hesabın var mı? giriş yap

  • 2004 yılında yakalandığım kanseri yendim.

    bir aksam yemek yerken sofrada ağızdan ve burundan aniden kan gelmesiyle şişli etfal eğitim ve araştırma hastanesine yatırılmam sonucu ile kanser teşhisi konulmuştu.

    yaklaşık 2 sene kadar hastanede yattım ara ara eve gönderdikleride oldu ama tedavi zamanlarım benim için çok zor geçmişti

    aradan zaman geçtikten sonra ayakda tedavi görmeye başladım ve ufak ufak atlattım :)

    ilaç aldığım zaman vucudum tedaviye yanıt vermıyordu ama o son seans herşeyi değiştirdi aksi halde olsaydı şuan aranızda olmucaktım.

    aradan tam 14 sene geçti.

    bir rica üzerine ekşisözlüğe konuyu taşıdım ,arkadaşımızın tedavi sürecindeki çekindiği fotoğrafları ve son halini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz

    arkadaşımızın instagram adresi için link

    donanım haberdeki konu
    link

  • acil ve önemli edit:
    (bkz: enkazdan çıkarılıp kaybolan kız çocuğu)

    20 yıldır maaşlardan kesilen deprem vergilerinin ne olduğunu düşünerek bir yol bulabilirsin aslında sığır
    (bkz: 38 milyar 227 milyon dolar)

    sinirli ve gereksiz edit: bazı sığırlardan mesaj alıyorum "deprem vergisi yok ki cahil" diye. evet deprem vergisi yok adı da bu değil ama 1999 depreminden sonra özel iletişim vergisi altında dolaylı olarak deprem için alınan bir vergi var ve bu vergi 1999 yılından beri hepimizden kesiliyor cahil ayılar. adı özel iletişim vergisi ama dolaylı olarak deprem vergisidir. öiv deprem için gelmiş ve sonraki hükümetler tarafından da kaldırılmamış vergi var ya tam da odur.

  • taciz etmek mi?

    yahu adam bayan futbol takımı teknik direktörü. futbolcuya çarpmamak adına ecel terleri döküyor orada, hakem de gelip taciz etti diye sahadan atıyor.

    hakem olan kadını tebrik ederim, süper kezbanlık göstermiş. melis sen misin kız?

  • kesinlikle balolardır. tolstoy'un anna karenina'sından tutun da puşkin'in yüzbaşının kızı'na kadar balolar ve balo betimlemeleri dönem zihniyetini geniş bir perspektifle sunar. söz konusu balolardaki diyaloglar adeta dönemin rus toplumunun bir panoramasıdır. bu durum rus edebiyatında o denli klişeleşmiştir ki sovyet döneminde, edebiyat anlayışındaki radikal değişmelere rağmen rus yazarlar eserlerine illa, bir iki balo sahnesi koyarlar. bense her bir okumamda arka fonda dmitri shostakovich'ten waltz no.2'yi duyar gibi olurum.

  • 50 yıl kadar yaşayabilen orfozlar 5-6 yıl içinde üreyebilecek dişi boyutuna ulaşırken erkek bir bireye dönüşebilmeleri için ise 15-20 yıl geçmesi gerekir.

    yazlık ve kışlık olarak 2 evleri olan orfozlar kışları daha derindeki evlerinde yazları ise daha yüzeye yakın yuvalarında bulunurlar.

    yuvalarının etrafından çok fazla uzaklaşmayan orfozların yeri yurdu belli olduğu için avlanmaları kesinlikle yasaktır. her boyda ve her sezonda. yuvaları belli olan bu balıklar kabiliyetsiz avcılar tarafından bile kolaylıkla vurulabildiği için (vurup suyun altında birakiyorlar) bu hayvanın avlanması katliam olarak düşünülebilir.

    ayrıca orfoz tek eşli olduğu için bir orfozu öldürerek 2 orfozu da yok etmiş olmaktalar.

    denizlerimize istilacı tür olarak gelen balon baliği ve aslan balığının küçük boyda olanlarını avlayabilen orfoz baliği denizlerimizin ekosisteminin korunması için özellikle çok önemlidir.

  • türkiye'deki şoförlerin trafiğin en önemli kurallarının birinden habersiz olmaları kazanın tek sebebidir. martı sadece ilk aracın önüne çıkmaktadır.

    (bkz: takip mesafesi)

  • bu ikisi arasında kesinlikle doğru orantı vardır. farkındalığınız ne kadar artarsa o kadar yalnızlaşıyor ve kafa dengi insan bulmakta zorlanıyorsunuz. etrafınızdaki insanların yaptığı çoğu şey boş ve anlamsız gelmeye başlıyor. hatta dönüp geçmişinize baktığınız zaman kendinizin de ne kadar boş birisi olduğunuz yüzünüze tokat gibi çarpıyor ve zamanında ben de dışarıdan böyle mi gözüküyordum diye kendinizle ufak bir çatışma yaşıyorsunuz.

    fakat bu durumun en güzel yanı ise bu durumun farkına varmış olmanız. işte tam bu farkındalık noktası sizin yalnızlığınızın kesiştiği nokta oluyor. bundan sonra hayatınıza alacağınız insanları adeta bir elekten geçirir gibi sorgulamaya başlıyorsunuz.

    sizi mutlu ve mutsuz eden şeyleri daha net ayırt edebiliyor, hangi tarzda insanların size iyi hissettireceğinin ayrımını daha iyi yapabiliyorsunuz.

    insanın kendisine yapabileceği en iyi şeylerden birisi budur. farkındalığınız arttıkça kendinizi daha iyi tanıyor ve aslında etrafınızdaki insanlarla çok yüzeysel ve saçma ilişkiler kurduğunuzun farkına varıp kendinizin kıymetini daha iyi biliyorsunuz. bu durum da beraberinde güçlü olmayı getiriyor.

    çünkü sahte ilişkiler yerine kaliteli ve bilinçli bir yalnızlık her zaman daha iyidir.