hesabın var mı? giriş yap

  • kafası çalışmayan adamların yönettiği ülkede yaşamak harbiden zulüm ya. ne güzel hes uygulaması geliştirdin, bu uygulamaya bir sekme daha ekle o da yasak muafiyet barkodu olsun. polis amcalara gösterildiğinde çalışma saatleri, işyeri ve ev ikameti şakkadanak çıksın. ofis çalışanı ve ofis dışı çalışan diye de ayır ki ofis çalışanı iznim var diye alakasız yerlere gidip gezemesin.

    edit: imla

    edit2: polisin kendi telefonunda barkodu okutarak adresi görmesinin kişisel verilerin korunması kanununa aykırı olduğu yönünde geri dönüşler oldu. ben konunun uzmanı değilim ancak adresin de kapı numarası detayına kadar görünmesi gerekmiyor. büyük şehirlerde ilçe, küçük şehirlerde ise mahalle detayına kadar görüntülenebilir. kaldı ki toplum sağlığının tehdit altında olduğu durumda bu tarz istisnalar olabilir. zaten e-devletten alınan belgede kapı numarası detayına kadar yazıyor o belge polise gösteriliyor.

  • "artvin canavarı" olarak da tanınan adnan çolak, 1992 ve 1995 yılları arasında artvin’de yaşayan ve çoğu yaşlı ondan fazla kişiyi öldürdü, kadın kurbanlarına da öldürdükten sonra tecavüz etti. üç yıl boyunca, herkesin birbirini tanıdığı ve güvendiği bir bölgede terör estirdi. çolak, yakalanmasının ardından çıkarıldığı mahkemede cinayetleri işleme sebebini şöyle açıklıyordu: "ben yaşlı insanları öldürüyorum. onlar biz gençlerin rızkını yiyorlar. o kadar yıl yaşamışlar, daha fazla yaşamalarına ne gerek var?" sanık, kendini toplumun bir hizmetkarı olarak görüyor ve cinayetlerinde balta kullandığı için de halk arasında "baltacı" olarak tanınıyordu. evli ve üç çocuk babası olan adnan çolak son kurbanını öldü zannedip bırakması ve kurbanın kendisini tanıyor olmasından dolayı yakalandı.
    "baltacı" beş yıl süren yargılamanın ardından 2000 yılında altı ayrı idam cezasına çarptırıldı.

    (bkz: copy-paste değil alınteri)

  • sadece bende mi var emin değilim ama çok büyük bir ruh hastalığı belirtisi olabilir bu. lan ne zaman elektrik kesilse kitaptı dergiydi bir şeyler okumak, çılgıncasına edebiyatla yoğrulmak istiyorum. öpesim geliyor o koca koca ciltleri, klasikleri. mum ışığında ya da aynı zamanda radyo da çalan pilli büyük ışıldağın ışığı altında kitap okumak... aman yarabbim. sanki bir dostoyevski oluyorum, romalı perihan oluyorum.

    mum ışığı ve o ışıkta yazıp okuma çabasında olan ben.... elektirik kesilmeden önce de bir şeyler okuyor olsam neyse de... kesintiden önce hep öküz gibi meheheheh diye diye camış keyfiyle en güzel dizileri, üst bitmesine dua ettiğim la liga maçlarını seyrediyor olmam ilginç. ama elektrik kesildi mi... mum ışığı ve edebiyat... o ince stabilo kalemle kitabın altını çizmeler, akla gelen şiirler "yalnızlık vurdu bu akşam kapımı sözsüz soluğunun gri rüzgarlarında" derken elektriğin gelmesi ve ayı gibi mumu üfleyip tv'ye koşmak "anaa malaga üçüncüyü de yemiş la" şeklindeki isyanım. az önce proust olmuştum oysa ki, balzac'tım goriot baba'yı yeniden yazan...

    bizim ailede bir sorun olabilir gerçi. normal tv izleyen aile elektrik kesilince adams ailesi gibi oluyor. annenin duygulanıp "yıllar geçiyor, ömür de geçiyor be" diye iç çekmeleri, babanın "televizyonun fişini çekin de elektirik gider gelir yanmasın alet" hassasiyeti, kardeşin içe kapanıp dertli dertli şarkı söylemesi... ve mum ışığında ben ve edebiyat... ama yine de elektiriksizlik kötü be.

    not: bu entry'imi elektrik kesintisinde evde olduğu zamanlarda sürekli "elektriksiz yaşamak mı zor susuz yaşamak mı?" isimli söylev ve demeçlerini bizlerle paylaşan dayıma ithaf ediyorum. ve yıllardır içimde bir volkan gibi büyüyen şu cevabı veriyorum buradan ona: bence susuzluk. ama elektrik de ekmek su gibi artık çağımızda.

  • selam xbox severler. microsoft'un yerel fiyatlandırma ile bizlere sunduğu bir çok oyunda mükemmel indirimler olduğunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum.

    1- gelmiş geçmiş en iyi oyunlar arasında zirveye oynayan, vahşi batı temasını arşa çıkaran red dead redemption 2 oyunu 154 liraya, bu yetmez ben ilk oyunu da oynamak istiyorum diyorsanız red dead redemption 1 de 54 liraya,

    2- efsanevi metro serisinin en son çıkan oyunu dahil olmak üzere 3 oyununu birden içeren metro saga bundle paketi 34 liraya,

    3- dövüş oyunları arasında kült yapımlardan biri olan mortal kombat xl, 31 liraya,

    4- görsel tasarımı ile bizi kendine hayran bırakan, bulmacaları ile zorlayan, korkunç ve acımasız bir dünyada hayatta kalmaya çalıştığımız little nightmares 14 liraya,

    5- gotham'ın en kötülerine karşı deneyimsiz bir maceraya atıldığımız, süper kahraman oyunları arasında en iyileri olarak nitelendirilen 3 muhteşem batman oyununa ek paketleri ile ev sahipliği yapan batman arkham collection 61 liraya,

    6- dc evrenindeki bilinen neredeyse bütün karakterle kurgulanan, destansı dövüşlere tanıklık eden injustice 2 21 liraya, daha önceki oyunu olan injustice gods among us 9 liraya,

    7- need for speed, plants vs zombies ve unravel oyunlarını içeren ea aile paketi 19 liraya,

    8- orta dünyada geçen sayılı kaliteli oyunlardan biri olan middle earth shadow of mordor 15 liraya,

    9- maziye gidip eski günleri yad etmek isteyen dövüş oyunu severler için street fighter iv 9 liraya,

    10- dead island ve dead island riptide oyunlarını içeren dead island definitive collection paketi 16 liraya,

    11- star wars evreninde uzay savaşlarına daldığımız star wars squadrons 27 liraya,

    12- son zamanlardaki en yaratıcı evren birleşmesine sahip olan bridge constructor portal oyunu 7 liraya,

    13 - savaşların harabeye çevirdiği, büyünün hüküm sürdüğü eski dünyada geçen aksiyon rpg warhammer chaosbane oyunu 11 liraya, yeni nesil versiyonu ise 17 liraya,

    14- duyurulduğu zaman dünyayı kasıp kavuran fakat çıkışında herkesi hayal kırıklığına uğratan watch dogs oyunu 22 liraya,

    15- 80lerin japonyasında geçen, ilk çıktığı zaman açık dünya oyunlarında çıtayı belirleyen shenmue serisinin ilk 2 oyunu toplamda 25 liraya,

    16- 60ların sonunda amerikalı genç bilim adamı olarak nefes kesici bilim kurgu maceralarına atıldığımız trüberbrook oyunu 8 liraya,

    17- i. dünya savaşı'nda düşman cephelerde karşı karşıya gelen iki askerin hikayelerini anlatan duygusal ve öyküsel bir macera olan 11-11 memories retold 20 liraya biz oyunculara sunulmuş durumda.

    bunların dışında bir çok oyunda büyük küçük indirim bulunmakta. tüm indirimlere ise buradan ulaşabilirsiniz. 2-3 liraya da 1000 liraya da oyun bulabilirsiniz. sık sık xbox mağazasına göz atmakta fayda var. güncel kura göre inanılmaz ucuz oyunlar bulabiliyorsunuz.

    bu arada cumhuriyetimizin 100. yılını kutlar, başta gazi mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. yaşasın cumhuriyet.

  • babala tv'nin son yayınında "hayatımda akp'nin kapısından geçmedim" diyerek duyar kasan aktrollün kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi olayıdır. aktrollün adı umut nimet ataş.

    link

    ünsal ünlü'nün dediği gibi: "bir siyasal islamcı sizi asla şaşırtmaz. her kabın şeklini alır."

  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.

  • olcay sahan olcay olcay olcay olcay

    arda turan arda arda arda arda

    maçı bu şekilde anlatan spiker.

    hele gecen yil sky360'da basketbol maci anlatirken..

    lofton lofton lofton lofton

  • insan kaynakları bölümünün çalışanlar kaynaşsın diye çeşitli aktiviteler düzenlediği bir şirkette sabah dokuz akşam altı çalışan, ikea'dan aldığı eşyalarla donattığı evinde muhakkak kablolu tv bulunan, hangi günler eğlenecekleri bile sistem tarafından belirlenmiş insan tipinin canını yakmak için yapılmış filmdir. son dönem norveç sinemasının en iyi örneklerinden biridir ayrıca. aynı erkek oyuncunun oldugu ve benzer eleştirel sularda gezinen başka bir başarılı film için bkz: tatt av kvinnen