hesabın var mı? giriş yap

  • la bu odtü'lülerde hakikaten espiri anlayışı yok. öss ile türkiye'nin kalbur üstü öğrencilerini alıp, garip bir hale getirip, üstüne ego yükleyen bir üniversite oldu çıktı odtü.

    edit: garip bir halden kastım; solcu desem solcu değil, sağcı desem sağcı değil. solcu faşist, hafif de liberalite serpilmiş ama geri alınmaya çalışılmış bir hal.

  • güce olan tutkusudur kanımca. güçlü olmak zorunda olmak, ortamdaki en güçlü erkek olmaya çalışmak, kadına, anaya, babaya, ona buna bakkal hamzadan neriman teyzeye güçlü görünmeye çalışmak ne kadar yorucudur gündelik hayatta.

    oysa bir erkeğin yeterince derinlerine inerseniz ne kadar yıpranmış ve yaralı olduğunu hemen fark edersiniz. konuşamamış, anlatamamıştır bile, muhtemelen güçsüz görünme korkusundan. ve ne yazık ki size kendini yeterince açıp dertlerinden bahsettiğinde bunu biraz uzatırsa beyninize yerleşmiş kalıplardan ötürü kendinizi o erkeğin yanında artık güvende hissetmez ve ondan yavaş yavaş uzaklaştığınızı hissedersiniz. onu hep güçlü görmek istediğinizi fark edersiniz. ağlayamaz, ona her şey vız gelir tırs gider, dağ gibi adamdı ne oldu ya? diye düşünmeye başlarsınız. bu duygunuzu bir kere aşabilirseniz ilişkinize katkıları paha biçilemez.

  • öküz senin babandır it oğlu it. sen öküz oğlu öküz oğlu eşşek oğlusun. oraya gelirsem ağzının orta yerine sıçarım. ibne. pezevenk...

    (bkz: pardon)*

  • 10 aralık 2016 beşiktaş patlamasıda canını yitiren daha 19 yaşında gencecik bir çocuk. ülkeyi yönetenlerin ona layık gördüğü isimsiz bir ölü değil o. bir ismi var, bir ailesi var, bir hikayesi var. hayatının baharında kopardılar onu bu hayattan. geçen sene tıp fakültesini kazanmıştı, büyüyüp doktor olacaktı. artık olamayacak.
    bu son 1 yılda patlamalarda hayatını kaybeden 2. tanıdığım oluyor. siz gerçekten de sadece tanımadığınız insanlar ölecek sanıyor olabilirsiniz, ama tanıdığınız insanlar da ölecek. alışmayın, alıştırmayın. öfkenizi azaltmayın.

  • adamın birinin, hiç bir baltaya sap olamamış ebleh bi oğlu varmış. adam da zengin ya, oğluna paso iş kuruyormuş, oğlan da paso batırıyormuş işleri. adamcağız "bir defa daha şansımızı deneyelim bakalım" demiş, entegre et tesis kurmuş oğlu için. neyse fizibileteler hazırlanmış, fabrika, tesis, allah ne verdiyse kurulmuş, baba da oğlunu bir makinanın başına getirip anlatmaya başlamış:

    "bak oğlum, bu makinanın bu tarafından ineği sokuyorsun, öbür taraftan sosis olarak çıkıyor. anladın dimi çocuum?!"

    çocuk da ebleh ebleh sırıtıp:

    "ehuaa! çok iyi yaa! peki babaa, burdan sosisi sokarsak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?"

    adamcağız derin bir iç geçirmiş ve cevap vermiş:

    "hayır evladım. maalesef o teknoloji yalnızca ananda var..."

  • doctor strange in the multiverse of madness filminin ilk teaser'ı yayınlandı. filmin isminden de anlaşılacağı üzere multiverse konseptine bu film ile tamamen giriyoruz. ıron man ile başlayan ve spider-man: far from home ile biten kısım the ınfinity saga olarak adlandırılıyor. phase 4 ile birlikte yepyeni bir hikaye konseptine geçtik. çoklu evrenleri ilk kez loki ile tanıdık. spider-man: no way home ise mcu'ya multiverse öğelerini getirdi. doctor strange in the multiverse of madness ile de biz bu sefer multiverse'e gideceğiz.

    fragman ilk doctor strange filminden hatırlayacağımız kırık kol saati ile açılıyor. strange orada çatlaklar içindeki yansımasını görüyor. aslında filmin konseptini ilk kareden görmüş oluyoruz böylece. hemen ardından doctor strange'i yıkılan bir new york da görüyoruz. burasının paralel evrenlerden biri olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. bu filmde çok sayıda paralel evren göreceğimize eminim. bu sahnedeki de bunlardan yalnızca biri.

    sular altında kalmış bir yere giriyor doctor strange. bu yapı ya yıkılan new york evreninin ya da bambaşka bir evrenin sanctum sanctorum'u. daha sonra hızlıca sahnelerle karşılaşıyoruz. büyü yapmaya hazırlanan wanda, christine palmer'ın düğünü, sırtından gördüğümüz america chavez, wong ve america chavez'in yıldız şekilli portalıyla karşılaşan bir doctor strange variant'ı.

    burada hemen america chavez'den bahsedeyim. karakter çizgi romanlarda ilk kez 2011 yılında vengeance serisinin ilk sayısında görünüyor. utopian parallel isimli bir evrenden geliyor. süper insan gücü, dayanıklılık gibi güçlerinin yanı sıra en büyük özelliği yıldız şeklinde portallar açarak multiverse içerisinde istediği gibi dolaşması. zaten bu özelliği muhtemelen filmdeki en önemli karakterlerden biri olmasını sağlayacak.

    portalın çarptığı diğer doctor strange variantı defender strange. çizgi romanlarda defenders diye bir ekip var. bu ekip doctor strange, namor, hulk ve silver surfer'dan oluşuyor. gideceğiz paralel evrenlerden birinde avengers yerine defenders gibi bir ekip oluşturulmuş olabilir. belki de saydığım bu karakterleri variant olarak görme şansımızda oluşabilir.

    doctor strange, wanda'yı ziyarete gidiyor. wanda, westview olaylar yüzünden zannetse de doctor strange'in ona multiverse konusunda yardımına ihtiyacı var. tabi bu sahnenin altından başka kesinlikle başka şeylerde çıkacaktır. doctor strange, america chavez ve christine palmer bir kapından ilginç bir mekana çıkıyorlar. burada paralel evrenlerden biri mi yoksa multiverse'ün merkezinde yer alan ortak bir alan mı onu şu an kestirmek mümkün değil. ama mekanın ortasında bir güç kaynağı var gibi duruyor.

    daha sonra ilk filmden hatırlayacağımız karl mordo'yu görüyoruz. fiziksel olarak biraz farklı. geçen filmde gördüğümüz mordo'nun multiverse'e gitmiş hali de olabilir, variant mordo da olabilir. resmi olarak master morda diye geçiyor. şahsi fikrim variant olduğu yönünde. kamar-taj'ı bir sis kaplıyor. zannediyorum ki bu filmde kamar-taj büyük bir saldırıya uğrayacak. bu sahnelerde kısa bir an rintrah'ı da görme şansına kavuşuyoruz. kendisi çizgi romanlarda başka bir evrenden gelen doctor strange ile arkadaşlık kuran bir minotaur.

    yine çeşitli sahneler görüyoruz. wanda, scarlet witch modunda büyü yapıyor. master mordo ile doctor strange dövüşmeye başlıyor. mcu new york sahnesinde shuma-gorath'a benzeyen bir yaratık saldırıyor. işin ilginç yanı o yaratığı ismi shuma-gorath değil gargantos olarak listelenmiş. shuma-gorath için farklı planlar var demek ki.

    fragmanın finalinde ise doctor strange kendisinin kötü bir versiyonu ile karşılaşıyor. şu an için bu variant'ın what ıf animasyonun da karşımıza çıkan strange supreme olup olmadığı belli değil. resmi olarak ismi henüz açıklanmadı.

    doctor strange in the multiverse of madness bize çok büyük sürprizler hazırlıyor. ilk teaser'da bize sundukları şeyler sadece buzdağının görünen kısmı. şu ana kadar herhangi bir marvel filminde karşımıza çıkan herkes bu filmde tekrar karşımıza çıkabilir. mcu filmlerinden bahsetmiyorum. marvel studios dışındaki bütün filmlerden bahsediyorum. fox'un x-men ve fantastic four filmlerinden, eski daredevil, ghost rider, blade, punisher filmlerinden her karakter artık masada. filmin multiverse of madness isminin hakkını vereceğinden herkes emin olabilir.

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • (bkz: buyrun benim)

    yaptığım yanlış seçimlermiş de falan ahahaha

    herkesi kendiniz gibi başkalarının varlığına bağımlı ve/veya amsalak tiplerden sanmasanız hayatınız daha güzel olacak aslında ama neyse...

  • hükümranlığınız yavaş yavaş bitiyor siyasal islamcı yavşaklar. hepinize sıra gelecek. bugünkü fetöcülerle aynı muameleyi göreceksiniz. size acıyan sizin gibi olsun hain köpekler.

    edit: üstüne alınan “hainler” mesaj kutumu doldurmuş. kudursunlar! bu ülkeden ne mustafa kemal’i silebilirsiniz ne de onunla fikir bağı gönül bağı kurmuş on milyonları. siz o yobaz gerici arapçı kafanızı düzeltmeye bakın ne yeni dünyada ne de yeni türkiye’de size yer olmayacak.

    hayvan sever editi: köpekleri çok severim. hakaret amaçlı kullandığım için tüm hayvan severlerden ve köpeklerden özür dilerim.