hesabın var mı? giriş yap

  • en güzeli de parasını vererek adını hiç geçirmeden prime time'da bu olaya farkındalık yaratmalarıdır. tebrik ve teşekkür ediyorum. emsal olsun.

  • saç ve tırnak da yaradılış özelliği olduğuna göre, kesilmelerinin haram olduğunu düşündüren başlık. hatta koltuk altı kılları falan da öyle...

    ha, "koltuk altı kılı pistir de, kadının dudağının üstündeki ergen bıyığı temizdir" diyorsan, temizlik anlayışlarımız biraz çelişiyor; o ayrı.

  • hayat kırıklarla doludur. beklentiler ve gerçeklik birbirini tutmadığında, ricalar yankı bulmadığında, verilen sözler tutulmadığında içimizden gelen 'çıt' sesini duymuşuzdur hepimiz.

    çoğu insan kırıkları sevmez. onları saklamaya, gizlemeye çalışır. bazen tekrar kırılmaktan korkar ve hayattan kaçınmaya, hayal kurmamaya başlar.

    japonların çok sevdiğim bir sanatı var: kintsugi.
    bu sanat kırılan nesnelerin kırıklarını altınla onarmak üzerine kurulu. kırıkları, çatlakları bırakın gizlemeyi, parlak bir altın rengiyle onararak görünür hale getiriyor kintsugi. çünkü nesne yaşanmışlıkla daha değerli hale geliyor. kırıklarına rağmen varlığını sürdürüyor. kintsugi, altınla kırıkları onore ediyor. yaşanmışlığı yüceltiyor ve bunu - en değerli madenlerden olan - altınla kutluyor.

    depresyon tanısıyla takip ettiğim bir hastama bu felsefeden bahsetmiştim. geçenlerde geldiği seansta bana 'senelerdir ne kadar güçsüz olduğumu düşünürdüm. siz bana bunlardan bahsettikten sonra aslında bütün olanlara rağmen ne kadar güçlü olduğumu fark ettim' diyerek teşekkür etti. ilginç şekilde, bu konuşmanın aldığı ilaçlardan çok daha etkili olduğunu düşündüm o an.

    gerçekten de kırıklarımız, bir anlamda bizim madalyalarımız. onlar bizim deneyimlerimiz, yaşamın tam içinde olduğumuzun kanıtı. onlarla var olmak aslında, onlara rağmen varlığımızı sürdürdüğümüzün ve ne kadar güçlü olduğumuzun ispatı.

  • babam ales sınav yerime bakmaya gidecektir...

    +kızım adını soyadını yaz da ver bana, listeden bulayım orda.
    -baba hadi adım neyse de, soyadımı ezberden bildiğini tahmin ediyordum.

  • türkiye ile ilgili güzel bir şey söyle deseler aklıma ilk kahvaltı kültürü gelir sanırım. hele avrupa'daki kahvaltı kültürü ile kıyaslanmaz bile.

    katılmadığım önerme.

  • uzun yazayım da bir şey biliyor sansınlar ekolünden bazı cahillerin bok attığı aşıdır. siyasi olarak bir çöplükten farksız olan brezilya'nın açıklamalarını dikkate alıp, dünyanın en prestijli tıp dergilerinden olan lancet makalesine bok atılmasından anlaşılıyor bu. cehaletinizi gidin başka yerlere saçın.

    - abd ulusal alerji ve bulaşıcı hastalıklar enstitüsü (nıaıd) direktörü dr. fauci tarafından övgü almış bir aşıdır:

    https://www.bloomberg.com/…e-looks-pretty-effective

    - ruslar bile güvenmiyor denilen yazıda güvenmedikleri şey sputnik v değil, koronavirüsün yapay bir biyolojik silah olduğuna inanmalarıdır. aşıyla alakalı bir durum değil yani. daha içeriği bile okumadan şov yapmaya çalışmayın.

    - ab üyesi macaristan tarafından en etkili aşı olarak açıklanmıştır:

    https://twitter.com/…ine/status/1386306777851994124

    - almanların hem üretim hem de satın alım için girişimde bulunduğu aşıdır:

    https://tr.euronews.com/…s-s-icin-muzakereye-baslad

    - meksika sağlık bakanlığının, ülkede uygulanan aşılar arasında ciddi yan etki göstermediğini açıkladığı tek aşıdır:

    https://twitter.com/…ine/status/1374024536836935687

    - italya, almanya, fransa ve ispanya'da üretilmesi konusunda anlaşma sağlanmıştır:

    https://t24.com.tr/…nusunda-anlasma-saglandi,938058

    - koskoca ingiliz şirket astrazeneca tarafından ortak aşı geliştirme teklifi kabul edilmiştir.

    https://tr.sputniknews.com/…linik-testleri-basladi/

    - italya içindeki mikro devlet san marino'nun da kullandığı aşıdır. nüfusunun çoğunluğu sputnik v ile aşılamıştır. 2 hafta önce kısıtlamalar kaldırılmasına rağmen vaka sayıları düşmeye devam etmektedir.

    görsel

    - ab üyeleri çekya, slovakya, yunanistan, macaristan gibi ülkelerle birlikte toplam 61 kullanım onayı almıştır. birçok ülkenin devlet başkanına uygulanmıştır. ama siz boktan bir brezilya kurumuna ve buradaki bazı cahillere güvenip yaptırmam diyorsanız sizin bileceğiniz iş.

  • evet ben bugün avm'ye gittim ve yine hayattan soğudum.

    allahım bu kadar sıkıcı, iç daraltıcı yerler olabilir mi? yemin ederim eve döndüğümde üstümden tır geçmiş gibi oluyor. fakat gözlemimi de yaptım, döndüm. kimdir bu avm'lerin özellikle haftasonları vazgeçilmez karakterleri? ne yer ne içerler? nerede yaşarlar? hepsi fely farkıyla sizinle;

    yüzü boyalı aptal çocuklar; avmler özellikle haftasonları onlarsız olmaz. avm'lerin gürültü yükünü çeken çilekeş tipler. avm'lerdeki fiks uğultuda onların payı büyük. kendilerine teşekkür ediyor, alkışlarla uğurluyoruz.

    oyun alanındaki asosyal çocuklar: bunlar da tam site-apartman, konut projesi çocukları. çocuk hayatında bakıcısından başka insan görmüyor ve avm'de oyun alanında başka insanların da olduğunu görünce tribe giriyor. annesinin yanından ayrılamıyor ve asosyalliğini vurguluyor. annesi de çocuğunu sosyalleştirmek derdinde.

    bakışmaya gelen ikili kız grupları: evet tek amaçları bakışmak. ne sevgili olmak ne birisiyle birlikte olmak. bakışmak. tek amaç bu. ne kadar bakışıldı o kadar kar. ikili olunca güvende hissederler. ayrıca yeni kıyafetlerini giyecekleri en uygun mekan. en fazla 30 tl harcarlar. 6 saat avm'de takılırlar.

    marco reus saçlı 3-4 kişilik erkek grupları: evet bunlar da olmazsa olmaz. avmye girmeden önce mutlaka sigara yakarlar. favori bölümleri defacto, lc waikiki, coton ve media markt tarzı teknoloji mağazaları. bunlar olmadan avm kepenk açmaz.

    direkt yemek katına çıkan beyaz yakalı: arabayı park etmiş garaja. tchibo'ya uğrar belki. ordan bi şeyler alır. ordan starbucks'a ya da gloria jeans'e geçip kahve içer. bambaşkadır bizim beyaz yakalı. hey yabancı buralar asıl benim triplerindedir.

    ilişkilerini avm'de yaşayan tipler: bunlar da olmazsa olmaz. sevgililik daha avm'nin dışına çıkmamış. ilişki daha dış havada oksijen görmemiş. burada sinemaya gidilmiş, burada kahve içilmiş. burda birbirinden sıkılıp cepten nete girilmiş, burda çekilen fotolar paylaşılmış.

    kendini mila kunis sanan kozmetikçi ablalar: bunlar da ayrı bir tür. lan yüzündeki o makyajı atsan bildiğin yıldız tilbe'sin ama hava mila kunis. bir gerine gerine yürüme. bir odaklanarak, karşıya bakarak yürüme. dandirik kozmetik mağazasında 1300 tl'ye çalışmıyor da, new york borsası'nda çalışıyor sanki. sizi de eledim.

    avm'ye gidip gözlemini ekşi'de yazan tipler: bu da ben oluyorum. kendimi de kategorize edeyim :) herkese b.k attık kendimize de atalım. bunlar da sanki toplumdaki genel kitleden çok farklıymış gibi gelir ekşi'de entry yazarlar. sanane millet istediği gibi takılsın. öyle mutluysa öyle devam etsin işte.

    lan cidden benim ne işim vardı avm'de? :)

  • öyle bir anda gelen hissiyattır. aslında bu durumun vuku bulması için onlarca neden vardır ortada. bakmak zorunda olduğunuz bir anneniz, ilerlemek zorunda olduğunuz bir kariyeriniz kısacası vermek zorunda olduğunuz bir hayat mücadeleniz vardır. her şey darma dağınıkken hayatınızda, bir kişiye daha yer yoktur dünyanızda. içiniz burkulur ilk anladığınız anda. insanız sonuçta sevilmek istiyor egomuz. bir de... bir de çocuk mevzusu var tabi. serde kadınlık var ya illa tadılmak isteniyor o duygu. her bir arkadaşınız doğum yaptığında bu ihtimalden daha da uzaklaştığınızı anlıyorsunuz. velhasıl kelam kabullenilmesi zor bir iştir. kim ne derse desin erkekle kadın birbirine muhtaçtır. gelin görün ki bazıları için tek kişiliktir yaşamak.

    meraklısına 5 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim.

    7 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim. iyi ki evlenmedim modundayım. bekarlık gerçekten sultanlıkmış. tavsiye ederim.

    9 sene sonra gelen edit: hala bekarım. hayat çok güzel. aynen böyle devam :))

    10 yıl sonra gelen edit: bu entryden sonra neler olduğunun resimli arşivi için instagram hesabımı bırakıyorum buraya :)

    https://instagram.com/…q5zdc2odk2za==&utm_source=qr

    şu an geldiğim noktada iyi ki de evlenmedim diyorum. 37 yılda 5 ülkede yaşadım, sayısız ülke gezdim. evlenmiş olsaydım bunların hiçbirini yapamazdım muhtemelen. bundan sonra ne olur bilemem ama bugün dönüp baktığım dolu dolu bir hayat yaşamış olduğumu görüyorum. iyi ki diyorum, iyi ki… :)

  • ezici bir halk oyu ile seçilmiş istanbul büyükşehir belediye başkanı karşısında, haddini bilmeyen atanmış bürokrattan başka bir şey göremedim.

    izleyip vaktinizi boşa harcamayın.