hesabın var mı? giriş yap

  • bülent arınç'ın, twitter'da erişim yasağı varken nasıl tweet atabildiğini açıklayan müthiş tespiti.

    "biz faydalı işler için yazıyoruz. mesela 'ben bu sabah akhisar'a gidiyorum' dedim sadece. çalışmalarımı anlatıyorum. nasıl ulaştı, erişime nasıl açıktı bilmiyorum o sırada, düşmüş. düşünce de beni sağdan soldan aradılar, 'herkes tweet atamıyor, siz nasıl atıyorsunuz' diye. özel bir çabamız olmadı. allah kapıları açıyor demek ki iyi niyet olursa twitter bile açılır' dedi." http://www.haberturk.com/…tan-ilginc-twitter-yorumu

    boşu boşuna o kadar dns kasmışız arkadaşlar, her şey bir iyi niyete bakıyormuş. şimdi ayarımızı yedik, mahcup mahcup oturuyoruz.

  • tuhaf ve acı verici güzelleşme metotları uygulayan, etiyopya'da yaşayan kabile.

    küçük yaşlarda alt dudaklarını, çeneyle birleştiği noktadan kesiyor ve çekerek genişletiyorlar. oluşan boşluğa da tabak takıyorlar. yaşları ilerledikçe ve dudakları esnek hale geldikçe taktıkları tabakların boyutunu büyütüyorlar. evlenecekleri zaman taktığı tabağın büyüklüğü ölçülerek, erkek tarafından o kadar sığır isteniyor.

    güzelleşmek ve daha cazip olmak adına bir de vücutlarında şu şekilleri oluşturuyorlar. vücudunda en fazla şekil olan kadın, en güzel, en alımlı, en cazip kadın sayılıyor imiş.

    şekilleri yapmak için, önce sarı akasya ağacının dikenleriyle deriye kesik atıyorlar, sonra deriyi kaldırıp, içine kül dolduruyorlar ki enfeksiyon oluşsun ve deri böyle şişsin. deri şişince, bu sefer yaranın iyileşmesi ama iyileşirken de bu şişkin görüntünün muhafaza edilmesi için üzerine mangal kömürü basıyorlar. ve tüm bunları yaparken de ağlamamayı koşul koyuyorlar.

    kabul, tuhaf bir güzelleşme metodu. peki bizimkiler de öyle olamaz mı? mesela neden saçlarımız beyazlayınca rahatsız olup boyuyoruz? kavisli burnu neden çirkin bulup, ameliyat oluyoruz? belimizi ince, kalçamızı geniş tutma çabamız niye? neden saç ekimi yaptırıyoruz? kellik niye çirkinlik göstergesi? tırnaklarımızı neden uzatıyoruz? bunu niye estetik buluyoruz? neden tırnak etrafındaki etleri alınca güzel olduğumuz kanısına varıyoruz? sivri çene neden çirkin geliyor? kaşlarımızı neden alıyoruz? erkek uzun boylu değilse, neden çirkin kategorisine konuluyor?

    ve daha nicesi..

    bence tuhaf olan sadece mursi kabilesi değil.

  • türkiye'nin en fırlama futbolcusuydu, şimdi ise en fırlama yorumcusu.

    - hiç bir golü kız arkadaşına hediye ettiğin oldu mu?
    + aynı golü iki farklı kıza hediye ettiğim bile oldu.

  • bir keresinde fabrika ziyaretinde, müşteri aniden, "sen bir makinenin üzerine çıkıp tamir edebilir misin ha? edebilir misin? bıktık kadın mühendislerden!!!" diye haykırdı. müdahale etmeseler masanın üzerine çıkıp slogan atacaktı, adam çok ani bir şekilde tek başına örgütlendi. neyinden bıktın adamım, zaten üç beş kişiyiz, nerede gördün de bıktın acaba? ben de sakince, "doğrudur" deyince iyice sinirler gerildi. sadece kadın olduğum için adamı delirttim beyler, bende bu kudret olduktan sonra neler yapmam ki?

    yalnız makinenin üzerine niye çıkıyoruz, onu hala anlamadım. makinenin altından fışt diye çıkıp, yağlı elimi alnıma sürüp, üzerimdeki mavi tulumla "buyur abim" diye karşılamayı düşünüyorum o adamı bir sonrakine.

  • bugün eve dönerken takıldı peşime kapıları açtırdı asansöre bile bindi kardan buz kesmiş zavallı sığınacak yer arıyor belli..
    eve girdi hemen odaları kolaçan etti abartısız bi kase su içti az bi şeyler yedi ve bayıldı bi süre misafirim şu karda kışta ..

    görsel
    görsel

  • haklı sebepleri olabilir. "ahaha çok güldüm amana koyim" diye mesaj gelirse ne yapacaksın başka."ahaha beğenmene sevindim seni gidi piç kurusu puşt" diye mi geri dönüş yapalım.

  • takıntıları da son derece ilginç;
    örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha deyemiyor.

    sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.

    yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor.

    başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte.

  • mesele de'lerin da'ların yanlış yazılması değil, bu yanlışın "ne var bunda cnm yha"cılar tarafından savunulması. bunu hala anlamadınız mı?