hesabın var mı? giriş yap

  • eski türklerde şamanların tören sırasında kullandığı en önemli eşyası davuldu.

    davulun tekdüze sesine uygun olarak şamanın çıktığı ruhsal yolculuk sırasında davul, sembolik olarak onun atı, kayığı, geyiği olurdu.

    davul eskidikçe değiştirilirdi ki bunun da oldukça uzun ritüelleri var ama bazen eskimesine gerek olmadan da yenisini yapmak gerekebilirdi. mesela bir kişi öldüğü zaman, ölen kişinin evinde şamana ait eşyalar davul vs varsa, erlik'in ölüm tanrısı/elçisi aldaçı eve girdiği için bu eşyaları kirlettiği kabul edilir ve davulun yenisi yapılırdı. (hakikaten pes dedirtecek kadar uzun ve karmaşık ritüeller var bu aşamada. kasnağın yapılacağı ağacın seçilmesinden tut, derisi gerilecek hayvana kadar)

    (bkz: şaman/@ay hatun)

    eski türklerde demirin kutsallığının en büyük kanıtını, şaman giysilerinde görürüz.

    en eski şaman elbiseleri (yakutların kullandığı demirden kuş iskeletine benzeyen giysi gibi) ya tamamen demirden yapılırdı ya da üzerinde demirden (özellikle hayvan motifleri) parçalar olurdu. aynı şekilde deriden yapılan şaman davulunun çevresinde de demirden aksam olurdu. kiriş denilen bu parçaya yine demirden parçalar asılırdı. demir eldiven, çizme giyerler, ağızlarına demirden diş takarlardı.

    (bkz: türk mitolojisinde demir ve demircilik/@ay hatun)

    şamanlar kayın ağacına özellikle hürmet eder, ayinlerini kayın ağaçlarının etrafında yapar, hastaları yine bu ağaçların altında iyileştirirlerdi. şaman davullarında da mutlaka ağaç resmi olurdu.

    bazı türk boylarında şaman ölünce ormanda bir ağacın dibine gömülür, davulu da aynı ağaca asılırdı.

    (bkz: orman/@ay hatun)

    kün ve ay simgeleri tabii ki şaman giysilerinin de olmazsa olmazıydı. ak şamanlar da güneşi selamlarlar, kostümlerinde ve davullarında da güneş sembolünü kullanırlardı. (kara şamanlar güneşi kullanmaz) ayrıca aynalarına da güneş simgesi kazırlardı.

    (bu sizin evdeki aynalardan değil; şaman aynaları demirden, bakırdan vs yapılmış, yuvarlak, içbükey tabağa benzeyen eşyalardır)

    (bkz: kün ay/@ay hatun)

    şamanın tören sırasında kullandığı başlığı ve ayakkabıları ise, bu manyak denilen kostümün içinde değil, onlar ayrı, davulu ve tokmağı ise tamamen başka hikaye. yani manyak sadece kıyafetin palto ya da üstlük kısmı ve bu kısımda çok çok fazla detay var ve detayların hepsinin de mitolojik bir karşılığı yani anlamı var.

    (bkz: manyak/@ay hatun)

    grigory potanin'e göre bozkurt, yıldırım tanrısı olarak düşünülürdü. yıldırım tanrısı'nın şamanlarla bağlılığı veya onun da bir şaman gibi düşünülmesi fikrini de ilk defa potanin ileri sürmüş, bu inanca dayanan şamanların davula vurarak ses çıkarmasını şimşek çakmasına benzetmişti.

    (bkz: türk mitolojisinde yıldırım/@ay hatun)

    altaylı şamanların davullarında gökkuşağı olmasına gelince... genellikle kayın ağacıyla birlikte resmedilir ve bu acunu ol acuna yani bu dünyayı öbür dünyaya bağlayan bir köprü olduğu ve şamanların alemler arası yolculuklarında bu köprüyü kullandıkları düşünülürdü. (belki de sahiden kullanıyorlardı, kim bilir…)

    (bkz: gökkuşağı/@ay hatun)

    “işin aslı kabulgan bütün şamanların bir hayvan atası olduğuna inanılan döneme yani şamanist döneme ait bir inançtır. bu koruyucu ruh, şamanı sadece korumakla kalmaz ona ruhsal yolculuklarında eşlik eder ve enerji verir. (şamanların davulu hayvanlarını, tokmakları da kamçılarını simgeler)

    bu hayvan genellikle kuş, geyik, ayı ya da kurt olur ve şamanın görme gücünü, yani geçmişe ve geleceğe dalmasını, aydınlanmasını, kehanette bulunmasını simgeleyen bağımsız ruhudur.”

    (bkz: donuna girmek/@ay hatun)

    wilhelm radloff türklere ait bir şaman ayinini şöyle anlatır:

    hasta için çağrılan şaman en iyi yere buyur edilir. şaman saçlarını çözüp dağıtır ve hıçkırmaya başlar; giysilerini giyip, süslerini takar. çubuğuna doldurduğu tütünden çekmeye başlar. gittikçe sararır; titremesi ve hıçkırığı gittikçe artar; yurdun ortasına bir at postu serilir. şaman biraz su içtikten sonra, çadırın ortasına gidip, dört rüzgar yönüne doğru eğilip, ağzındaki suyu dört bir yana serper. bu sırada hiç kimseden ses çıkmamaktadır.

    ocağa beyaz at kılları atılır ve ateş söndürülür. güneye yönelen şaman, davulunu bir kalkan gibi tutar. bir şeyler mırıldanır ve hıçkırır. kesin bir sessizliğin egemen olduğu sırada gürültülü bir biçimde geğirir. yurdun bir yerinden ya bir atmaca ya da bir martı çığlık atmaya başlar. derken ortalığa yine bir sessizlik çöker. sonra şaman usuldan usuldan davulunu çalmaya başlar, tıpkı bir sivrisinek gibi sesler çıkartır; giderek davulun sesi güçlenmeye başlar, bir gök gürültüsü halini alır. buna uygun olarak kuşlar, atmacalar bağırmaya başlarlar. davulun vuruşları iyice artar, zil ve çan sesleri birbirine karışır, adeta ses tonlarından bir su çağlayanı halini alır. birden her şey susar...

    yeniden davuldan sivrisinek vızıltısına benzer sesler çıkar ve gürültü gittikçe artar: bu biçimde sürüp giden gürültü sırasında şaman büyüsel şarkılar söyler, yerin kudretli öküzünü, stepin beyaz atını, ateş cinini vb çağırır. şaman şarkı söyleyerek ciniyle diger koruyucu cinlerin yanına gelmelerini rica eder ve onlardan yardım ister; onlara bir takım sorular sorar ve karşılıklar alır. sorduğu soruları da kendisi yanıtlar.

    böylece çağrılan cinler gelmiş olurlar. öyle ki onların birden ortaya çıkışından, korkunç bakışlanndan korkan ve çarpılan şaman yere düşer...

    (bkz: kam davulu)

  • yahu ben torumlarıma, çocuklarıma nasıl derim sizin büyük büyük dedeniz mırto ağa diye yaa. allah aşkına yapma e-devlet.
    ulu reis, bileği bükülmez yiğit, sırtı çimen görmemiş cengaver, haçlı ordularına el aman çektirmiş, cesaretiyle 3 kıta, 7 denizde nam salmış korkusuz mırto ağa mı olur?

    edit: bir arkadaşımızdan mesaj geldi:
    "hocam kütük neresi? benim dede de mırto çıktı" diye. gülmekten cevap veremiyorum görünce. benim dede mırto çıktı, ne demek ahahahaha hay yaşşa be kardeş

  • 20 ocak - 20 şubat arası kutlanır, bu seneki geçiş 17–24 ocak arasında yapılıyor ve festivaller 25 ocak günü kutlanıyor. genelde yoğun kutlamalar 25 ocak - 4 şubat arası yapılıyor. tayvan’da bir hafta, çin’de ise 3 haftaya kadar kutlamalar uzayabilir. bu sene 25 ocak itibariyle “domuz yılı” bitti, “fare yılına” girildi. çin’de kırmızı renk “bol şans” anlamına geliyor, bu nedenle her yerde kırmızı yuvarlak toplar asılır.

    yıllar çin astrolojisinde olan 12 hayvan ile seçiliyor. bu hayvanlar; “fare, öküz, kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, keçi, maymun, horoz, köpek ve domuz”. bu hayvanların nasıl seçildiğine dair hikayeler ve hangi yılda hangi hayvan seçileceğine dair bir takvim var.
    kaynak
    kaynak-2

    çin yeni yılı tabuları;
    -herhangi bir seramiğin veya camın kırılması yasak. (diyelim ki istemeden bir şey kırıldı, hemen kırmızı bir kağıtla toplanarak barış ve güvenlikle ilgili sözcüklerin mırıldanılmalı)
    -temizlik yapmak, herhangi bir yeri, bir şeyi süpürmek, çöp atmak yasak.(bunları yaparsanız iyi şansı da süpürüp atmış ve uzaklaştırmış olduğunuz inancı yaygın)
    -makas, bıçak ve benzeri keskin objeleri kullanmak yasak. (bu aletler, başarı ve sağlığın engelleyicileri olarak biliniyor)
    -tüm festivaller bitene kadar saç kestirmek yasak.(zaten tüm kuaför ve berberler de kapalı)
    -kavga etmek ve ağlamak yasak.
    -eşinin ailesini ziyaret etmek yasak.(bu yasak özellikle erkekler için geçerli. bu dönemde eşlerinin ailelerini ziyaret etmek demek evliliklerinde problem olduğunu göstergesi sayılıyor ve tüm aileye kötü şans getirildiğine inanılıyor)
    -herhangi bir borca girmek yasak.
    -ilaç almak hatta doktora görünmek, herhangi bir operasyon geçirmek yasak.
    -yeni yıl dileklerini yatarken birine iletmek yasak.(yoksa o kişinin tüm yılı yatağa bağlı olarak geçireceği inancı bulunuyor)

    kaynak-3

  • not: debe olmus herkese teşekkür ederim.
    o kadar güzel yorumlar geldi ki anlatamam.
    uydudan yerini abiyi buldum. telefon da var. sizler de o insanları görmek isterseniz buyurun link

    çanakkale'deyiz.
    geçici işlerle falan para kazanıyoruz ev arkadaşımla. paramız bitmiş dolap bomboş ve günlerden cumartesi. aileler haftasonu nedeniyle para gönderemez kaldi ki hafta arası olsa da çok gönderebilecek durumda değiller . evde sise de az su kalmış ekmek olsa da yesek modundayiz. tüm çantalar cepler karıştırılıyor 1 ekmek parası olan 45 kurusu bulmak için. 15 kuruş çıktı...
    116 nin oradaki malazgirtli abinin simge ekmek fırınına gidip borçla ekmek isteyelim dedim yapacak bisi yok.
    utana sıkıla fırıncıya "abi 15 kuruşu simdi versek pazartesi kalani tamamlasak olur mu dedik"
    yüzümüze baktı "ne diyorsunuz kızlar siz" dedi.
    dediğimize diyecegimize pişman olduk ama laf ağızdan çıkmıştı bi kere.
    firinca abimiz güzel yüreğiyle bir poşete 2 ekmek, 2 simit birkaç pohca koydu. yarın pazar kahvaltısı için de erkenden gelin dedi. oyle paranız yokken utanmak sıkılmak yok gelin birlikte soframızda yer içeriz. paranız olunca ödersiniz demişti.
    simdi o abiyi düşünerek yazıyorum ve ağlıyorum.
    keşke gidebilsem yine içimde kaldı.
    ha bir de biz okuldayken komşumuz seyhan abla kaynanasindan gizlice evden cay , peynir falan koyar bir poşete, kapımıza asardi.
    her birine minnetimi iletiyorum, unutmadım yaptıklarınızı her daim sizleri anıyorum ve yolumuzdan devam etmeye çalışıyorum.

  • bu zihniyet yüzünden hiçbir şey kaldırılmaz. ötv kalksa ödeyenler enayi mi? kyk borçları silinse ödeyenler enayi mi? ben ödediysem herkes ödeyecek kafasındalar.

    gümrük vergisi kalksa ben o kadar ödedim siz de ödeyeceksiniz der.

    ne yapalım şimdi biri ödedi diye bundan sonra yüzyıllar boyunca herkes ödeyecek mi?

    bırakın sizden sonra nesil rahat etsin. ben de ödedim kyk borcumu keşke kaldırsalar. ben de ötv ile araç aldım keşke kalksa ötv.

  • twitch streaminde yorumlari izlemesi de cok eglenceli.

    o anki haliyle guzel gorunen resme yeni bir kisim eklemek icin vurdugu ilk firca darbesinde:
    -ruined
    -ruined this time
    -ruined

    birkac dakika sonra o karalti guzel bir agaca donusunce:
    -saved
    -omg it's magic
    -saved
    -saved
    -i told u guys

    arada palette renkleri secerken birisi anliyor cikiyor bagiriyor:
    -tree incoming!!!

    resim bitene kadar bunlar bir dongu halinde devam ediyor. resim bitip de bob ross hadi gorusuruz haftaya diyince 10 bin kisi arka arkaya gg yaziyor.

    streamde ara olmadigi icin hemen arkasindan diger bolum basliyor. bob amca hi welcome diye girince yine 10 bin kisi ayni anda:
    -hi
    -hi
    -hi bob
    -hi

    bir ekranin basinda bekleyen binlerce kucuk minyon gibiler. bob ross hi diyor. dalgalanarak arkalara dogru giden bir hiiiiiii dalgasi basliyor.

  • sevgilisinin onu aldattığını, arkadaşının onunla konuşmak istemediğini, annesinin ise ölüyor olduğunu düşündüğü kimsedir.

  • evlilikle ilgili her şeyin fahiş fiyatla satılmasının sebebi. nasıl olsa bu kezbanlar buna 10 katı fiyat da çektirsem aldırır diyorlar. çünkü kezban bencildir.