ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
#evlilikdışıilişkiyasaklansın
-
45 çocuğa tecavüz edilirken sessizce başını yastığın altına gömenlerin ve tecavüzlere tepkisiz kalanların açtığı hastag.
köln oyuncusuna aksiyon kamerası yerleştirilmesi
-
bu teknolojinin maçlarda paket ücretlendirmeleri de yapılır. şöyle ki maçı;
ibrahimoviç gözünden izle: 50 dolar
messi gözünden izle: 100 dolar
taylan antalyalı gözünden izle: ücretsiz
ömer bayram gözünden izle: dünya göz hastanesi ücretsiz muayene.
şeklinde.
oo tenis alırım bi nadal
salaş mekanlarda yemeklerin daha lezzetli olması
-
salaş, uyumsuz, derme çatma, eğreti duran demektir ve genelde böyle mekanlarda yediği yemeklerin daha lezzetli olduğunu söyler insanlar. jonah lehrer'in, proust was a neuroscientist kitabından öğrendiklerimi alıntı olarak aktarıyorum.
bunun kaynağı, dana eti suyunu bulan auguste escoffier'e kadar uzanıyor. escoffier diğer aşçıların çöpe attığı tendon, sığırkuyruğu parçalarını, kereviz sapını ve soğanın uç kısımlarını yüksek ateşte pişirir ve jelatin şeklinde et suyu elde edermiş ve her yemeğinde kullanırmış bunu.
escoffier'in başarısının sırrı deglaze etmektir. işlem şu şekilde: bir et parçası çok yüksek ateşte pişirilir - kızgın tavada pişirilmiş hoş bir yabanördeği derisi, aminoasitlerin çapraz bağlanması ve karamelizasyonu için - ve sonra bir sıvı (örneğin zengin dana eti suyu) eklenir. sıvı buharlaştıkça tavanın dibinde yapışan yanmış protein parçacıklarını* yumuşatır. deglaze etmek bulaşıkçıların da işini kolaylaştırır.
peki doğallığı alınmış proteini (et ve kemikler escoffier tarzında pişirildiğinde olan budur) bu denli anlatılamaz derecede leziz kılan nedir? cevabı, japonca'da leziz anlamına gelen umami'dedir. biftekten soya sosuna kadar yediğimiz her şeyde umami tadı vardır. et suyunu kirli sudan daha fazlası yapan da, deglaze işlemini fransız aşçılığının ayrılmaz bir parçası kılan da umamidir. tam olarak ifade etmek gerekirse, umami, yaşamın oluşumunda baskın aminoasit olan l-glutamat tadıdır (c5h9no4). l-glutamat yaşam biçimlerinden proteoliz (ölüm, çürüme ve yemek pişirme sürecini tanımlayan terim) yoluyla çıkartılır. benzer şekilde japon kimyacı kikunae ikeda, kurutulmuş bir suyosunu biçimi olan kombudan yapılan klasik bir et suyuna çorba olan daşiyi leziz yapanın ne olduğunu sorgulamıştır. sonunda da daşi ve dana eti suyunda ortak olan gizli malzemeyi, yani l-glutamat'ın öncülü olan glutamik asiti bulmuştur. zamanla diğer öncüler de kendi yerel mutfaklarını araştırdıklarında l-glutamatlarını buldular.
dolayısıyla lezzetin özü olan bu keşif, salaş mekanlardaki yiyeceklerin daha lezzetli olmasında rol oynuyor olabilir. bir tavada birçok kere pişirme yapıldığında, sanıldığı gibi lezzetsiz bir durum çıkmıyor ortaya. hatta fransız mutfağını önemli bir noktaya taşıyan tam olarak bu salaşlık. bu yüzden dede, elinin lezzeti, ne bileyim günümüzde klasikleşmiş pişirme yöntemleri, lezzeti arayanlar için haklı birer gerekçe gibi duruyor.
a-10 thunderbolt
-
tartışmasız üretilmiş en vurucu ve en sağlam yakın hava desteği uçağıdır. savaş uçakları konusunda her alanda amerika'ya rakip olabilen rusya bu uçak karşısında sukhoi su-25'i tasarlamış fakat bu uçak a-10 thunderbolt'un tam bir karşılığı olamamıştır. a-10 thunderbolt'lar en büyük süksesini envanterden kaldırılmak üzereyken başlayan körfez savaşı zamanında yapmış, ve yakın hava desteği konusunda ne kadar başarılı olduğunu kanıtlamıştır. a-10'ların vuruş gücü ve manevra kabiliyeti çok kuvvetli olsa da en önemli özelliği zırhıdır. alçak irtifada ve yavaş uçtuğu için zırhı çok sağlam bir şekilde üretilmiş ve bu sayede diğer uçakların aldığı hasarların çok daha fazlasını almalarına rağmen düşmemişlerdir.
http://www.aircraftresourcecenter.com/…amage/01.jpg
http://www.globalsecurity.org/…-damage_mvc-004f.jpg
http://www.2951clss-gulfwar.com/…4.jpg?m=1295926779
muhabbet kuşu
-
biz muhabbet kuşumuzu almak için uzunca bir süre bekledik. zira, yumurtadan yeni cıkmış olsun istedik. aldığımızda tüyleri bile yeni yeni çıkıyordu. alıp eve getirdik ve resmen bir evlat gibi baktık. uçmayı bilmiyordu, yemleri kıramıyordu velhasıl baya uğraştık.
uçmayı öğrendi, sabahları kahvaltı soframızı işgal etti hatta. yemek yerken görünce hemen atlayıp dudaklarımızı ısırırdı ağzınızdaki yemeği yemek için. velhasıl çook cana yakındı. pencereye sineklik taktırmıştık kafeste durmak istemiyordu çünkü.
babannem bir gün çok daralmış, ona defalarca tembih ettiğimiz halde sinekliği açmış, güzelim hayvan çekip gitmişti. nasıl ağladığımızı unutamıyorum. babam akşam eve geldiğince çok üzüldü. babanneme kızdı haliyle. zira bu evde babamın şefkatini o kuştan başka kimse görememişti. hatta sinirden sinekliği söküp kırdı. (abartı gelebilir ama o acı çok başka inanın)
her boktan işte olduğu gibi anneme söyleme işi de bana devredildi. '' sen bağrımı yaktın kızım benim. onun senden tek farkı, onu doğurmamış olmamdı.'' üzüldü baya ağladı. gece hiç uyuyamadık. erkek kardeşimi kendiyle konuşurken yakaladım. ''uyu uyu, belki rüyana gelir. hemen uyu'' yavrum benim nasılda üzülmüş.
1 aylık muhabbet kuşu ne adam gibi uçabilir, diğer kuşlardan kaçabilir ne de kediye yem olmaktan kurtulabilirdi. gece hiç uyuyamadım, bir ara dalacak gibi oldum 10 - 15 dakika. rüya gördüm hemencecik. kuşumuz geri dönüyormuş-da ben kafese koyuyormuşum-da yoh yea...
sabah pencereleri açıp evi havalandıracak gibi oldum.
kafamın üstünde kanat çırpıyordu. çığlıklar atıp evi ayağa kaldırdım. hepsi başıma üşüştü.
inanın bana gidişinden çok, gelişine ağladım. inanılmaz duygulandım. hiç bilmediği halde gece dışarda kalmış, sağ salim dönebilmiş. üstelik daha önce balkona hiç çıkarmadığımız için çevreyi de tanımıyordu. evin dışını bilmeden, daha evde konacak yer bulamayıp yere çakılan miniğimiz geri gelmişti. inanılacak şey değildi.
kafamın tepesinde ötüyor hınzır şimdi :)
not: yeniden bir sineklik alınıp takıldı.
ekleme: sonrası için #58067255
thy hostesleri
-
(bkz: chicken or pasta)
hostes: chicken or pasta?
yolcu: chicken please.
h: sorry, we have only pasta.
y: pasta please.
.
.
.
h: chicken or pasta?
kurtuluş savaşı'nda yunanlara yenildiğimiz gerçeği
-
(bkz: sende beyin var mi? yoooo)
22 temmuz 2015 fenerbahçe olympique marsilya maçı
-
bu maç yine gösterdi ki, rvp bu takıma giremez. ılk sezonunda başakşehir gibi sürekli oynayabileceği bi takıma kiralanmalı.
nando de colo
-
ekşi sözlük bir sikimi beğenmeme timi tarafından yine haksız yorumlara maruz kalan fransız basket tepicisi. ''kritik maçların, kritik anların adamı değildir'' yazmadan önce biraz araştırmak gerektiğine inanıyorum. araştırıldığı taktirde adamın tam aksine kritik maçların adamı olduğu gözle görülebilir bir şey ve net istatistiklere sahip.
adam 2015-2016 yılının hem normal sezon, hem final four mvp'si. iki final four maçında toplam 52 sayı 11 asist, 8 ribaund yapmış. final maçında fenerbahçe'nin elinden son anlardaki muazzam oyunuyla kupayı tek başına almıştır.
daha 2 ay önce oynanan final four da;
real madrid'e karşı 23 sayı, 4 ribaund, 2 asist (giden maçı tek başına çevirmiştir)
finalde efes'e karşı %100 isabetle 15 sayı, 4 ribaund, 4 asist yapmış.
bonus: bu sene baskonia'ya karşı oynadıkları playoff maçlarında takımını ipten almış, ispanya'da oynanan maçların toplamında 55 sayı attı.
oynadığı sekiz tane final four maçının dört tanesini şu istatistiklerle bitiren adama ''kilit maçların adamı değil'' demek bana göre büyük haksızlık.
galatasaray'ın şeytana tövbe ettiren planı
-
iddia sahibi (bkz: ahmet ercanlar). başka sözüm yok.
edit: bu abdülkerim müthiş bir adammış ya baksanıza nokta atışı kafaya koymuş, barış daha büyük bir adammış ki kafasıyla kimsenin olmadığı noktaya indirmiş, icardi çok daha büyük adammış ki 20 metre depar atıp 18 yaşında çocuğun yetişemediği topa vurmuş da kaleci yumurtlamış gol olmuş. plan da tıkırı tıkırına işlemiş, top 1 metre öteye gidip barış'ın kafasına çarpmasa, icardi'nin önüde kalmasa plan bozulacakmış, hatta top ve kale seçimini fenerbahçe kazansa bu plan direkt devre dışı kalacakmış muslera hemen planı kurup manipule edip topu almış ahahaha. hepsi plan içinde müthiş işlenmiş, siz bu zırvaya inanırsınız, zaten fenerbahçeliler her şeye inanıyor. ligden çekilecektiniz, galatasaray ümraniye maçında şike yapmıştı ne oldu o işler sahi yine iddia sahipleri aynı kişilerdi. fenerbahçe taraftarını kandırmak ve kullanmak çok basit, size hem acıyorum hem üzülüyorum.