hesabın var mı? giriş yap

  • 2000 tl maaşla 1356 ay vadeli araba alıp her deliğe onunla girmeye çalışan zırtapoz çomar beyaz yakalılar yüzündendir.

  • dünyada her şey hızla lümpenleşiyor lan. bulunduğunuz grup, düşünce her ne olursa olsun bir şekilcilik "bak ben yapıyorum ha" durumu var. işin beni rahatsız eden kısmı bu.

  • "gebersin abicim, benim malıma neden zarar veriyorsung ya?!" şeklindeki süper hümanist yakarışıyla göz dolduran dükkan sahibinden adeta söke söke rol çalmış teyzemizdir.

  • bir adet gizli o. çocuğunu daha ortaya çıkartan program. bu pedofil pisliğin üç gündür üzerine gidiliyordu çeşit çeşit sorgularla. kadın bunun bir boklar yediğinden neredeyse emindi ama adama tüm mahalleli sahip çıkıyor, müge anlı'ya kızıyordu 'himmet abiyi rahat bırakın o bir şey yapmaz, suçluyu kendi evlerinde arasınlar' diye hedef bile şaşırtıldı. kadın tüm mahalleliye inat, adamdaki pisliği gördü. soğuk kanlılıkla üzerine gitti ve sonuca ulaştılar. dünkü programda adamın evde çocuktan bir şey bulup beni suçlarsalar diye ağlamasıyla birlikte kadın neredeyse bundan emin olmuştu. adam sa benim kapım hep açık mahallenin çocukları girebilir beni suçlu göstermez diye savunma yapıyordu. dün sinirden elleri, sesi titreyerek yapmıştı programı kadın. sakin olmaya çalışarak konuşturmaya çalıştı adamı. adamın tün garibanlık oyununa rağmen... her zamanki gibi karşısındakinin anladığı dilden konuştu. onunla güldü, onunla anlamıyormuş gibi yaptı, gerektiğinde safa yattı, ses yükseldiğinde sesini yükseltti.. bu namuzsuzun oyununu yıllarca yiyen komşularına rağmen bunu yemeyen müge anlı ve ekibine teşekkür etmek lazım. minik yavrunun başına gelenler bir daha kimsenin başına gelmesin umarım. çocuğu olanlar da kendileri ve annelerinden başka kimseye emanet etmesin çocuklarını. kimsenin refakatine bırakmasın.

    ayrıca, evet bu seferki vaka belki de polis tarafından da çözülecekti. ama polisin çözemediği yıllar öncesine uzanan kayıpları çözmüşlüğü de çoktur programın. polisten savcıdan teşekkür belgesi almışlığı da çoktur müge anlı'nın. hele yaşlı ve çocukların anlık kayıplarında, bulup getirdiği kayıpların haddi hesabı yoktur. topluma bu kadar fayda sağlayan ender programlardan biri. başka var mı diye düşündüm, bulamadım.

    edit: an itbariyle antep ve siirtte kayıp iki çocuk daha aranmaya başladı. ya inanılır gibi değil. birinin cesedi bulunurken iki yeni kayıp cocuk için aileler mügeye koşuyor. inşallah diğer çocukların sonu buna benzemez.

    debe editi: kaderde müge anlı ile debeye girmek de varmış. çocuk sağlığına destek veriyoruz efendim, https://www.change.org/…rının-taşınmasına-dur-deyin

  • sadece "ööö öö" ibaresini aratınca (tırnaklar hariç elbette) sürpriz öğütler veren sözlük eğlencesi:

    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    aaööööööaaaöööööööaaaaööööööaa
    aööööööööaaööööööööaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aööööööööaaöööööööaaaööööööööa
    aööööööööaaööööööaaaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaööaaaööaaaaööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

  • genel sekreteri david miles'ın "fenerbahçeyi asla küçümsemeyeceğiz" şeklinde konuşarak fenerbahçeyi küçümsediği kulüp.

    edit: genel sekreteri david miles'ın "beşiktaş'ı asla küçümsemeyeceğiz" şeklinde konuşarak beşiktaş'ı küçümsediği kulüp.

    edit2: genel sekreteri david miles'ın "galatasaray bizi hafife almasın" şeklinde konuşarak galatasaray'ı abarttığı kulüp.

    ulan hep bizimkilere mi denk geliyor bu?

  • aklıma babamın bir hatırasını getirmiştir.

    babam eski milli atlet. şu an 64 yaşında ve yıllardır spordan hiç kopmamistir. bir gün bir düğünde babama tanıdık biri yaklaşır ve geçen sahilde kendisini spor yaparken gördüğünü söyler.

    babam: evet 3000 ler atiyordum.
    adam: abi 3 km ne kadar sürede kosuyorsun?
    babam: 10 küsur
    adam: abi yavasmissin ya. biz askerde tam teçhizat 7 dakikada koşuyorduk.
    babam : doğrudur ya ben artık yaşlandım, sizin hızınıza yetisemem.

    adam gittikten sonra babam bize döner ve der;

    pezevenge bak. 3000 de dünya rekorunu 20 saniye farkla kırıyor. hem de tam teçhizat!

  • inanılmaz yerinde tepkidir. türkiye'de eğitimsiz insanlara bu tip tepkiler verilmesi hususunda geç kalınmıştır. tepki verilmedikçe cesaret kazanan ve kendini her konuda haklı gören bir cahil ordusu oluşmuştur. verilmesi gereken doğru tepki budur. cahille sohbeti kesmeli, sözünün değersiz olduğu suratına söylenmelidir. ayrıca zamanında aysun kayacı'ya yapılan haksızlığı da tekrar hatırlara getirmiştir.

  • kış gelmesiyle yine tv lerde saçma haberler içerisinde görebileceğimiz başlık.

    1- öncelikle dış cephe kaplaması, izolasyon gibi şeyleri geçiyorum. bir de ev öyle 26-28 derece olmaz. kışın evde kalın giyinerek oturacağız. çocuk varsa o da kalın giyinecek. ev 20-22 derece olacak. üstü için tasarruf olmaz zaten.

    2- kombiyi kısıkta sürekli mi yakacağız yoksa açıp kapatack mıyız? yıllardır çözülemeyen sorun şu. cevap oda termostadında. ennnn ama ennn çok önemli kıstas bu. evinde oda termostadı var mı yok mu?

    yoksa;

    çoğu evde olmadığını gördüm bu arada. olmasın. sorun değil. bende de yok. bu durumda kombi ısıtması gereken dereceyi peteklerin içerisinde bulunan en fazla 10-20 litrelik suya göre ayarlıyor. yani taş çatlasın 20 litre suyu 50-70-80 belli sıcaklığa getirip duruyor. getirmesi de 5-10 dakika sürüyor o kadar. belirlenen sıcaklıkta 2-3 derece düşme olunca tekrar çalışıyor, 1-2 dakika sonra tekrar duruyor. evinizde oda termostadı yoksa eğer, 6-7 saatten daha fazla evde olmayacaksanız kombiyi kapatın. bu net. yani işe gidiyorsan kapat, gelince şöyle 70-80 dereceye getir bir harla kombiyi 10 dakika, sonra indir 50 dereceye falan, bu durumda 120 metrekare bir ev 1-2 saatte istenen sıcaklığa, kombi bir çalışıp-bir durarak tasarruflu şekilde gelir. kombi yalnızca sistemdeki 10-20 litrelik suyu ısıtmaya çalışır, o da atla deve değildir. oda termostadı yoksa, kombiyi sabah kapat, akşam eve gelince aç. bitti. daha tartışmayın bu konuyu. anlattım işte, açıkladım, örnekledim daha ne yapayım.

    oda termostadı varsa;

    burada da öncelikle oda termostadını petekten, her daim soğuk olabilecek bir noktadan veya peteğini kapalı tutacağımız bir odadan farklı bir yere koyuyoruz. oturma odasının kapısının 50 santim içine koyuyoruz örneğin.
    bu sistemlerde kombi, sistemdeki suyu pek sallamaz. oda termostadından veriyi alır. sabah işe giderken kombiyi kapattın. akşam geldin, içeerisi 8 derece. sen termostadı 21 dereceye ayarladın. kombi peteklerde bulunan 20 litre suyu değil, komple evi 8 dereceden 21 dereceye çıkartmak için yırtınır durur. ha bire 80-85 derecede yanar da yanar ki 120 metrekare evi ısıtayım diye. tl ler dolarlar havalarda uçuşur. oda termostadı varsa evden çıkarken odayı 16 dereceye ayarlıyoruz, eve gelince 21 ye çıkarıp, evin 5 derecelik farkını kapatması için az bir bekliyoruz. yoksa 8 den 21 dereceye 13 derece birden sıcaklık artırmak fena. oda termostadı varsa en az 1-2 gün evde olmayacaksak kombiyi kapatmalıyız.

    hiçbir tv haberi veya forumda bu ufacıcık oda termostadı detayına girilmeden saçma sapan haberler veriliyor. yahu bir allahın kulu da olum ne şekilde bir kullanımın var diye sormuyor ya. bilgimizin olmadığı durumlarda hepimizin fikrinin olması çok acı.

    konu bitmiştir arkadaşlar. hayatınızın geri kalanında doğalgazla ısınma konusunda tasarrufunuzu sağlayacak bilgiyi buradan verdim. hayrını görün.

    halka hizmet hakka hizmettir.

    lanetlenip çaylak yapılsam da edit;
    bir de sıcak su ayar mevzusu var. kalorifer ayar düğmesinin yanında. bunu da çok yüksek yapıp sonra musluktan sıcak suyu ılıtmak zorunda kalmamalıyız. mümkün olduğunca musluğu en sıcak konumda kullanacak şekilde bir ısı ayarı yapılmalı. yoksa kombiyi 80 derecede yakıp cam çerçeve açmakla aynı olur. banyo yaparken kalorifer yanmasından daha fazla gaz harcanır. çünkü dış sıcaklıktaki su hızla 40-50 dereceye çıkartılıp size servis edilir. yani banyo suyu ayar düğmesi 40 derece civarı yapılıp musluk en sıcak konumda veya buna yakın kullanılmalıdır.

    lanetlenip çaylak yapılsam da halka hizmet hakka hizmettir

  • selam sana, ey elifçiğim!

    yüzüklerin efendisindeki elflere benzediğini söyleyen oldu mu acaba, tatlı şey? elifler zaten güzelliğiyle meşhurdur, bilirim.

    güneş gözlüklerinin markasını merak ettiğim için yazıyorum sana, prada gibi duruyor? italya'ya hiç gitmedim ama bence ülkemiz de çok güzel. asos'a gittin mi?

    bildiğim iyi bir pansiyon var, beraber gidersek indirim alabileceğimize inanıyorum...

    off neler söylüyorum ya, sen ne biçim elifsin, bana bunları söyletiyorsun, pis şey:))

    cevabını sabırsızlıkla bekleyen...

    mustafa