hesabın var mı? giriş yap

  • del bosque ye ayar verirken rıdvanın ayarına maruz kalan eski futbolcu, yeni futbol yorumcusu..

    güntekin onay: del bosque’yi anlatır mısın biraz sergen?
    sergen yalçın: adama kamp dediler, ‘o ne’ dedi. kamp yaptırmamış ki hiç, kampın ne olduğunu bilmiyordu.
    rıdvan dilmen: ne üzülmüşsündür sen de kamp olmadığına..

  • ana karakterlerinden biri** taksici olmasına rağmen 85 bölümdür -ya da 2 yıldır- takside hiç para dolu çanta ya da bomba sanılabilecek şüpheli bir paket unutulmayan dizi. klişeden ölen var çünkü.

  • kıyamam ya nasıl da boynu bükük savaş mağduru...ülkesinde barış olsa toprağını terk edip bize sığınır mıydı bu masum yavrucak:(

  • bu büyük şaheseri okurken, olaylar arasında geçen zaman algısına dair bir fikir vermesi açısından;

    silmarillion'da zaman aşağıdaki şekilde ölçülür:

    12 saat (her iki ağacın 1 çiçeği) = 1 gün
    1000 gün = 12000 saat = 1 yıl
    100 yıl = 1 valar çağı

    buna göre silmarillion'daki zaman ölçülerinin bizimkine uyarlanışı ise aşağıdaki şekildedir:

    ağaçların (telperion ve laurelin) ışığına göre belirlenen,
    1 saat = bizim zaman ölçümüzle 7 güneş saati,
    1 gün = (7*12) 84 güneş saati,
    1 yıl = (7 * 12000) 84000 güneş saatidir.

    bir güneş yılı 8766 saatten oluşmaktadır, şu halde '1 telperion ve laurelin yılı' = yaklaşık 9buçuk (9,582) güneş yılıdır.

    buna göre,
    ağaçların çiçek açması silmarillion'da 3500 yılda gerçekleşmiştir, bu bizim zamanımızla 33530 yıldır.
    ayın yükselmesi 5000 yıl sonra gerçekleşmiştir ki bu da güneş takvimi ile 47900 yıldır.

  • cem yilmaz'in kariyeri ve gosterilerini kronolojik olarak ele aldiginizda hakikaten sosyolojik cikarimlar yapabiliyorsunuz.*

    efsane gosteri bir tat bir doku mesela. 20li yaslardaki cem. espriler gosteriye gelen seyirciler, okul yillari, yeni yeni medyaya girmis cem'in hikayeleri, turkler uzayda, devlet erkani, trt programlari vs. tamamiyle gunluk, siradan insanin da dahil oldugu hikayeler aslinda.

    sonraki gosterilerde hafiften askerde unlu cem, yurt disi hikayeleri, teknolojiye uyum, zenginim esprileri, daha kulturel gozlemler, film cekerken yasananlar vs. hafif bir kopma.

    son yillardaki cem ise tamamiyle sinifi atlamis biri. siradan insanlara dokundugu espriler hep hanzo vatandas vs. unlu cem yilmaz uzerine. 20m yatta tatil hikayesi, veya rahmi koc esprileri gibi. yani cem hala ust klasmanla espri uretiyor, ama onun klasmani seyircisini coktan asti. seyircinin yuzde 95'ı hala bir tat bir doku cem'in orada biraktigi seyirci. beklentisi de cem'in onlari anlamasi. bu gosteride de en cok gulunen yerler hala zengin reflu olur, garibanin bogru yanar gibi seyler.

    aslinda burada tepkinin sebebi de cok buyuk ihtimalle bu. cem yilmaz deyince asker anilari, trt'deki bayik ablalar, beton ogretmenler geliyor. onun oglunun 6bin liralik harcamasi, ya da unlulerin gittigi salondaki anilari insalara bekledigini vermiyor.

    her ne nolursa olsun, bana gore cem yilmaz ile ayni donemde yasadigim, ve her gosterisini izleme sansi yakaladigim icin cok mutluyum. var olsun.*

  • an itibariyle ezhel olay şarkısının klibiyle tüm sisteme diss atmış bulunmaktadır ve bunun yanında da diss neden ve nasıl atılır dersi vermiştir.

    ezhel - olay

    sözleri

    hergün yeni olay
    dile kolay
    koal koal
    nerde ne anormal artık bana gelir doğal
    paranoya beynin vermez onay
    derler oha nasıl yaptım sorar
    olduk olay

    olays on me...
    tüm gözler bende etrafımda on bin insan sanki zombi
    kafa güzel, alkol fondip

    berlin-kotti
    istanbul bomonti
    başkent odtü
    gıtto-ostim

    tüm dünya mahallem dünya gecekondu
    çok mu yüksekteyiz zihnim kokpit

    her yer polis her yer zarbo hergün olay olay olay ohalde yapalım ohal halkım kobay bi piskopat olmamak için bi sebep yok o yüzden çal ve kopar bende kuruş sende tomar
    çıkar olay
    sıkar toma suyu işin suyu çıkar
    ölür memur ölür çocuklar yaşar çıkar
    isteseler biter ama sanma kimse çıkar
    bunla başa çünkü kazandırır para olay

    hergün hep aynı haber
    yine bi tecavüz taciz
    magazin olay ister
    ünlüler olur havadis
    herkes yanlız herkes birine düşman
    nereye baksam kavga
    nereye gitsem olay

    flaş flaş paparazzi
    like tweet sanalım alem
    ego tüm olayımız bu

    o yüzden nereye gitsek olay oluruz olay bizim de olayımız bu

    aramızda çıksın olay isterler işine yarar bi bok olmadığından dolayı
    biz kimiz nerden geldik her insan kafa yorar
    aslında bütün olay euro lira ve dolar

    çıkar olay
    kan dökmek anlaşmaktan daha kolay
    bir mermi kurşun bir çiçekten daha ucuza solar
    bi bomba sanki tüy gibi düşer ve yanmaz asla

    sokakta tayfalarla

    üçüncü sayfalarda

  • yazın özellikle desenli bluz, tshirt, gömlek falan giyen kadınlara dikkat etmemi gösteren eylem. nedeni de bi ihtimal uçlarını görebilmek tabii ki.

    not: işbu entry ile ilgili mesaj göndersenize, çok yalnızım lan.

  • now and then single'ı ile ortamlara dönmüş, tarihin en iyi grubu.

    grup dağılalı 53, john lennon öleli 43 yıl olmuşken genç kuşaklara yeni beatles şarkısı dinlemenin heyecanını yaşatmaları muazzam hareket. önce şarkının çıkışıyla birlikte ilk haftasında elde ettiği başarıları, sonra da hikayesini yazmak istiyorum.

    şarkı henüz ilk haftasında, 2023'ün şu ana kadar en hızlı satan single'ı oldu. ayrıca çıktığı hafta itibariyle tüm beatles külliyatı içerisinde en çok dinlenen şarkı konumunda.
    bu yüzyılın en hızlı satan plağı da an itibariyle now and then. ayrıca ilk 1 haftalar baz alınınca, son 10 yılın en büyük fiziksel satışını gerçekleştirmiş.
    bir sanatçının ilk ve son listebaşı şarkıları arasındaki en uzun zaman aralığı 60 yıl 6 ay ile beatles'a ait. (ilk listebaşı şarkı mayıs 1963'te çıkan from me to you)
    listebaşı olmuş iki single arasındaki en uzun fark, 54 yılla yine beatles'tan gelmiş oldu. (son listebaşı şarkı 1969'da çıkan the ballad of john and yoko)
    ringo starr, "evet millet, ingiltere'de 1 numara olduk. şimdi amerika'da da 1 numara olmak istiyoruz" diye paylaşım yapmış. şarkı ilk hafta itibariyle amerika listelerinde 7 numarada.

    gelelim şarkının hikayesine, klibine, hissiyatına...

    john 1980'de öldükten sonra eşi yoko ono, paul mccartney'e john'un evde kaydettiği bazı demoları teslim ediyor. john'un bitirmediği, böyle tatlı bazı şarkıları var, belki işinize yarar diyor. paul alıyor kayıtları, yıllar sonra 95'te ringo ve george harrison'la birleşip john'un kayıtlardaki sesi üzerine enstrümanları çalarak anthology albümlerine iki yeni beatles şarkısı ekliyorlar; free as a bird ve real love. o kayıtlar esnasında çalıştıkları üçüncü şarkı da now and then. ancak kayıt yeteri kadar kaliteli olmadığı için john'un sesini iyi bir şekilde işleyemiyorlar ve o kayıt o şekilde kalıyor. yıllar sonra teknolojinin gelişmesi ve yapay zekanın hayatımıza girmesiyle şarkıya tekrar bakmak istiyorlar. bu arada george'u 2001'de kaybediyoruz, şarkıya paul ve ringo devam ediyor. yapay zekayla john'un sesi olabilecek en iyi şekilde işleniyor, ringo üstüne davulları çalıyor, paul bas gitarını ekliyor, george'un gitarı 95'teki kayıtlardan ekleniyor ve back vokaller yapılıyor. ortaya bu mükemmel şarkı çıkıyor. hem şarkı çok iyi, hem beatles efsanesinin son şarkısı olması sebebiyle bir kapanış hissi vermesi çok duygusal.

    john şarkıyı; julia'da, oh my love'da, jealous guy'da duyduğumuz o saf, duygulu tınısıyla söylüyor. peter jackson'ın yönetmenliğini yaptığı klip de john'un verdiği duyguya aynı güzellikte hizmet ediyor. 35'lerinde john ile 80'lerinde paul'un düetini dinleyebiliyor olmak inanılmaz bir his. yine klipte paul ve ringo'nun günümüzdeki haliyle genç john ve george'un yan yana olması insana garip hisler yaşatıyor.

    şarkının teknik kısmıyla ilgili de birkaç şey söylemek gerekiyor.

    john'un 70'lerin sonunda kaydettiği demo versiyonda tek bir piyano ve vokal var. verse-pre chorus-chorus şeklinde yazmış şarkıyı. tempo olarak 80 bpm civarında gidiyor şarkı. verse ve nakarat kısımlarının sözleri belli, pre chorus'ta da bir noktaya kadar sözleri yazmış ama bazı yerlerde hmm'lamalar, belli belirsiz cümleler var. pre chorus kısmında şarkının tonu değişiyor. la minör başlayan şarkı pre chorus'ta mi majör'e dönüyor ve oradan chorus kısmında sol majör olup tekrar verse'te la minör'e dönüyor. beatles dağılmadan önce bu şarkı yapılmış gibi hayal ediyorum. john, şarkıyı bu şekilde stüdyoya getiriyor, piyanoda çalıyor. paul'la birlikte yaptıkları onlarca mükemmel şarkıda olduğu gibi paul dinliyor ve kafasında fikirler oluşturuyor. şarkının son halinde neler değişmiş ona bakalım...

    ilk olarak şarkının temposu biraz hızlanmış, 80 bpm'den 88 bpm'e çıkmış. paul muhtemelen çok fazla depresif duyulmasını istemedi. daha sonra john'un "that i..." dediği kısma paul, "...will love you" cümlesini eklemiş. 81 yaşından genç john'a seslenir gibi bu cümle, iyi ki yapmış. muhtemelen teknik olarak da oraya bir şey eklemek zorunda kalmış, çünkü john "that i..." dedikten sonra belirsiz bir şeyler söylüyor, o kısmı kesmişler. daha sonra john'un yazdığı pre chorus'un şarkıdan tamamen çıkarıldığını görüyoruz. bunu ben bir müzisyen olarak, john'un o kısımdaki tonal değişimi ve akor geçişlerini vokaline tam olarak oturtmamış olmasına ve sözlerin de net bir şekilde bitmemiş olmasına bağlıyorum. ayrıca bunun yanında paul da, daha net ve basit bir şarkı olsun istemiştir. verse bittikten sonra şarkının direkt chorus'a geçtiğini duyuyoruz. burda, yukarıda da söylediğim gibi, genç john ve yaşlı paul'un eskiden olduğu gibi vokal armonisi yaptığını duymak beni çok duygulandırdı.

    şarkının pre chorus'u gidince verse-chorus-verse-chorus çok tekdüze duyulmuş olacak ki bridge kısmı eklenmiş. ikinci chorus re majör akorunda biterken bridge'te gelen akor re minör'e dönüyor. bir süre bu tonda enstrümental devam ederken rotayı tekrar re majör'e ve sonrasında re minör'e çeviriyorlar ve burada because'da duyduğumuz vokaller geliyor arkadan. burda muhtemelen o vokalleri şarkıya yedirmek için bu akor geçişlerini yaptılar. john, george ve paul'un 69 yılındaki sesini, john'un 70'lerin sonunda yaptığı demo'nun 2023'te dönüştüğü versiyonda duyurmak çok güzel ve zekice bir iş.

    son olarak john'un demo'sunda şarkı baştan sonra 4/4 üzerine kurulmuşken burada şarkının sonunda yaylıların girdiği bölümde 3/4'e dönüyor. bu fikri veren, beatles'ın efsane prodüktörü george martin'in oğlu giles martin'miş. bu şarkıda onunla çalışmışlar, bu da çok güzel bir detay.

    beatles iyi ki var.