ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 ocak 2013 izmir uçağında yaşananlar
-
uçakta olmuş başka yerde olmuş hiç farketmez. türkiye gerçeğidir.
vakti zamanında ( bu yaz başı ) adanaya gidecek uçağa binmek sebebiyle kadıköyden iett otobüsüne bindim ki sabiha gokcene gideyim. sabahın 7 si falan. 2 tanede müptezelligin dibine vurmuş kafaları beton olmuş gençte bindi. tabi mevzu para vermem beleş binerime döndü. şöföre ana avrat sövmeler keserim lan gırtlağını tarzında muhabbetler. tabi şöför amcam dayanamadı koca otobusu içindekilerle durdurdu polisi çağırdı. otobustekıler galeyan - hadı gıdelım ucaga yetısecegız , bız sızın kavganızı seyretmek zorundamıyız falan. polis geldi gençler sakin olun adam olun minvalinde kelimeler söyledi basti gitti. ne zaman ki elemanlar pendik civarinda inmek için hareketlendi o zaman film koptu. arka kapıdan gelen iki eleman on kapıdan yolcu alan soforu cektı dısarı cıkarttı. rahat 60-70 olan otobusten ben ve bir genc cocuk dısında bır allahın kulu ınmedı. ben kı boyle durumlarda belayı direk ustume cektıgımden alıskınım. cocuklardan bırının salladıgı kemerın tokası kaşıma geldı ıkıncı salladıgı kemerı savusturdum benı pas gectı otobusun camını tuzla buz etti. hala otobusten ınen bir kisi yok. hea sonuc ne oldu. sofor amca bıraz hırpalandı ama 2 muptezelin anasının amınıda pendık koprusu asfaltına gomduk 3 kişi.
bu uçaktaki yaşananın da pek farkı yok.
gercı olan bızım kaşa oldu. o şekilde toplantıdan toplantıya girdim : )
cambridge'de görev yapan türk akademisyenin sitemi
-
14. dakikadayım içim şişti, üniversitelerden, hocalarından, devletin hantallığından silkeleyen bir konuşma.
---------------------------------
hocaların kendi çabasıyla devletten maaş almadan dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek proje ödenekleri alıyor, bu parayla 30'a yakın doktora öğrencisi alıyor böylece bilimsel olarak ülkesine katkısı oluyor.
bizim ülkemizde ne oluyor 1-2 öğrenci alıyor, rica minnet.onlarda maaşı devletten bekliyor. kendileri ellerini taşın altına sokup gideyim bir proje yapayım ödenek getireyim diye dertleri yok. bu tembellikten ve memurlaşmaktan oluyor.
17 ağustos 1999
-
7 sene geçmiş... ben hala
ceset kokusunu
insanların çaresizliğini
apartmanların üzerinde kazarak geçirdiğim saatleri
yan apartmanın kazdığımız apartmana iskambil destesi gibi girmiş mutfağını
belki sahibi canlı çıkar diye bulup atmadığımız resimleri
yüzümden çıkartmadığım maskemin suratımda yaptığı izi ve rahatsızlığını (o maske hala duruyo istanbulda)
apartmanların içine girerek canlı biri var mı diye bağırdığımızı
birbirine girmiş evleri, caddeleri sokakları
birisine yardım edebilme umudu ile koşturan insanları
kargaşayı... gürültüyü...
ceset kokusunu
hatırlıyorum... çok kötü idi... 1 değil 1000 tane şey yazsam yine anlatamam o zamanı...
kızların en çok söylediği yalanlar
-
yoo kızmadım
vakit gazetesinin 20 mayıs manşetleri
-
yine 19 mayıs yine rezalet: kızlar bu sene de çok yaşlıydı!
hüseyin üzmez'in ayrıntılı değerlendirmesi sayfa 2'de...
türkçe ezana şahit olan 18 yaşındaki akpli
-
1955 yılında yapılan esenboğa havalimanını kendisinin yaptığını iddia eden bir cumhurbaşkanının seçmenidir. şaşırmamak lazımdır.
affetmekle vazgeçmek arasındaki ilişki
-
vazgeçmek masadan kalkmaktır. affetmek masayı yok saymak. ikisindede azalmıştır kalbindeki nakit.
eray işcan
-
hayatta en çok özendiğim adamlardandır kendisi.
bu ekole bayılıyorum. bir şekilde büyük takıma gidiyorsun 5-10 yıl 3. kaleci veya müzmin yedek olarak gençliği yaşıyorsun. sana yılda en az 500 bin euro veriliyor ve sen sadece günü belli saatlerinde spor yapıyorsun, ülke ülke geziyorsun vs. bir de "yedekliği sorun etmiyor abi helal olsun uyumlu adam" falan deniliyor.
kariyerinde akıllı davranırsan 3-5 milyon euro parayı cebe atarak 35 yaşında yaklaşık 15 milyon lira paran oluyor.
dert yok, tasa yok, kimsenin senden beklentisi yok. üstüne bir de iyi kötü tanınıyorsun falan. ne güzel lan.
bak yemezsen amcaya vericem
camilerde pokemon go oynanması yasaklansın
-
"benim türbanlı pokemonuma camilerde top fırlattılar"
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
büyük bir şevkle ders anlatırken tebeşiri biten hocanın ön sırada uyuklayan bir öğrenciyi gözüne kestirip yan sınıftan tebeşir getirmesini rica etmesi, güçlükle ayılabilen öğrencinin aynı amfinin bir kapısından çıkıp diğer kapısından girerek "hocam fazla tebeşiriniz varsa alabilir miyim?" sorusunu yöneltmesi, derse konsantre olmuş hocanın soruyu "maalesef bizde de kalmadı, ben de az önce bir öğrenciyi tebeşir bulması için gönderdim." şeklinde cevaplaması, durumu havsalası alamayan/kavrayamayan öğrencinin çıktığı kapıdan giriş yaparak "tebeşir yokmuş hocam." diyerek hiçbir şey olmamış gibi yerine oturması.