hesabın var mı? giriş yap

  • bu başlığı yıllar önce açan fanatik dune sevdalısı arkadaşımın, sözlük yöneticisinin nişanlısının kaprisini protesto etmesi nedeni ile uçurulmuş olması ne üzücü!

  • bu zihniyete
    "hocaların kendi öğrencilerini kayırması bence son derece normal bir şey"
    diyorsan bakanlarin kendi yegenlerini danisman yapmasina susup oturman lazim.

  • somme savaşı, 1. dünya savaşının en kanlı çarpışmalarından biri, ingiliz ve fransızların önceden alman hatlarını yarmak için inceden inceye planladıkları, lakin taktik olarak hücumun hazırlanmasında ve hücum öncesinde yapılan akılalmaz hataların sonucunda sonuçsuz, gereksiz bir kıyıma dönüşen bu muharebe, somme'nin serre (ancre'nin kuzeyi) ve curlu (somme'nin kuzeyi) arasındaki 24 millik bir cephede başlatıldı. açık açık yapılan taarruz azırlıkları ve tarruzdan önce bir hafta boyunca süren bombardıman (ki bu bombardımanda atılan mermilerin pek çoğu infilak bile etmemişlerdir, oysa bu bombardımanın alman ön hatlarını, dikanli tel engellerini ve makineli tüfek pozisyonlarını ezmesi planlanmakta idi) almanları yeterince alarma geçirmişti. alman askerleri, bombardıman boyunca sadece yer altında, top mermilerinin delemediği beton istihkamlarına indiler ve saklandılar. bombardıman sonlanıp, canavar düdükleri saldırıyı haber verince de dışarı çıkıp makineli tüfeklerini kurdular. sonuç, ilk günde 58000 ingiliz askerinin kaybı idi. savaş kasım ayında, general çamur savaş meydanını ele geçirinceye kadar devam etti. bu savaşın bir özelliği de tankların ilk defa kullanılması idi, lakin sık sık bozulan hafif silahlı bu araçlar fazla bir fark yaratmadı almanlar karşısında.

  • z kuşağı devlet yurdunda kalan, porsiyonları yetmeyen, iki öğün bile doğru düzgün yiyemeyen, kahvaltısı akşam yemeği için uzun uzun kuyruklara girmesi gereken, cebinde doğru düzgün parası olmayan, odasında ocağı tenceresi olmayan aç bir kuşak.

    gizli saklı odaya soktuğumuz kettle ile bu yurtta ancak noodle yiyebiliyoruz acıkınca. çok özür dileriz sevgili büyüklerimiz.

    gelen mesajlara inanamazsınız, biri yazmış kettle sokabiliyorsanız tost makinası da sokabilirsiniz diye. sonra da yazmış gece bişi yemeyin zaten diye. ne kadar yaratıcı çözümler bunlar. yurtlara gideken annemizin al yavrum dediği kettle, 10 liraya satılan su ısıtıcılarla bir tutup tüm yurda tost makinası aldıracak. malum partinin “bir daha yemek istesinler” önerisi ile aynı zekada bir çözüm önerisi gerçekten.

    ayrıca durduk yere de üç beş kişi “beyinsiz çünkü z kuşağı” yazmış. y kuşağı sanki bir halta yaramış bu ülkeye de z kuşağına bir şey bırakmış. beyninizi kullansaydınız da sizlerin kararlarının bedelini z kuşağı çekmeseydi. durduk yere sonraki kuşağa beyinsiz deme ihtiyacı duyan bir kuşağı da çok ciddiye almamak gerekir neyse. bütün bu meselenin, noodle yememiz ve maddi problemlerimizin olması z kuşağının beyinsizliği ile ne alaka ya ne alaka… parıl parıl zihinler gerçekten. biri de yazmış ben amerikada okudum ettim harika bi y kuşağı örneğiyim diye bravo sana bravo bebeğim.

    ayrıca olaya sadece ucuzluk açısından bakmak da yanlış. ben pratik oluşundan da söz ettim.

  • susar insan bazen, anlatacak cok seyi varken hem de...

    birikir icindekiler birer birer, gun gun, birikir icinde amansız kelimler, hain cumleler..

    bagirmak ister bagiramaz, soylemek ister soyleyemez, neden nasil diyemez, sadece susar...

    bilir ki susmak daha iyidir, söylemek ise kötü...

    bilir ki konusunca eline birsey gecmeyecek, o yine baskalarının baharındaki günes olacaktir...

    ve bilir ki susmak ve derin bir nefes cekmek cigarasından söylemlerin en güzeli olacaktir...

    ve son olarak bilir ki bu hayat hep böyle ibnece vuracaktır bögrunun ortasına, nefesini kesercesine...