı. ancak 1920'den sonra yapılan araştırmalar sonucunda vivaldi'nin yüzlerce eseri gün ışığına çıkmaya başladı. ve 1960'lara gelindiğinde vivaldi özellikle "dört mevsim"i ile dünyanın en büyük bestecilerinden biri olarak kabul edilmeye başlandı.*

    edit: opera sayısının son hali 45, keman konçertoları da 240.*

  • bu soruyu ali ismail korkmaz , abdullah cömert , ethem sarısülük ,berkin elvan somada ölen madenciler , suructa havaya uçurulan gençler , daglicada sehit dusen askerler ve daha sayamadığım onlarca yüzlerce manasız cenazenin abilerine soracak firsati hic olmadi.

    allah aşkına soruyorum size biraz iman sahibiyseniz hiç mi günahıniz yok kardesim. siz yıktığınız vesayetin yerine kurduğunuz rejimin meyvelerini yerken masumiyetinizden ve sorumlulugunuz olmadığından eminseniz , neden korkuyorsunuz?