ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yağmur ve kapalı hava seven insan
-
benim de içinde bulunduğum insan tipidir.
sıcakta ve özellikle nemde kafam durur, zaten zar zor nefes alıyorum bir de zihinsel ve bedensel faaliyet içinde mi olacağım? yağmurlu ve kapalı havada bünyem coşar, zihnim sonuna dek açılır, bedenim hareketlenir, yüreğim kıpır kıpır eder ve bolca serotonin salgılayıp mutlu olurum.
ilkbahar ve sonbaharın yeri ayrıdır. kışı hastalıklar dönemi olduğu için çok sevemiyorum. kar çok severim ama bizim ülkemizde marmara bölgesinde yağan uyduruk kardan değil, kallavi yağan kar olacak. ama tercihim her zaman sonbahar ve ilkbahar. yaz sizin olsun.
rte'nin şehit cenazesi namazını yanlış kılması
-
kılıçdaroğlu yapsaydı ne dinsizliği ne imansızlığı ne de kitapsızlığı kalırdı.
bu tür şeyleri hiç sevmem. insan unutabilir, hata yapabilir. bayram namazında bile hata yapabilen ve bazen yandakine bakan bir insanımdır. ben normal karşılarım bunu ama bu insanlar montaj video üzerinden kılıçdaroğlu ezandan önce orucunu açtı diye salyalar akıttı. yürüyen merdivene ters bindi diye denmedik laf bırakmadılar.
tanım: insanlık halidir. "insan" hata yapabilir.
kaş'a giden sevgiliden 19 saattir haber alamamak
-
kardeşim ben bora. kankasıyım. şarj aleti bulamadık hâlâ. gözün arkada kalmasın. bize emanet kızımız.
o/
beyaz futbol
-
rasim'in on numara trollediği program:
prandelli istifa ettikten sonra burak'la selçuk bunu ziyaret etmişler. çıkarken gözleri dolmuş. bu bilgi sinan engin'e gelmiş. o da önceki hafta bu ikili hakkında ağır konuşan ahmet çakar'a "hocam ayıp ettin" gibilerinden takılıyor ve diyalog:
a.ç.: kardeşim bunlar timsah gözyaşları, mafyada bile bu işlerin raconu vardır. vurulan adamı ilk vuranlar ziyaret eder.
r.o.k. : ya da çiçek gönderirler hocam
a.ç.: aynen
r.o.k.: hocam senin tanıdığın mafya falan var mı?
a.ç.: var bi kaç tane
r.o.k.: neden sinan engin'e bakarak konuştun hocam
selçuk-burak konusu güm :)))
evrim teorisi
-
limon kimyon zorro evrim teorisi defterine ek
1337. gün.
-evrim karşıtları daha önce açıklanmış konuları yeniden soruyorlar. deneklerin okuma alışkanlıklarında bir gelişme kaydedilemedi.
-denekler halen aynı hatalı argümanlarla evrimi çürüttüklerini sanıyorlar. argüman üretme ve destekleme konusunda ilerleme kaydedilemedi.
-denekler halen evrim teorisinin insanın maymundan geldiğini iddia ettiğini sanıyorlar. yeni bir bilgi edinme kabiliyetinde gelişme kaydedilemedi.
-deneklerin anadillerindeki yazma kabiliyetleri halen en temel dilbilgisi kurallarını ihlal edecek seviyede. el göz koordinasyonları yahut derinlemesine bilgi edinme kabiliyetleri genetik düzeyde hatalı olabilir.
-denekler evrim ve evrim teorisi arasındaki farkı halen öğrenemedi. ikisi aynı şeymiş gibi davranmaya devam ediyorlar.
-denekler karşı çıktıkları evrim teorisinin yerine alternatif bir bilimsel çözüm önermiyorlar. yapıcı yaklaşımdan hala uzaklar. bilimsel vandalizm karakteristik gösterge olarak kullanılabilir.
-denekler halen bizi konuşturmuyorsunuz diyerek duygusal tepkiler gösteriyorlar. oysa bununla kast ettikleri şey "hala bizi onaylamıyorsunuz". buradan deneklerin ortaya koydukları kaynaksız argümanlara körü körüne inandıkları sonucuna varabiliyoruz.
-denekler evrim teorisini ideoloji olarak algılamaya devam ediyor. hiçbir bilimsel makalede herhangi bir dini görüşün yer almadığı defalarca anlatılmasına rağmen böyle düşünmeleri eğitilebilir olmadıkları konusundaki şüpheleri güçlendiriyor.
-denekler halen her sorularına tek tek cevap verilsin istiyorlar. başkasının aynı sorusuna verilmiş cevabı arayıp bulmayı tercih etmiyorlar. araştırma kabiliyetlerinde ve tembelliklerinde değişim kaydedilemedi.
-denekler daha önce başkası tarafından sorulmuş ve detaylıca cevaplanmış bir sorunun aynısını sorduğu halde, cevap alamazlarsa bunun verilecek bir cevap olmadığı için olduğunu sanıyorlar. herkese tek tek cevap verilmesi gerektiğine olan inançları altı boş bir özgüvenin göstergesi olarak kaydedildi.
sanırım artık çalışmalarımızın geleceğinden şüphe etmeye başlayabiliriz.
esra elönü
-
başörtülü sürücülere alkol testi yapmanın hakaret olduğunu iddia etmiş. yeni farkettim.
ne içmiş acaba kendisi, neyin kafasını yaşıyor?
o zaman alkol alan kadınlar, taksın başörtüyü çıksın trafiğe..
polisin "görevini" yapması kimseye hakaret değildir. polisin görevi, "başörtüsü takıyor o halde içki içmez, hırsızlık yapmaz" vs. diye akıl yürütmek değildir.
öyle olsaydı sadece dini inanışlarını sorup insanlar hakkında yargıda bulunması gerekirdi.
polisin "hakaret" ettiği durumlar da çok zaten, ama bunların arasında başörtülü kadınlara alkol kontrolü yapmak yok, daha geçen karakolun ortasında kameraların önünde bir kadını dövdüler.. yerde yatan kadınları tekmeliyorlar..
ama kendisinin başörtüsü taktığı için "ayrıcalıklı vatandaş" muamelesi talebi görmesi gerektiğini söylemesi, herkesin zekasına hakarettir.
çılgına dönüp kudursalar da tercihim erdoğandır
-
devlet bahçeli'nin bugün söylediği söz.ne diyelim, allah muhabbetinizi arttırsın.
http://www.internethaber.com/…dogandir-1752481h.htm
ha şöyle bi şeyler de vardı geçmişte:
(bkz: bahçeli aile nedir çocuk nedir bilmez)
(bkz: sen genelkurmay başkanımızın tırnağı olamazsın)
(bkz: sen bozkurtlarınla yürü ben insanla yürüyeceğim)
(bkz: bahçeli uçağa binmekten korkan bir zavallıdır)
bu da bahçeli tarafından:
"tayyip erdoğan cumhurbaşkanı olamaz" : https://www.youtube.com/watch?v=makcmmdcjn0
"erdoğan sen ülkücünün gardaşı olamazsın": http://www.haberler.com/…-olamazsin-6357764-haberi/
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
ayrılırkendir çoğu.
- bir pasta gibi düşün. bir dilimimi veririm sana, yersin, hoşuna gider. bir dilim daha istersin. sonra bütün pastayı kendinin sanarsın. oysa değilim.
gerizekalı.