hesabın var mı? giriş yap

  • avmlerde telefon kılıfı satan dükkanlar.

    edit: 80 kuruşluk kılıfı 80 liraya satınca dükkan dönüyormuş. herkesten özür dilerim. sabahtan beri yeşilleniyorum.

  • alttaki yorum twitten daha bomba.
    “türk qardaşlarımdan aff diliyorum ama sizin içinde olduqunuz veziyyete soxum. her saat kötü habermi olur?.”

  • the'den sonra sessiz harf geliyorsa dı diye okunur.

    ornegin,

    the best, the last, the one (van diye okunur. baslangici sessiz harf).

    the'dan sonra sesli harf geliyorsa di diye okunur.

    ornegin,

    the old, the end, the honorable (aniribil diye okunur. baslangici sesli harf)

    ek olarak,

    cumlede "the" function word oldugundan okunurken kisaltilir veya vurgulanmadan gecilir.

  • detaylarinin donem atmosferini mi yoksa ressamin bunalimini mi yansittigi habire tartisila durulan bir resim. makul cevap her ikiside olabilir. detaylara gelince, bu seffaf barin kapisinin olmayisi yani edward hopper'in alisila gelmis buyuk sehirde yanlizlik, izolasyon, kafeste ya da siginakta yasama temasi, bay ve bayan arasindaki gerilimli pozisyon -ki bay=edward hopper bayan= mrs. hopper- ve birbirine dokunma ile dokunmama hali olarak ozetlenebilir.

  • 1.5 yıl gibi kısa bir sürede adını altın harflerle bilimkurgu dünyasına yazdıran yazar. bu kısa sürede bir çok eser yazmıştır.

    ilk öyküsü bir mars destanı ile bilimkurgu dünyasına giriş yapmış olan yazar aradan yıllar geçmesine rağmen hala adı en iyi bilimkurgu yazarları arasında geçer.

    ısaac asimov kendisinden ikinci nova olarak bahseder.

    hikayelerinde son derece anlaşılır ve esprili bir dil kullanmıştır. farklı bakış açıları ile değişik öyküler yazmıştır.

    fark ettiğim kadarıyla anarşizme karşı bir sempatisi vardır. okuduğum iki eserinde anarşizmin ideal yönetim biçimi olduğunu vurgulamıştır fakat uygulanamaz bir yönetim biçimi olduğunu da belirtmiştir.

  • new york'tan los angeles'e giden ucakta cingoz bir avukat ile sarisin aptal gorunuslu bir hanim yanyana oturuyorlar. avukat hem hanimla yakinlasmak hem de hosca vakit gecirmek icin bir oyun teklif ediyor. kabul gorunce oyunu anlatiyor:

    -size bir soru soracagim, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksiniz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim.

    ve ilk soruyu soruyor:

    -ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir?

    kadin tek soz soylemeden cantasindan 5 dolar cikarip adama uzatmis.

    soru sorma sirasi sarisina gelmis:

    -tepeye 3 ayakla tirmanip 4 ayakla asagi inen sey nedir?

    adam dakikalarca dusunmus... yaniti bulamamis... cuzdanindan 50 dolar cikarip kadina uzatmis. kadin parayi kibarca alip cantasina koyarken avukat merakla sormus:

    -cevap ne?

    kadin tek kelime etmeden cantasini acmis ve 5 dolar cikarip adama uzatmis...

  • saatlerin geri alınacağını duyunca fenalaşan zafer çağlayan'a durum izah edilmeye çalışılıyor.

    debe edit: taşşak yapıyoruz da bu kan denizinde parmağı olanlar katledilen üç "can"ın silah arkadaşlarına, halka, ana babasına, vicdanlara durumu nasıl izah edecekler onu bilemiyorum.