hesabın var mı? giriş yap

  • son yılların belki de en heyecanlı ve en çok beklenen dünya satranç şampiyonası.

    her ne kadar magnus carlsen'ın bilgisayar keskinliğindeki oyunu onu favori olarak gösterse de son dönemdeki performansının ciddi anlamda düşündürücü olduğu da bir gerçek. carlsen'ın oyunundaki düşüş karjakin ile oynadığı son dünya satranç şampiyonası ile başladı aslında. minimal avantajları bilgisayar keskinliğinde oynayarak avantajını adım adım büyüten oyun yerini bariz kazanç şanslarını bile değerlendiremeyip beraberliğe razı olan oyun anlayışına bıraktı. hatırlanacağı üzere karjakin ile oynadığı ilk iki partide bariz kazanç şansı olmasına rağmen bunu kazanca çevirememiş ve beraberliğe razı olmuştu. ancak bu kadar bariz hatalar carlsen'da çok alışık olduğumuz şeyler değil. zaten bu ilk iki parti sonrasında oyun seviyesinde ciddi bir düşüş yaşamış ve ünvanını da tie break'te korumuştu.

    şampiyona sonrasındaki süreçte ise çok inişli çıkışlı bir performansı vardı. hatta 2016 öncesi gördüğümüz o dominant performansı tamamen yok oldu diyebilirim. bunun birkaç sebebi olabilir. sanıyorum ki satranç dışındaki hayatı performansını olumsuz etkilemeye başladı.

    caruana ise 2018'i muhteşem geçirdi. hatta bu performansının sinyallerini 2017 yılında vermişti. caruana da carlsen gibi bilgisayar keskinliğinde oyanayabilen bir satranççı ama oyun ortası ve oyun sonunda carlsen'dan biraz daha geride diyebiliriz. bunun haricinde kendisi çalışma delisi bir kişi. açılış konusunda carlsen'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum. bu yüzden carlsen ile yapacağı karşılaşmalarda fark yaratabileceği alanın açılışlar olduğu fikrindeyim.

    bir diğer konuysa iki satranççının da yardımcıları. ikisi de yardımcılarını sanıyorum ki saklıyorlar. hatta carlsen'ın kendi hesabından yayımladığı son videosunda sadece peter heine nielsen ve laurent fressinet görünüyor ve ekipteki diğer kişiler buzlanmış. caruana'nın ekibine ilişkin ise benim bulabildiğim bir bilgi yok. ekiplerinde yer alan kişilerin uzman olduğu alanlar oyuncuların genel stratejileri konusunda fikir verir ancak bu konudaki bilgi yetersiliği, yorum yapmayı engelliyor.

    bu karşılaşmanın kaderini caruana'dan ziyade carlsen'ın performansı belirleyecek. eğer carlsen kendi oyun seviyesini yakalayabilirse caruana'nın pek bir şansının kalacağını düşünmüyorum. bunun haricinde çok heyecanlı bir serinin bizi beklediğini düşünüyorum. hatta bu seri karjakin ile yapılan maçlardan çok daha eğlenceli olacak bence.

  • bunu yapabilen erkeğe babanız sizi verse de siz varmayın. olay düşündüğünüz kadar naif olmayabilir.

  • - kilicini cekmek en son dusunecegin sey olmali padawan..
    - neden ustam, ne guzel renkli isik saciyor, kizlar bayiliyor..
    - radyasyon padawan..
    - gercekten mi ustam?
    - evet, efendi yoda'yi biliyor musun?
    - tabi ustam..
    - eskiden yesil degildi..

  • kötü demeyeyim de, misafirlikte akşam yemeği olarak çilek ekmek yemişliğim var.

    iki belçikalı arkadaşım yatılı kalmaya gelmişlerdi bize. annem döktürmüş yine, anteplidir kendisi, kebaplar, kilis tavalar, mantılar... annecim dedim, hiç gerek yoktu bunlara menemen de yapsak değişik gelecek. yoğurdu sadece tatlıyla yemeğe alışık misafirlerimiz mantıyı yoğurtsuz yemek için ısrar ettiler, engel olamadık :(

    neyse bir iki yıl sonra ben gittim belçikaya, bunları ziyarete. birisi sordu "siz türkler et yiyor muydunuz tam hatırlamıyorum?". ben şok. türkiyede yediği yemekleri hadi unuttu diyelim. kızın evinin önünde "istanbul döner kebap" var :( biraz saflardı, evet. et yediğimizi, sadece pek domuz tüketmediğimizi falan hatırlattım. emin olamadığım için annem sebze yapacak akşam dedi. sorun olmayacağını, sebze de yediğimizi söyledim. bir süre sonra çilek sevip sevmediğimi sordu. sevdiğimi söyledim. sevindi. çilekli bir tatlı yapacaklarını düşünüp mutlu oldum.

    akşam evlerinin bahçesinde ailecek masaya oturduk. annesi marketten sapları koparılmış olarak alınan çilekleri yıkayıp, kocaman bir kasenin içine koyup masaya getirdi. herkesin önünde bir tabak, küçük boy bir yoğurt. hepimiz çilekleri tabağımıza aldık, kestik, üzerine yoğurdu döktük, üzerine toz şeker ve ekmekle yedik.

    türkler yoğurt sevdiği için böyle bir şey düşünmüşler. önce anlamadım akşam yemeği olduğunu, daha sonra yemek gelicek sandım. baktım durum öyle değil ikinci tabağı aldım, bol ekmekle yedim. sevdin mi diye sordular. evet elinize sağlık, çilek çok sevdiğim bir meyve dedim. babası, bak sevdi ki ikinci tabağı alıyor dedi :(

    arkadaşım ailesine "türklerin tuhaf yoğurt yeme alışkanlığını" anlattı. yemeklerle, tuzlularla yoğurt yiyormuşuz, olacak iş değil. tatlımm dedim, yoğurdu bizden öğrendiniz, bir de yeme alışkanlığımıza tuhaf diyorsun. aferin tatlılarla yemeği öğrenmişsiniz, bikaç yüzyıla yemeklerle de yemeği öğrenirsiniz. babası hak verdi, adı bile türkçe dedi. kız şok.

    bu da böyle bir anımdır.

  • beşiktaş sizce şampiyon olur mu sorusuna cevap verecek çok az kişi bulabilirken; beşiktaş kesin şampiyon olur tanımına daha çok yorum yapılma durumu.

    yani bir nevi sorma şeklinizi değiştirip sormak istediğinize çok farklı ve fazla cevap alabilirsiniz. aynı zamanda bu sizi sıkıcı olmaktan da kurtarır. örnek:

    -nasılsın?
    "-iyiyim."
    -eee napıyosun?
    "-n'olsun..."

    (kanun tasarısına göre)

    -super görünüyosun?
    "-çok teşekkür ederim, ya aslında bazen iyiyim bazen kötü orta yolu bulamıyorum ehehe."
    -o zaman buna göre bakarsaaam, şu an bilgisayarda komik videolar izliyosun?
    "-hahah bilemedin, eksi sözlükte takılıyorum birşeyler yazıyorum, okuyorum vesaire."

    do you understand me? yeeea...