hesabın var mı? giriş yap

  • starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;

    - çayın taze mi?

    diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.

    vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;

    - selamın aleyküm.

    dememle birlikte adam;

    - 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?

    diyor resmen.

    mesela kebapçıda;

    az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.

    fast food zincirine girip;

    - bana az cheeseburger!

    veya

    - yarım donut alabilir miyim?

    diyebilir misiniz?

    ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.

  • devlet tarafından son zamanlarda ülkemizin getirildiği durum. televizyondan her istediğini izleyemezsin. internet yasak, koridorlarda sigara içmek yasak, akşam 22.00'den sonra içki yasak, eylem yapmak yasak, kızlı erkekli oturmak, yürümek, aynı odada bile kalmak yasak. her yer polis, güvenlikçi kaynıyor. başımızda zaten yurt müdürü tipli bıyıklı amcalar var. etrafta sağcılar, solcular birbirlerine devamlı ahkam kesiyor. arkadan cemaatçiler dirseğinizden tutup, "kardeş bi baksana, akşam pilavlı sohbet var" diyor...

    oldu olacak herkese akşam 10.00'da imza attırıp, zorla uyutun bir de hıammına. bu nasıl bi hayat tarzı lan? bizim ne suçumuz var olum? neden bi ingiltere, abd, norveç gibi bi yaşamımız yok da yozgat kyk öğrenci yurdu gibi yaşayan bi ülkeyiz?
    yakında yunanistan falan da uyarmaya gelecek amk; "çoraplarınızı, donlarınızı yıkayıp yıkayıp cama asmayın, bizim de anamız bacımız var lan!" diye.

  • tweet
    tıklamak istemeyenler için:"bize ne oldu?
    maske, mesafe konusunda birbirimize örnektik!"

    ben tanıyorum bu tavrı.
    tablo daha da ağırlaşacak ve şimdiden halka suç atma eğilimine gidiliyor.
    bu vaka artışlarında sebep okullar değil, bakın ben uyarmıştım diyecek.*
    dün de bir tweet attı ve böyle giderse ölüm sayıları 2 hafta içerisinde 4.000'i bulacak dedi. biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz fahrettin.
    kimse halkı suçlayamaz. böyle bir şey söz konusu olamaz.
    sen ki birçok ülkenin kırmızı listesindesin. ve yine sen, hala deli gibi turistleri alıyorsun ülkene. sen ki halkını eve kapatıp, sonra turistlere çağrı yapan iktidarın mensubusun. sebep? turizm aksın yeter ki.
    milyonlarca aşısız mülteci var ülkee. ben mi aldım bu insanları ülkeye?
    bu risk teşkil etmiyor mu?
    parayı, canın önüne koyup da halka isyan edemezsiniz.
    aşılıyım, korkmayın temalı maskeler bastıranlar her kim ise; bu tablonun mimarları da onlar.
    3 kuruş paraya bu riski alıp, sonra maske vs diyemezsiniz. bir kez olsun kendimizi eleştirmeyi öğrenelim ya. hatayı kabul etmeyi öğrenelim artık hiç mi bir şeyden ders almadık biz.

    ve insanlar virüsten korkmuyor, bu bir gerçek.
    ama niye korkmuyorlar bunu incelemek, irdelemek gerekir.
    kaybettiğine üzüleceğin bir hayata sahip değilsen, ölüm ürkütmüyor insanları.
    aslında bu durum, gerçekten ülkenin en iyi özeti.
    insanların hala pervasızca sokakta olmaları cahilliklerinden değil.
    zenginler tedbir üstüne tedbir alıyorlar. ama belirli bir gelirin altındaki insanlar gerçekten umursamıyorlar.
    bu ülkede 16 milyon insan açlık, 48 milyon insan ise yoksulluk sınırında gelire sahip.
    bu adamları ölümle ürkütemezsin.
    burada sorgulaman gereken tek şey var; o da iktidarın.
    biz bu insanları nasıl bir hayata mahkum ettik ki ölüm bile onları korkutamıyor diyebilmelisin.

  • dünya' nın benzinli araçlarını yasaklayan ilk ülkesi olmayı planlayan norveç'in, oylama sonucunda 2025' den itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklaması.

    tüm "sıfır" model arabaların elektrikli olmasına ek olarak 1 milyar euro da bisiklet otobanlarının yapımına sermaye olucak.

    almanca kaynak

  • sana hakkımı helal ediyorum abi.

    bir sana ediyorum. babam gururla döneminin şarkıcılarını anlattı durdu bana. sen olmasaydın benim kendi dönemime ait dönmemiş, yalakalık yapmamış, saray soytarısı olmamış, popüler, ortalığı kasıp kavurmuş kimsem yoktu. kimler hayal kırıklığına uğratmadı ki son 10 yılda. ajda pekkan, sezen aksu, ve daha bir çoğu.
    ama sen. abi sen gerçek bir starsın. debelenen, boka batmış sanatının ayakta kalan starısın. seni gururla anlatacağım, dinleteceğim. artık ölene kadar tırt şarkı yapma kredin var. gitme yeter. biz nereye yeter. unutmamalı yeter. unut beni yeter. kıl oldum abi bile yeter.

    hakkım sana helaldir abi. sevmemiş olsam bile zaten severdim seni.

  • lotr kitabını okuduğumussstan beri hayatımıssda bir takım değişiklikler bas gössterdiğini pek tabii kabul ediyoruss. mağara ve kovuklarda saklanıyoruss çiğ balık yiyip güneş görmeden yaşıyoruss. en büyük korkumuss günün birinde çok kıymetli kitabımıssın ve dvdlerimissin çalınması. bisi kimse sevmiyor. kimse bissimle arkadaş olmuyor. arkadaş çevremiss çok dar. hep tek başımıza kıymetlimiss ile birlik...... gollum! gollum! ay pardon gıcık tuttu bisssi gıcık olduk birden.

  • yahu şu konu hakkında yazmak istemiyorum ama insanı gerçekten zorluyorsunuz arkadaş.

    yıllardır aynı klişe geyiklerden bıkmadınız. "liseli özentisi", "büyüyünce geçer", "kız düşürmek için ateist olmak"... uzar gider böyle. ateist dediğiniz adamların %99'u zaten bunu ulu orta paylaşmıyor, paylaşamıyor. nedenini merak ediyorsanız bir ara "modaya uyup" ateist taklidi yapın, anlarsınız. kız mı düşüyor yoksa kafanıza taş mı düşüyor.