hesabın var mı? giriş yap

  • edit : başımız sağolsun dostlar.. çok dua ettik, umutla bekledik, mutlu haber vermek istedik ama olmadı.. bu süreçte bizi yanlız bırakmadınız. acımızı paylaşan dualarını ve iyi dileklerini eksik etmeyen kalbi temiz, yüreği güzel sizleri tanıdık. herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.. (çok uzun yazamıyorum, lütfen kusuruma bakmayın.) sizlere minnettar olduğumuzu bilmenizi isteriz.
    ayrıca süreçte büyük bir titizlikle çalışan kuşadası ilçe emniyet müdürlüğü'ne ve süreci yöneten amirlere, sesimizin duyulmasına vesile olan müge anlı ve ekibine, arama çalışmalarına destek veren kuşadası belediyesi'ne ve büyük bir özveri ile zorlu arazi koşullarında yorulmadan arama-kurtarma çalışmaları yürüten afad, akut ve ake'ye en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
    saygılarımızla
    ergier ailesi

    edit 01.23 : biz sadece emniyetten gelen bilgileri paylaşıyoruz. basında çıkan haberler emniyet tarafından tarafımıza doğrulanmadan bizim için doğru değildir. en başından beri herşeyi tüm açıklığı ile sizlerle paylaştık. ben artık bundan sonra daha fazla edit yapmayacağım çünkü artık gerçekten yıprandık. tek dileğimiz sağ salim bulunması. destek veren, acımıza ortak olan, dua eden temiz kalpli güzel insanlara sonsuz teşekkür ederiz.

    edit 20.50: bir haber sitesinde belirtilen sinyalin kirazlıdan geldiği bilgisi doğru değildir. emniyet bu konuda ailesi olarak bize kesinlikle sinyal konusunda bir bilgi vermemiştir.

    edit 18.42 : emniyet bilgileri bize ne yazıkki açıkça vermiyor. mobese görüntüleri, telefon sinyali vs diye sorduğumuzda bu bilgi bizde kalsın diyorlar. arazi arama çalışmalarını yaptıklarını söylediler. ancak bugun de bulunamadı. bize tam bilgi vermekten özellikle kaçınıyorlar. yine destek veren arayan soran herkese teşekkür ederim. tek dileğimiz kızının babasına kavuşması.
    11 martta kaybolan bir kişi daha varmış. keşke onlarda ilk günden başlık açabilmeselermiş. umarım o da en kısa sürede bulunur.

    12.24 : haber yok ancak tüm ilçe karakol emniyeti hem bizimle hem de çevresi ile iletişim halindeler. ancak olumsuz detaya bir bilgiye erişemediler. tüm ulaşım hatları, banka hesapları, telefonu inceleme ve izleme altında. tüm tanıdık ve arkadaşları ile görüşüyorlar bir ipucu için ancak bir şey elde edebilinmiş değil. bizr bundan daha fazla bilgi vermiyorlar. biz de çıktık yol yol / sokak sokak/ köy köy arıyoruz o nedenle her an güncelleme yapamıyorum. kafasını dinlemeye bir yere gitti diye düşünüyoruz inşallah öyledir. son zamanlarda dalgın ve çokça film seyrederek geç saatlerde uyuduğunu biliyoruz. çıkıp gelse noldu diye bile sormayacağız yeterki kendine, evladına, eşine kıymasın. destekleriniz için teşekkür ederim her mesaja geri dönemiyorum şu anda ama cevap yazmaya çalışıyorum musaitliğimde. teşekkür ederim.

    edit 08:40 ilaçlar da artık ayakta tutmuyor bizi. emniyetten henüz kamera ve kayıtlarla ilgili açıklaması yok. sadece gerçekten çok yoğun ve özverili şekilde tüm teşkilatın onu aradıklarını biliyoruz. daha uzun yazamıyorum halimizi yazsam duygu sömürüsü diyorlar. birşey yazmasam yazmadı garip diyorlar. şu anki halimizi size kelimelerle anlatamam. mesajlarla ve aramalarla destek veren herkese teşekkür ederim tekrar.

    edit: 23;43 perişanız hala haber yok. ek olarak yanında para olmadığını, ve herhangi bir bankaya ya da kredi kartına borcu olmadığını da öğrendik. (tüm banka hesapları ve nakit akışları takip edildi)
    kuşadası emniyet müdürlüğü titizlikle ve yoğun bir çaba sarfediyor. kendilerine müteşekkiriz ve güveniyoruz.onlardan gelecek haberi bekliyoruz.
    hava yine soğuk, rüzgarlı ve yağmurlu...
    soran, arayan, mesaj atan, merak eden herkese teşekkürler.

    edit:18.10: durum hala belirsiz..savcılık dilekçesinde sonra hakim izni de çıktı. gündemi daha fazla da meşgul etmek istemiyorum. bundan sonrası bekleyiş artık. sizi de sıkmak istemiyorum. allah kızına bağışlasın diye dua ediyoruz yardımlarınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.

    15.06: 24 saat oldu artık.otogara bakıldı, bir çıkış yok. elimizdeki tüm bilgileri verdik. savcılık ilgileniyor haber bekliyoruz. destek veren, mesaj atan arayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

    edit 13.16: müge anlı ile telefonda görüştük canlı yayında kısaca anlatmaya çalıştım. polislerde oldukça ilgili. mesaj atan, destek veren herkese çok ama çok teşekkür ederim. allah razı olsun sizlerden ses oldunuz, umut oldunuz, güç verdiniz. eşi gizem de okuyor her yazdığınız destek mesajını o da güç buluyor sizlerle.

    12.26: hala haber yok. avukat araştırıyoruz. şu anda mobeseleri izliyoruz. birşey çıkmadı daha az sonra da savcılığa tekrar gideceğiz.
    desteklerden ötürü teşekkür ederim. biraz daha yoğunlaştırdılar aramayı.

    edit 11:00 küçücük kusadasında yok yok yok . kuş bile olsan bulunurdu.

    edit 09.28 müge anlıya ulaştık. tüm bilgileri verdik.
    bugun bilgi geçecekler. yayına da çıkabiliriz. destek olan herkese çok teşekkür ederiz. müge anlıya izleyen varsa bana da bilgi verebilir mi. biz şu an bir şey izleyemiyoruz.

    08.25 polise tekrar gittik. hakim izni 1 haftadan önce çıkmaz dediler. müge anlıya yazdık ilgileniyoruz dediler ama artık bilmiyoruz.
    2.5 yaşında süt kokan kızı olunca biran evvel bulmak istiyoruz.

    07.22 destekleriniz dualarınız için çok teşekkür ederiz. eşi de okuyor yazdıklarınızı. desteklerinizle bir nebze güç buluyor. ama hala dualarınıza desteklerinize ihtiyacımız var. gücümüz tükendi. ayakta duramıyoruz..

    edit 05.27: haber yok dışarısı yağmur kıyamet.

    edit 03:12 hala haber yok. bu yaşına kadar bizden habersiz 1 saat geçirmiş biri değil. alkol düşkünü değil. içerse evinde içer. eşi, ailesi olmadan bara/cafeye gitmişliği yok. böyle biri.

    edit 01:12 elim boş eve döndük. annem perişan, eşi perişan. ben yanlarında duramıyorum. herşeyden habersiz uyuyan kızıyla birlikte yatıyoruz. dua edin lütfen.

    edit. şimdi tekrar ifade verdiğimiz karakola geldik telefon sinyali için. savcılık dosyayı sabah alacakmış. telefon sinyali için hakimden izin çıkacakmış.
    off kuşadası da inanılmaz soğuk bugün. insan bu soğukta dışarıda nasıl dayanır..off içim parçalanıyor

    edit. twitterdan da paylaştım. lütfen oradan da destek verebilir misiniz? hala haber yok 00.55

    https://twitter.com/…tatus/1371915521214533636?s=08

    edit. müge anlı instagram sayfasına da mesaj attım.

    arkadaşlar aydın kuşadası'nda erkek kardeşim berk ergier kayıptır. en son saat 14.30 da kuşadası otogar tarafından kervansayarın oradaki işine doğru yürüyerek yola çıkmıştır.

    kimseyle kavgalı değildir, ya da bilinen bir düşmanı, tehdit edeni de yoktu. herkesin sevdiği güleryüzlü biri. herkesin yardımına koşar derdine ortak olurdu. ancak içine kapanık olduğu için derdi olsa da biz üzülmeyelim diye paylaşmazdı.

    change ofis de çalıştığı için korkuyoruz ancak işine bugun hiç gitmediğini biliyoruz ama yanında yüklü para olup olmadığını bilmiyoruz.

    aşağıya linkini bırakıyorum. gören duyan varsa allah rızası için lütfen bildirsin. 2.5 yaşında kızı var. her yerde arıyoruz. lütfen kuşadası'nda en ufak bilgi bile bizim işimize yarayacaktır.

    görsel

    edit. başlığı yukarı taşıyan herkese teşekkür ederim. tüm aile perişanız. ben şu an yollarda onu arıyorum. lütfen destek verin.

    edit. hastane ve karakola bildirdik. polise ifade verdik. tüm arkadaşları ile görüştük herkes şaşkın ve kimse birşey bilmiyor.

    edit. eşine ve kızına oldukça düşkündü. hiçbir şekilde küsmezdi. kızsa bize küsmez habersi bırakmazdı
    görsel

  • "kayıp kıta" ile ilgili tüm efsaneleri içinde barındıran miyazaki animasyonu. şato tasarımı ile tarot kartlarında karşımıza çıkan yıkılan kule simgesine, efsanesi ile atlantis ve mu'ya benzer özellikler taşır. fakat laputa'nın gücünü hepsinin üzerinde tutar çünkü bu kıtalar onun aleviyle yok olmuştur.

    binaların, yer kürenin, içerisinde yaşadığımız birimlerin statik fizyolojisine karşı çıkış niteliği taşır. şatonun içerisinde duvarların şeffaf oluşu ve gökyüzünün görünmesi ile mekan algısını iyice genişletir ve içi dışa, dışı içe bağlar.

    kaze no tani no naushika'daki teto'ların burada da görünmesi, miyazaki'nin kendi filmleri arasında yaptığı göndermelerden sadece bir tanesidir.

  • kafalar 300 yıl geriden geliyor dedirten harita. millet mars'ta koloni hazırlığı yapıyor, biz halen daha orta çağ kafasıyla, amerikan ve israil silahlarıyla ıslak fetih rüyaları görüyoruz. devir teknoloji devri. sınırlar kalkıyor dünyada. adam gibi üretip, paranla ve teknolojinle dünyada söz sahibi olmadığın sürece üç karış fazla toprağının olması veya olmaması kimsenin sikinde değil.

  • sigara tüccarlarının sizin öğrenmenizi istemediği birkaç şey vardır. bunların başında, sigaranın öksürük dindirici efektifir. ciğerlerinizde cilia adında, saça benzeyen tüyler? vardır. bu tüyler ciğerlerinizi temizlemenizi sağlar. fakat sigara içtiğinizde bu tüyler görevlerini yerine getiremez hale gelirler. sigara bir öksürük dindiricidir (inanması zor, eved), bunun sebebi, sigaranın ciliaları tarumar etmesidir. ayrıca zift ve reçine de aynı şekilde nefes yollarınıza ve ciğerlerinize yapışır. sigara, öksürmenizi önlediğinden yıllarca belki bronşit türevleri hastalıklarla beraber yaşarsınız ve bunun farkına bile varamazsınız. yıllar sonra maskelenmiş hastalığınız (koah, kanser vs.) bir anda bu yüzden baş gösterir. ayrıca ciğerlerinize yapışan bu kimyasallar, her gün üzerine eklenerek artarlar. sabah kalktığınızda öksürmenizin sebebi, az da olsa ciliaların gece boyu çalışmasından kaynaklanır. aslında bu güzel bir şeydir. fakat sigara içtiğiniz an bu temizleme operasyonu “pause” durumuna geçer. yani öksüremezsiniz. öksüremeyince de ciğerlerinizi temizleyemezsiniz. (tamam su falan işe yarar. fakat devamlı sigara dumanı vücudun bu kimyasalları absorbe etmesinin önüne geçer.)

    yani sigarayı bıraktığınız zaman hasta olursunuz. deliler gibi öksürmeye başlar, artık ciğerlerinizi ne kadar öptüyseniz, o derece şiddetli bir hastalık ortaya çıkar. bunun sebebi, sigaranın, yukarıda da bahsettiğim gibi, öksürüğü baskı altına almasından mütevellittir. yani sigarayı bıraktığınızda, otomatikman altta yatan sorununuzu vücudunuz çözmeye çalışır. vücudunuz sizden daha akıllıdır. bu hastalık süresi 2 hafta kadar sürebilir. iğrenç renkli balgam çıkarmaya başlarsınız. o balgamlar ve delicesine öksürük, sizin vücudunuzun eski hale döndüğünün ve sağlıklı olmaya uğraştığının bir kanıtıdır. yani, sigarayı bıraktıktan sonra yoksunlukla beraber gelen kırgınlık ve daha fazlası tamamen bu yüzdendir. bu dönemde bol bol su içmeli, egzersiz yapmalı ve nefes almayı tekrar öğrenmelidir şanslı kişi.

    nikotin her ne kadar zararlı olsa da, yanan bir sigaranın yanında çok masumdur. vücudunuzda zaten nikotin reseptörleri vardır. bu reseptörler, aşırı nikotin alımıyla (sigara içmek), büyümeye ve çoğalmaya başlarlar. sigara satıcılarının sizi sömürdüğü nokta burasıdır. nikotin ihtiyacınızın yanında, sizi sigaraya kattıkları diğer maddelerle sattıkları ürüne tamamen bağımlı hale getirirler. kendi sigaranızdan başkasının öksürtmesinin sebebi de budur. sigara ciddi pişmanlıktır. yanan sigara ile beraber vücudunuza karbonmonoksit alırsınız. ayrıca vücuda alınan oksijeni de hatrı sayılır oranda azalttığından, artık salağa bile bağlayabilirsiniz.

    sigarayı bıraktığınız an, yukarıda bahsettiğim şeylerden anında kurtulursunuz. nikotinin vücudu terketme süresi 3 gündür. 3. gün sonunda nikotin-free olursunuz.

    sigaranın temel bağımlılık faktörlerinden biri de sigara içmektir. şöyle ki; içinize çekmek, dışarı üflemek, tekrar çekmek, boğazınızdaki sigaranın geçişi, elinizdeki sigarayı tutmanız dahi sizde arka planda bağımlılık yaratan faktörler olarak geri döner.

    ben kimsenin ahlak bekçisi, ya da azılı bir sigara savaşçısı falan değilim. ben de sizin gibi sigara içmeyi sevmiş biriyim. yukarıda anlattığım şeylerin hepsi, benim de başımdan geçti. fakat yaşla alakalı olarak bu aydınlanma süresi belki sizden daha uzun sürmüştür, kim bilir?

    sigaranın ne çeşidini içerseniz için, öksürüğünüzü bastıracaktır. yukarıda bir yazarın bahsettiği açık sigaralar her ne kadar pakette satılan sigaralar kadar kimyasal içermeseler de, renklerinin açılması ve albenisi olması için kükürte doydurulurlar. hani kuru kayısıyı normalden 100 kat kükürt içeriyor diye geri yolluyorlar ya ihraç ülkeleri, düşünün bakalım size 10 tlye sattıkları tütünlerin içine hangi oranda kükürt basıyorlardır.

    ben eşeğim, malın önde gideniyim, illa sigara içeceğim diyorsanız size bir tavsiyede bulunayım. 100 ml saf suya 2 gr gelecek şekilde limon tozu ekleyin. (1 litreye 20 gr). sonra aldığınız o boktan tütüne, bu karışımı atomizerı olan bir püskürtücü ile (fısfıs, ama su değil de, buhar gibi su fışkırtanlar), tütününüzü ıslatın. vıcık vıcık yapın. kapalı bir kutuya tütünü koyarak iki gün bekleyin. sonrasında da tütününüzü kurutun. şayet ne kadar boktan bir şey içtiğinizi görmek isterseniz, ıslak tütünü mutfak havlusuna sararak kurutabilir, havluları koklayarak ne kadar iğrenç koktuğunuzu deneyimleyebilirsiniz. bu işlem sonunda sigaranızın ph oranı düşecek ve hayatınızda içtiğiniz en tatlı tütünü içiyor olacaksınız. bence bunu kesinlikle yapmayın. çünkü sigara içecek kadar mal olduğunuzu bir türlü kabul edememektesinizdir.

    ikinci olarak; illa sigara içecekseniz, yukarıdaki işlemi yaptıktan sonra, tütününüzün ve filterenizin arasına aktif karbon ekleyin. aktif karbonu önce yıkamalı, sonra da çok iyi kurutmalısınız bu arada. yoksa pantul taşlayan garibanların kapıldığı hastalığa kapılırsınız (black lungs). bu ömrünüzü biraz daha uzatabilecek bir actiondur. fakat kanser olmanızı, koah keyfini yaşamanızı engellemez.

    size sigara ile ilgili çok değerli bilgiler sundum yukarıda. fakat en değerlisi şudur;

    sigara içmeyi bırakmadığınız her gün, kansere bir adım daha yaklaşıyorsunuz. belki ziller sizin çalıyordur. kim bilir?

    sigarayı bırakmaktan korktuğunuzu biliyorum. bunda sonuna kadar da size hak veriyorum. fakat röntgen filminiz bir gün muhakkak çekilecektir ve o günün korkusunu bugünden yaşadığınızdan o güne kadar korku dolu yaşayacaksınız. yani ketenpereye hoş gelmişsiniz.

    sigarayı bırakmak için acele etmek çok saçmadır. yıllarca ağzınızdan düşüremediğiniz emziğinizi bir günde kenara atmak ehm nasıl diyeyim, oldukça naif bir harekettir. en fazla ara verirsiniz sigara içmeye. sigarayı bırakmak beyinde başlar. vücudunuz herhangi bir maddeye ihtiyacı olduğunda, o maddeyi size aşerdirir. atıyorum, bir anda canınız beyaz peynir istiyorsa, tadı ağzınıza geliyorsa, bu vücudunuzun peynirdeki bir maddeye ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. peki dandik havucu bu kadar yemek için vücut böyle yollara başvuruyorsa, kim bilir size sigara içirmek için de hangi yollara başvurur?

    cevap vereyim,

    her yola!

    o sebeple, sigaranın size zarar verdiği gerçeğini sindirmeli ve buna göre sigarayı düşman bellemelisinizdir. yani sigarayı bıraktığınızda, siz bir yol arkadaşından vazgeçmiyor, aksinize sırtınızda size yük olan sorunlardan kurtuluyorsunuzdur. bu zor bir disiplindir ve bunu başarabilmek ciddi irade ister. sigaradan kurtulmayı ve sağlıklı bir hayata adım atmayı düşünüyorsanız, çok da acele etmeyin. kesif kesif için sigaranızı. vurun dibine yarın yokmuş gibi. tiksinti geldiği an da ufak ufak “napıyorum lan ben?” diye sormaya başlayın kendinize. bu metod uzun sürebilir, vaktinizi alabilir. fakat cold turkeyden daha verimlidir. sonunda cidden karar verirseniz, sigaradan sonsuza kadar uzaklaşabilirsiniz. kimsenin umrunda değildir sizin sigara yüzünden kanser olmanız. bu hayat sizin hayatınız ve sigaraya başlayacak kadar kararlar alabiliyorsanız, ki aldığınız için muhtemelen burayı okuyorsunuzdur, ondan kurtulmak için de aynı kararları alabilirsiniz. sigara ve türevleri sizin dostunuz değil, patlamaya ayarlanmış saatli bombalardır. cidden zamanı geldiğinde de içinizde patlayacaktır.

    gelin yol yakınken bu saçmalıktan vazgeçin. söz veriyorum, daha iyi yaşayacaksınız.

  • 12 sayfa entry'i okumama rağmen şu sonuca varmış bulunuyorum.

    yaklaşık %70'lik bir kısım kafese konan maymunlar(bkz: organizasyonel şartlanma) deneyinde olduğu üzere, bilmeden soru soranlara saldırıyor.

    %20'lik bir kısım biliyor ancak biraz uzun ya da fazla terimsel yazdığından anlatamıyor.

    %5'lik kısım halen iyi niyetle anlamadığını belirtiyor

    %5'lik kısım iyi sade bir şekilde anlatmayı başarıyor.

    ben de son %5'lik kısımda olmayı umut ederek mümkün oldukça kısa bir şekilde size anlatmaya çalışacağım.

    türk lirası convertible yani uluslarası piyasada değişime konu olabilecek bir para birimi değildir. yani biz paramızı sadece ülkemizde kullanırız. ve ancak ülkemizdeki usd ve euro gibi paraları tl ile satın alabiliriz.
    ülkemizdeki yabancı para stoğu da sınırlı olduğundan, biz para basıp döviz talebi yarattıkça paramız döviz karşısında değersizleşecektir. böylece borçlarımızı ödemek için para basmak yeterli olmayacaktır.

    bu yüzden, turizm ve ihracat gibi, yurda döviz girişi sağlayan işlemler teşvik edilmektedir.