ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
4 mayıs 1996 anneme yazdığım mektup
-
evde eski bir kitabın arasından düşen mektuptur. gece gece efsane yarmıştır hakkaten. okuma yazmayı söktüğüm yıllar çalışan anne-babanın çocuğu olarak onlara notlar mektuplar yazardım. neden yazdım bunu, olay ne, nolmuş hatırlamıyorum ama çocukluğumu sevesim geldi yeminle sözlük.
http://i.hizliresim.com/vvddmj.jpg
21 nisan 2019 hulusi akar'ın rezalet açıklaması
-
akıllarda soru işareti yaratan bir açıklamadır..
eğer bu saldırı malum şahsa yapılsaydı, o kalabalığı yarabilmek için kalabalığın üstüne yaylım ateşi açılacağını hepimiz biliyoruz.. kimden mi bahsediyorum, tabii ki "esad"
halinize şükredin avrupa bildiğiniz avrupa değil
-
doğru diyor. avrupa bildiğiniz avrupa değil. siz ne hayal ediyorsanız 10 katı daha güzelini hayal edin. öyle bir avrupa
20 aralık 2014 askerin polise silah çekmesi
-
asker, görev yerinde olay çıkmasının verdiği gerginlikle sinirlerine hakim olamamış, polis amirine bağırmış. elinde tüfek var ama buna pek silah çekti denemez, zira nöbet sırasında o tüfeği iki eliyle tutmak zorundadır (çapraz tutuştan hazır tutuşa geçmiş sadece).
bu arada, askerle polis arasındaki farkı bilmeyenleri ortaya çıkarmıştır. yok aynı bokun lacivertiymiş de yok bilmem ne. adamlar nizamiyede nöbet tutan ere darbeci demeye getirmişler resmen. ulan askerlik ne zamandan beri gönüllü veya maaşlı (erler için söylüyorum ve 20 lirayı paradan saymıyorum) yapılan bir iş oldu? kendi zorunlu görevini (belki 5 ay belki 12ay) kazasız belasız bitirmek isteyen askerle, cemaatin veya akp'nin köpeği polisle bir tutmayın amk saçmalamayın.
edit: bu entry'de ne polis, ne de asker seviciliği yapılmıştır. ben olayı nöbetçi askerin açısından değerlendirdim. biraz kafası çalışan insan zaten bunu görebilir.
birçoğumuz askerliğimizi nefret ede ede yaptık. bu bağıran asker de bu tiplerden biri. bütün askerlere kenan evren muamelesi yapmayın amk.
insanın zoruna giden şeyler
-
yaşlı bir insanın bana hizmet etmesi kadar zoruma giden bir şey yok.
hakan arıkan
-
en hatalı çıkışını 17 ağustos 1982'de yapmıştır. biz beşiktaşlıları en çok o gün üzmüştür.
avrasya tüneli'nin ismini atatürk tüneli koyuyoruz
-
bu tip kampanyalarda çok ses getirebilen biri değilim ancak bu kampanyayı başarabilirsek bu ülkede yıllardır unutturulmaya çalışılan kurucumuz, atamız mustafa kemal atatürk'ün anısını yaşatabileceğiz. tabi eğer halkın sesini dinlemeye cesaretleri olursa.
olay şu. ulaştırma bakanlığı bir kampanya başlatmış ve avrasya tünelinin adını halk koysun demiş. biz de halk olarak oraya "atatürk" yazacağız. sitede şu an problem var. oy vermeye çalıştığımızda sıkıntı çıkarıyor. site linkini yine bırakıyorum. aktif olduğu anda herkes elinden geldiğince oy versin.
site linki.
ekleme: direk linkte problem var. lütfen bakanlık sitesi üzerinde sağ alttaki sekmeden oy vermeye çalışalım.
ekleme: link güncelledi.
az bilinen görgü kuralları
-
birini dışarda bi yere davet ettiğinde hesabı daveti yapan öder. eğer davet ettiği şahıs tek gelmemiş ise diğer hesapları da daveti yapan kişi öder. malesef böyle :(
üniversite not ortalamasının önemi
-
"iş hayatında önemi yoktur" diye atıp tutanlara bakmayın. şimdiye kadar girdiğim her iş görüşmesinde dereceyle bitirmiş olmam karşımdaki insanın dikkatini çekmişti. bir iş için onlarca insanla görüşüyorlar ve bu, akılda kalmanızı sağlıyor. bu illa işi alacağınız anlamına gelmeyebilir, ama şansınızı artırdığı kesin. zaten faydası dokunmasa bile zararı dokunmaz o ayrı da, ben faydasını gördüğümü düşünüyorum.
her şeyi geçtim, bu benim yüksek lisans, doktora ve yurt dışı eğitim gibi alanlarda da işime yaradı. e bunlar da cv'de gözükmüyor mu sanki? yurt dışında eğitim görmen, iyi bir master yapman karşındakini etkilemeyecek mi sanıyorsun? 1,95 not ortalamasıyla bunları nasıl yapacaksın?
demek ki neymiş, not ortalaması mühimmiş. "her şey demektir" demiyorum, ama kolaylaştırıcı etkisi yadsınamaz.
25 mart 2020 rus askerlerinin italya'ya girmesi
-
bu durum avrupa birliği adına bir utançtır. aynı parayı kullanıp vizesiz dolaşmakla birlik olunmuyor. böyle zamanlarda işbirliği, kaynak paylaşımı, personel ve teknik destek olmayacaksa ne zaman olacak.
borsa istanbul'un %10'unun katarlılara satılması
-
ülkeyi komple arapların üstüne yapın da bu iş huzur icinde çözülsün.
ekonomik çıkmazda olan türkiye cumhuriyeti'nin başındaki zatın gerçekleştirdiği aktivite.
https://mobile.twitter.com/…|twcamp^serp|twgr^tweet
edit: https://mobile.twitter.com/…tus/1331958084495953921
edit 2: ilgili haber
https://www.dunya.com/…ula-ortak-oldu-haberi-601558
edit 3: bazı mesajlar aldım bunun zararlarının ne oldugu ile alakalı, belirtmem istendi. olası bir hükümet değişiminde ülke borsasının %10'luk kısmının katardan manipüle edilmeyeceginin garantisini kim verebilir ? türkiye cumhuriyeti'nin katar'ın arkasında bulunan, londra'daki spekülatörün emrine amade edilmiştir. çok net.
ayrıca arada kaynayan "çerezlik" imzalanan anlaşmalar da şunlar:
"istinye park hisselerinin devrine dair anlaşma",
"istanbul haliç altın boynuz projesi'ne yapılacak potansiyel ortak yatırıma ilişkin mutabakat zaptı" ile;
"global liman işletmeleri ve qterminals w.l.l arasında ortadoğu antalya liman işletmeleri aş'nin hisse devrine ve satın alımına dair anlaşma" da bulunuyor.
iğrenç espriler
-
sana neseyle kayanin, hakkiyla oyanin selami var!