hesabın var mı? giriş yap

  • popülist ülkemin yeni popülist söylemlerinden biri.

    evet, depremde binaların yıkılmasını önleyen güzel mühendislik örneklerinden biridir.
    fakat
    bina yönetmelikler dahilinde yapılıp denetlemeleri düzgün yapılırsa binanın yıkılmaması için bu izolatörlere ihtiyaç yoktur.

    ama popülist ülkemde göreceksinizki binlerce sismik izolatör firması türeyecek. bu türeyen firmalar standartlarda olmayan ucuz izolatörler satacak. ahlaksız müteahhitler bu ucuz izolatörleri binalarında kullanarak binanın depreme dayanıklı olduğunu öne sürecek.

    ve sonuç olarak gene depremde bu binalar yıkılacak.
    umarım ben haksız çıkarım.

  • elenmemiz aslında çok da kötü olmadı. bakanlıktan uçaklar dolusu bürokrat katar gezisi yapacaktı, futbolculara sonuncu olmalarında bile 50 milyon dolar prim dağıtılacaktı...

    her hanenin 150 tl vergisi israftan döndü.

  • dün akşam 22:30 saatlerinde resepsiyona 2 sırp geldi ana kız. 13 yaşındaki kıza otelin karşısındaki pazardan şık bir sırt çantası almışlar. şık dediysem de; memleketim mersin'deki bit pazarında 35-40 liraya alabileceğiniz çantalardan...

    35 euro (yaklaşık 115 lira) ödemişler. bana anlattıkları kadarıyla; aldıktan sonra fiş istemişler. adam da fiş vermemiş. (vergi kaçırıyorlar) biraz sinirlenmiş fiş istediklerinde. 10 dakika sonra aldıkları çanta kızın içine sinmemiş ve geri vermek istemişler. adam da 'fiş olmadan veremem' demiş ve daha da sinirlenmiş. kızın annesi 'sen ne yapmaya çalışıyorsun, az önce senden fiş istedik, vermedin, biz senden alışveriş yapmak istemiyoruz, paramızı geri ver' demiş. adam daha da sinirlenmiş. ve anne ile kızı ittirerek yürüyün gidin gibi birşeyler söylemiş.

    resepsiyona gelip ben bu işi yasal yollardan halletmek istiyorum dedi. polis çağırabilir misiniz? dedi. buna zabıta bakar dedim. zabıtayı aradım. ulaşamadım. 155'i aradım. durumu anlattım. 10 dakika sonra polis geldi. biz bi esnafla konuşalım sonra haber göndeririz dediler. gittikten 10 dakika sonra polis otele tekrar geldi ve 'esnaf yardım edeceğini söyledi, dükkana gitsinler yardımcı olacaklarmış' dedi.

    kadın 'ben oraya yalnız gitmek istemiyorum' 'bi keresinde pamukkale'de bir turisti dövmeye çalışan satıcıları görmüştüm çok sinirlilerdi, bize yardımcı olabilecek birisi var mı' dedi.

    otelin operasyon müdürünü aradım. 'acentası yardım etsin, otelin dışındaki durumlara biz karışamayız' dedi.

    acentayı aradım. acentasından slavica adlı bir rehber geldi. anne ve kızı alıp dükkana gittiler. neyse ki; araya polisin girmesinden dolayı sayın esnafım biraz ürkmüş ancak, polis olmaya girmeseydi müthiş hoşgörümüzü ve ticaretbilirliğimizi göremeyecektik.

    esnafı az çok anlayabilirim. ödedikleri kiralar gerçekten çok yüksek. dükkan sahipleri 'turist varsa para kazanılır' mantığıyla yüksek kiralar istiyorlar. haliyle adamlar kiralarını çıkarabilmek için kime ne geçirsem düsturuyla hareket ediyorlar. ancak hiç bir zaman; türkiye'ye tatile gelmiş ve senin ülkeni 10-15 tane farklı destinasyon arasından seçmiş insanlara sırf senin gibi 10-15 tane daha esnaf var ve bi olay olduğunda hemen saldırabilirler diye böyle davranma hakkını kendinde arayamazsın. gerçi ararsın lan!

    insanın bazen gidip dubrovnik'e, ascoli'ye ya da oslo'ya gidip yaşlı teyzelerden 3-5 euro'ya el işi birşeyler alası geliyor.

    tabi ki; istikrar önemlidir. sizin ben esnaflık ahlakınızı mikeyim.

  • toru kumon(1914-1995), kumon yöntemi(metodu)nin oluşturucusu japon matematikçi ve eğitimcidir. osaka üniversitesi matematik bölümünden mezun olmuştur. 1954 yılında oğlu takeshi, ilkokul 2. sınıfa giderken matematik testinden başarısız olur. bunun üzerine ders kitabını inceleyen kumon, kitapta uygulama eksiklikleri keşfeder. takeshi için materyaller hazırlayan kumon, oğlunu ortaokula giderken diferansiyel çözebilen bir birey haline getirir. bu hikaye, kumon öğrenme metodunun başlangıcıdır.

    toru kumon'un temellerini attığı kumon yönteminden bahsedelim:

    kumon yöntemi, hayatta kendileri için bağımsız bir yol izleyebilen sağlam, yetenekli bireyleri teşvik etmeyi amaçlar. kumon eğitmenleri, öğrencilerine egzersizleri kendi başlarına yapabilmeleri için yeterli rehberlik sağlar. sonuç olarak öğrenciler; denedikleri, benlik saygısı geliştirdikleri ve kendileri için yeni zorluklar üstlenebilmeleri için her şeyi yapabileceklerini öğrenir.

    kumon yöntemi ile öğrenciler bağımsız olarak çalışır. hem yüksek düzeyde akademik yetenekler hem de bağımsız olarak öğrenme yetenekleri geliştirir. kumon'da bu yeteneği “kendi kendine öğrenme” yeteneği olarak adlandırır. sonuç olarak, kumon yöntemi ile ilerleyen çocuklar büyüdükten ve işe girdikten sonra, zorluklarla karşılaştıklarında bile çözümleri kendi başlarına düşünebilir. sonuçta, öğrencilerin kumon yöntemi yaparak kazandıkları beceriler, hedeflerine ve hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların uzunca bir süre yanlarında olur.

    kumon yönteminin amacına ulaşmak için dayandığı alışkanlıklar ve kapasiteler şunlardır:

    - çocuk, başka kişilere bağımlı olmadan kendi kendine nasıl öğreneceğini öğrenir.
    - çalışma alışkanlığı, çocuğun öğrenme görevlerini zorlanmadan yerine getirmesini sağlar.
    - etkili öğrenme için konsantrasyonu teşvik eder.
    - çocukta, eğitimde ve hayatta karşılaşabileceği sorunlara karşı özgüven oluşturur.
    - öğrenmeyi eğlenceli hale getirerek çocuğun motivasyonunu artırır.

    kumon yönteminin hedefleri şunlardır:

    1. çocukların öğrenme potansiyellerini keşfetmek ve onlara kişiselleştirilmiş rehberlik sunmak.

    2. mümkün olduğunca çok öğrenciye kumon yöntemi ile öğrenme fırsatı vererek yayılmasının topluma büyük katkı sağlayabileceğini dikkate almak.

    3. öğrencilere daha iyi rehberlik materyalleri geliştirerek daha yetkin insanlar olmalarına yardımcı olmak ve nasıl öğrenecekleri konusunda sürekli araştırma ve düşünme süreci yoluyla yönlendirme yapmak.

    4. öğrencilerin becerilerini geliştirmek ve bu metodolojik uygulamaların gelecekte uygulanmasına katkıda bulunmak.

    5. öğretmenlerin ve programların birlikte çalıştığı olumlu bir döngünün elde edilmesini sağlamak.

    kumon yönteminin yönelim esaslarından bazıları aşağıdakiler gibidir:

    - malzemelerin kendi kendine incelenmesi: öğretmen dersleri veya sunum oturumlarını açıklamaz, materyallerin talimatlarını dikkatlice okuyarak öğrenciyi cevapları bulmaya teşvik eder, böylece kendi kendine öğrenme becerilerini ve zihniyetini geliştirebilir.

    - hataların düzeltilmesi: öğrenci görevi tamamladıktan sonra öğretmen bunları derhal nitelendirmelidir, böylece öğrenci hala konsantre olurken onları çabucak düzeltebilir(feedback).

    - günlük çalışma: yöntem öğrencilerin program başına günde yaklaşık 30 dakika çalışması için tasarlanmıştır, böylece öğretmen her çocuğun günlük yaptığı görevi özelleştirmelidir.

    - yöntemin sırasına göre çalışma: yöntem seviyelere göre sıralanır ve bu seviyelerin her biri mantıklı bir sırayı izleyen ve zorluk derecesinde artan bloklara sahiptir ve öğrenciler de buna göre çalışmalıdır.

    -günlük çalışmaların kaydı: öğretmen, günlük faaliyetlerinin kaydını ve ayrıntılı bir çalışmasını yapar. sonrasında öğrenciye kişiselleştirilmiş programı sunar.

    l. orcos, r.m. hernandez, m.j. espigares ve a. magrenan'ın beraber yazdığı bir makalede ispanya'da 2015-2016 eğitim öğretim yılında 30.849 öğrenciyle yapılan kumon yöntemi çalışmasının sonuçları paylaşılır. 230 öğretmenle gerçekleştirilen 9 aylık bir çalışma sonrası kumon yöntemi ile çalıştırılan öğrencilerin %43.2'si matematik dersinde kendi seviyelerinin ve yaşıt seviyelerinin üstüne çıkmıştır.

    sonuç olarak, matematik çalışmalarına erken başlamak öğrencinin seviyesini ve ilerlemesini artırır. kumon öğrenme yöntemi de bu erken başlama işinin en doğru yapıldığı yöntemlerden biridir belki de şu an için birincisidir.

    kaynaklar: kumon.com, en. wikipedia web siteleri ve kumon yöntemi: erken çocukluk ve ilköğretim ilk düzeylerinden matematik öğretimi ve öğrenimindeki iyileştirmedeki önemi(2019) makalesi.

  • formulsuz bulunamayacak hizdir.
    boy, kilo ve yas bilgileri olmadan hesaplanamaz.

    hesaplama yontemi soyledir;
    erkekler icin: (9.99 x kilo) + (6.25 x boy) - (4.92 x yas) + 5
    kadinlar icin: (9.99 x kilo) + (6.25 x boy) - (4.92 x yas) - 161

    basal metabolic rate (bmr) hic hareket etmediginizde yaktiginiz kalorilerdir.
    eger masa basi isiniz varsa ve fazla hareket etmiyorsaniz 1.2 ile, haftada 1 ila 3 gun spor yapiyorsaniz 1.375 ile, 3 ila 5 gun spor (egzersiz) yapiyorsaniz 1.55 ile, sporcuysaniz ve haftanin 6-7 gunu egzersiz yapiyorsaniz 1.725 ile, maratona hazirlaniyorsaniz veya vucut gucunu kullanan bir isiniz varsa da 1.9 ile carparak gercek sayiyi elde edebiliriz. bu sayi kadar kalori alirsaniz kilonuzu korursunuz, az alirsaniz zayiflarsiniz. (bu sayiya total daily energy expenditure (tdee) deniyor.)

    fakat; zayiflamak isteyenler genelde az yiyerek vucudun yaktigindan az kalori almayi hedeflese de, kadinlarda en az gunluk 1200, erkeklerde 1800 kalori almak gerekir.
    gunde 500 kalori kisarak zayiflayacaksaniz ve aldiginiz gunluk kaloriden 500 cikardiginizda bu ustteki sayilardan (1200 / 1800) azsa, artani bogazinizdan kisarak degil sporla yakmalisiniz.
    kolay yoldan anlatirsak bazal metabolizma hiziniz kadar kalori alsaniz da, aslinda yaktiginiz (tdee) daha fazla oldugu icin zayiflarsiniz.
    eger bogazinizdan cok kisarsaniz, protein - karbonhidrat - yag 3'lusunu dengeli bir sekilde almazsaniz metabolizma hiziniz duser, vucut enerji ihtiyacini yagdan once kaslari eriterek giderir (karbonhidrattan kistiginiz icin), aldiginiz kaloriler de yag olur ve ince fakat yagli (skinny fat) olursunuz.

    gunluk kalorinizin %30'unu proteinden, %50'sini karbonhidrattan, ve %20'sini yagdan almaniz tavsiye ediliyor.
    *1 gram protein & karbonhidrat 4 kalori, yag ise 9 kaloridir.

    edit: elbette her ayni kilo ve boya sahip ayni yastaki kisi ayni kaloriyi yakmaz. ustteki bilgiler fikir versin diye verilmistir, diyetisyeninizin tahlil sonuclarina guveniniz, bana mesajlar atip cemkirmeyiniz.

  • üzerinden vereceğiniz siparişle genetik testinizi yaptırabileceğiniz, böylelikle sahip olduğu veri tabanı sayesinde, dünyanın çeşitli yerlerinden, aynı soydan geldiğiniz insanları tesbit edebilen, araştırmalar neticesinde yaptığı sınıflandırmalarla etnik kökeninize dair bilgi sahibi olabileceğiniz ilgi çekici bir site. dezavantaj olaraksa genetik testlerin biraz pahalı olması(ayrıntılı bir sonuç elde etmek için en aşağı 200 doları gözden çıkarmanız gerekebilir) ve sonuçların biraz zaman alması gösterilebilir. http://www.familytreedna.com/

  • bu biraz hüzün, biraz gariplik, biraz şaşkınlık ve çokça da eskişehir soğuğu hikayesidir.
    çoğu öğrencinin yaptığı gibi faturalar (elektrik, doğalgaz, telefon) mümkün olduğu kadar ihmal edilir. elektriğin ya da doğalgazın kesileceğine dair bir ihbarname gelene kadar ödenmez faturalar. bu ihbarname geldiğinde aceleyle para denkleştirilir ve son dakikada ödenen faturalarla deyim yerindeyse son dakika golleriyle yaşam devam ettirilir.
    yine son ana bırakılmış faturalar fakat bu sefer öğrenciler biraz daha umursamazdır. çünkü faturalar ödenmeden ara tatil için memleketlere gidilmiştir. evden ilk dönen vennus olmuştur. ve eve geldiğinde gördüğü manzara ürkütücüdür: doğalgaz borcundan dolayı mühürlenmiştir (olayın ürkütücülüğüne dair şüphesi olanlar bir kış gecesi eskişehir soğuğunda biraz dolaşmayı deneyebiliriler). "yarın para bulur öderim" düşüncesiyle bir gece idare edebileceğini düşünen vennus evde başka hiçbir ısıtıcı olmadığı için bulabildiği tüm battaniyeleri üstüne sararak uyumaya çalışır ve bir yandan da "donar mıyım lan acaba?" diye kendine sormaktadır. o gece gerçekten de vennus'un hayatındaki en soğuk gece olmuştur.
    ertesi gün doğalgaz borcu ödenir, akşama kadar doğalgazın açılacağı öğrenilir. vennus akşam olana dek eve gitmez çünkü okulun boş ve sıcak laboratuvarları vennus için gerçekten iyi bir alternatiftir. akşam eve döndüğünde gördüğü manzara bir gün önceki manzara kadar dehşet vericidir: doğalgaz henüz açılmamıştır. vennus çaresiz biçimde, o soğuk gecelerden bir tanesine daha merhaba demek üzeredir. kafaya geçirilen kapşonlar, üzerine örttüğü battaniyeler lokal bir ısınma sağlamaktadır ama kafa battaniyelerden dışarı çıkarıldığında inanılmaz bir soğuk yüze tokat gibi çarpmaktadır. "dün donmadım ya bugün de donmam herhalde" diyip uyur.
    ertesi gün, doğalgazın ufak bir aksilikten dolayı açılmadığını öğrenir ve doğalgazın artık kesin açılacağına dair güvence almıştır yetkililerden. vennus doğalgazın açılacağından emin bir şekilde akşama kadar gezer dolaşır ve vakit geç olduğunda eve gelir. doğalgaz vanasındaki mühürün kaldırıldığını görür, sıcak bir ev artık vennus beklemektedir (bekle sen). dairenin kapısı açılır. el, lamba düğmelerinden birine uzanır ve o an elektrik çarpmışa döner: elektrikler borcundan dolayı kesilmiştir. o an belki gerçekten elektrik çarpsa çok daha mutlu olacaktır vennus, çünkü ısınması için kombiye, kombinin de elektriğe ihtiyacı vardır. yapacak bi şey yoktur, borcun ödenmesi, elektriklerin tekrar açılması gerekir. o soğuk gecelerden en az bir tanesi daha onu beklemektedir. "keşke bir kutup ayısı, bir penguen olsaydım, başlarım üniversitesine" der ve uykuya dalar. ertesi gün onun için sıcak bi gün olmak zorundadır, çünkü elektrik faturası da ödenmiş, elektrikler tekrar açılmıştır. vennus kombiyi açar fakat ateşleme yapmamaktadır. kullanma klavuzundan kombiye biraz su basıp, su basıncını artırması gerektiğini okur. kombiye giden su borusunun vanasını çevirir fakat hiçbir hareket, gelişme, huzur verici bir su akış sesi yoktur. o an akıllı su sayacının üstündeki şu yazıyı hatırlar: "kredi az"