hesabın var mı? giriş yap

  • taksici üç lira bozuk yok deyince, üç liralık daha sür dedim. fakiriz ama saf değiliz çok şükür.

  • ümit milli takımında tolunay kafkas tarafından bir kez dahi oynatılmayan çocuk, çok değil 2 sene bile olmadan real madrid, barcelona ve diğer çoğu avrupa kulübünü birbirine düşürüyor. buradan tüm kulüp scoutlarına sesleniyorum. tolunay kafkas'ın kadroya sokmadığı oyuncuları takip edin, başka bir şey yapmanıza gerek yok.

  • bak cahil arkadasim, kimse bu ulkede bedava yasamiyor. her insanin annesi, babasi, akradasi vs.. esek gibi vergi oduyor.

    ondan dolayi sacmalamak otesinde birsey soylemiyorsun. okuyan insanlari devlet degil anne babalari okutuyor.

    kaldi ki kimse sen hakaret et diye senin agiz kokunu cekmek zorunda degil.

  • otobüste ineceğim durağa yaklaştığımda tuşa bastıktan sonra başka birinin beni tuşa basarken gördüğü halde gelip göz göre göre aynı işlemi tekrar yapması. lan arkadaş neyin kafasındasın şeffaf değilim lan ben, bastık işte amk bir kere yapmak yetiyor zaten şu işi. ne yaptım da o 45 dakikalık yolculukta tanımamana rağmen bana olan güvenin sarsıldı anlamıyorum.

  • bıktık artık her uzun boylu kadının ayakları ile ilgili entry okumaktan. dünya tarihinde hiç kimsenin aklına gelmemiş bir benzetme ile en yaratıcı tespiti yapıştırıyorsunuz.

    fırıncı küreğiymiş...

    fizik kuralları gereği uzun boylu bir kadının küçük ayakları olamaz, hem at gibi kadın istiyoruz diyorsunuz hem de küçük ayak arıyorsunuz. insan oğlum bunlar insan, ayakta duracak, yürüyecek...

  • yıllardır 50 farklı platformda üyelik almışımdır. youtube premium kadar hakkını veren olmadı henüz.

  • doğanın adaletinin tecellisi olan olay. bu ve bunun gibi ölümlere hiç üzülmem. darısı matadorlara...

  • ebeveyn, düzenli sporla uğraşan, iş güç sahibi, tercrübelerini size aktaracak veya yanlışlarından ders almanıza vesile olacak o “30 yaş üstü bunaklar” olmasa burada anca sik sok muhabbeti yapıp tayt giyen kızın asıl amacı başlıklarında birbirinizi yersiniz.

  • kıyısından köşesinden bu ülkeleri deneyimlemiş ya da planlamasını yaparak eşimi, dostumu göndermiş biri olarak tavsiyelerimi sıralamak isterim.

    bir plân yaparken öncelikle şu kıstasları göz önünde bulundurmak gerek: bütçe - zaman - mevsim.

    hem bütçeden hem de zamandan yana bir sıkıntınız yoksa rotanızı asya ülkelerine çevirebilirsiniz. ilk durağınız tayland'a bir aktarma ile çok da pahalı olmayan bir şekilde gidip oradan japonya ya da hong kong'a; oradan da güney kore'ye geçerek mini bir asya turunu tamamlayabilirsiniz.

    bütçeniz var ancak zamanınız çok yoksa bu kez yukarıdaki ülkelerden en çok merak ettiğinize gidebilirsiniz.

    mevsimsel şartları göz önünde bulundurduğumuzda ise yine bütçe kısıtınız yoksa ve maceraperest bir tavırla çok farklı bir ülke deneyimlemek istiyorsanız güney afrika'nın cape town ve johannesburg şehirleri sizi bekliyor olacak. türkiye'de soğuk kış aylarından kurtulup afrika'da yaz mevsimini yaşayabilirsiniz.

    ''sıcak memleketlere gidelim ama afrika'da ne işimiz var bizim'' derseniz şayet buyurun size latin amerika. brezilya'nın sao paulo, arjantin'in buenos aires ya da küba'nın havana şehirleri bambaşka bir deneyim yaşatacaktır.

    ''hocam bunlar hep zengin işi yerler. yok mu şöyle az bütçeyle, cebimizi yormayacak bir yurt dışı deneyimi yaşatacak ülkeler'' diye soracak olursanız hemen hemen herkesin dediği gibi balkanlar ve bonus olarak gürcistan + azerbaycan'ı öneririm.

    burada da zaman kısıtınız yoksa şayet tüm vizesiz balkan ülkelerini 15-20 günde gezebilirsiniz. bir ülkeden başlayıp otobüsle bir diğerine geçe geçe balkan turu tamamlanmış olacaktır. (bkz: balkan turu/@milazi) ben yaptım misal.

    ya da gürcistan - azerbaycan ikilisini bir çırpıda bitirebilirsiniz.

    mevsimsel koşullar devreye girdiğinde ise kış sezonunda balkanların başkentlerini; yaz sezonunda ise budva, kotor, durres, işkodra, ksamil şehirlerinde adriyatik denizi'nin keyfini sürersiniz.

    diyorsanız ki ''balkanları gezdim. gürcistan'ı da gördüm. uzak diyarlara gidecek bütçem de yok.'' o halde oryantalist bir tur olarak iran, lübnan ya da fas düşünülebilir. iran'a trenle dahi gidilebiliyordu bir zamanlar. hâlâ var mıdır emin değilim. fas'a da uygun bilet bulabilirseniz şayet kazablanka - marakeş şehirleri ilgi çekici olabilir. her ne kadar patlama ile büyük bir ekonomik darbe alan lübnan'ın başkenti beyrut ise doğunun paris'i unvanını hak edip hak etmediğine yerinden görerek karar verebilirsiniz.

    edit: zaman, bütçe ve mevsimden bağımsız olarak dil sorunu olanlara ya da ilk kez yurt dışına çıkacaklara ilk olarak balkanları öneriyorum. burada ilk tecrübenizi yaşayıp en azından yurt dışını gezmenin stajını yapabilirsiniz. çünkü türkçe ile de az çok anlaşabilir, en kötü başınıza bir şey gelse sorunların üstesinden bir şekilde gelebilirsiniz. ayrıca balkan turunu yapacakken gidiş-dönüş biletinizi aynı ülkeden almayın. bir rota oluşturun kendinize ve rotanın sonundaki ülkeden de dönüş biletinizi alın.

    örnek: sırbistan'a gidip sırasıyla bosna, karadağ, kosova, makedonya yaptıktan sonra son durak olarak arnavutluk'a geçip oradan geri türkiye'ye dönebilirsiniz. ya da bunun tam tersi. aynı konsept asya turu için de düşünülebilir.

    ayrıca türki cumhuriyetler'i merak edenler için de özbekistan, tacikistan, kırgızistan, kazakistan ve moğolistan yapılabilir.

  • şimdiye kadar edindiğim tecrübelere göre iki takımın toplam kazandığı para 90000-90000 pezo olacaktır.

    sonra en iyi kız en iyi erkek yarışır.