ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bakkallık yapmak için 4 yıl okuyan eczacı
-
(bkz: 5 yil o gerizekali)
you were never really here
-
you were never really here : incinmiş çocukların öyküsü
yaşı her ne olursa olsun travmalarından ibaret olan insanlar, daima çocuk kalırlar. bildikleri rakamları sayar ve kurtarılacakları ânı beklerler ve sonra : you were never really here
yersiz çözümlemeler ile uğraşmayacağım, bu kadar ağır dertlerle boğuşmanıza da gerek yok, bir şekilde travmatik bir çocukluk yaşayan insanların perdeye baktığında gördüğüyle, yaşamayanların gördüğü bambaşka şeyler.
aile içi şiddete, savaşa, çocuk tacizine, faili meçhul ölümlere lanet olsun.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sabah uyandım evdeki saati bir saat geri aldım, kardeşim kimse almamıştır diye geri almış, zaten saat otomatik geri almış. şuan temmuz ayındayız. telde 8 duvarda 9 arabada 10 evde 15
osuran kadın
-
özel üniversiteden mezun avukat bile olabilir bu.
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
-
(bkz: ak parti'ye oy vermek)
iddaa'dan 937 bin tl kazanmak
-
kazanan çiftçinin bizim ekşicilerden daha akıllı olduğunu gösteren olay.
adam maksimum ikramiyenin 500 000 tl olduğunu düşünmüş de iki kupon oynamış.
bizimkiler daha haberi okuyup anlamaktan aciz.
vaheyy.
kuponu bunlar oynasa kalıbımı basarım 4 tl basarlardı paranın yarısı boşa giderdi lan.
banko yani.
bekar evinin öğrettikleri
-
yeterince beklersen biri mutlaka dayanamayip bulasiklari yikar..
bir ilişkiyi bozmak için yeterli laflar
-
star wars teklifini reddeden sevgilinin bu hareketinin ilişkiyi bozacağını iddia edenlerin büyük ihtimalle bir ilişkisi yoktur. eğer varsa sevgilileri bu teklifi reddetmemiştir veya reddetme potansiyeline sahip değildir. öyle bir filmle bozulmaz bu işler. bozulur da, üçüncü sınıf ergen sitcomlarında falan olur öyle sahneler. sanırım geyik olsun diye yazılıyor bunların çoğu veya star wars sevdiğini belli etmek için de olabilir bak.
the irishman
-
insanı hep en güvendikleri yaralar. şunu iyi bilin ki, en güvendiğiniz kişi, sizin en zayıf noktanızdır.
-spoiler-
hoffa'nın ailesinden sonra bu hayatta en çok güvendiği kişi frank'ti. aynı evin içinde beraber uyuyacak kadar ona güveniyor ve hayatını emanet edebiliyordu. hoffa'yı buluşmak için ikna ettikleri sahnede, hoffa da az çok tahmin edebiliyordu bunların onu aslında öldürebileceğini. o yüzden halka açık bir yerde buluşmak istediğini telefonda frank'a söylemişti. ancak hoffa'nın öldürüleceği yer çoktan seçilmişti. hoffa'yı öldürecekleri evi tutmuş, evin tabanını bile değiştirecek kadar her şeyi ayarlamışlardı. mesele hoffa'yı bu eve çekebilmekti. bunun için de hoffa'nın en çok güvendiği insan, frank devreye girecekti.
dikkat ederseniz eve geçmeden önceki o muhteşem araba sahnesinde hoffa, frank'e geç kaldığı için hiç kızmıyor. film boyunca hoffa'nın bu özelliğini boşuna vurgulamadılar. adam, tony pro gibi arıza bir tipe bile sırf bu yüzden kafa tuttu. sırf geç kaldın muhabbeti yüzünden tony pro'yu kendine iyice düşman etti. ancak, frank onu kırk dakika bekletmesine rağmen frank'e tek kelime etmedi. sadece keşke haber verseydin diye serzenişte bulundu. hatta arabada frank'e silahının yanında olup olmadığını sordu. "bu şerefsizlere güven olmaz" diyordu; ama asıl güvenmemesi gereken kişi yanı başında oturan frank'in ta kendisiydi.
eve girip evin boş olduğunu görünce bir şeylerin ters gittiğini hemen anladı. o an bile frank'e güveni hala yerindeydi. "hadi frank çıkalım buradan" derken, hiç düşünmeden arkasını kaç yıllık dostu frank'e dönüp evden çıkmaya çalışabiliyordu.
ama hayat ne yazık ki böyle bir şeydi işte. arabanın ön koltuğuna oturmayacak kadar birine güvenmeyen frank, hayatta kalırken; arkadaşına gözü kapalı hayatını emanet eden hoffa, arkasını ilk döndüğü an öldürüldü.
-spoiler-
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bir gün necip fazıl üstada sormuşlar,
-adınız nedir?
üstad durur mu yapıştırmış cevabı;
-necip fazıl."
zengin olunca yapılacak ufak şımarıklıklar
-
sabah işe giderken bir kuş sütü eksik olan kahvaltı masasından sadece bir yudum portakal suyu içip aceleyle çıkmak.
ev almanın mantıksız olması
-
mantıksız bir hesaplama.
300bin tl karşılığında 30 yıl konaklama hizmeti almakla, 300bin tl karşılığında mal sahibi olmak nasıl karşılaştırılıyor anlayamadım. ev senin oluyor, istediğin zaman satarsın birikimin boşa gitmez. hele ki ev sahibine hiç gitmez.
ev almak ancak şu şekilde mantıksız olabilir. eve vereceğiniz nakit paranız vardır, fakat bu parayı eve yatırmak istemezsiniz. parayı kullanırsınız. paranızla para kazanırsınız. yani ticari zeka işlerine girersiniz. o zaman anlarım.
lakin; memursan, maaşlı çalışansan ev almak her türlü mantıklıdır efendim. en kötü; al başkan evi kiraya ver, kendi borcunu ödesin.
17 nisan 2015 hürriyet'in beşiktaş karikatürü
-
sözde muhalif olup reza'ya loca satılmasına olsun ama paramız yok şeklinde bakan beşiktaş taraftarını göstermiştir.
muhaliflik böyle bir şey değil. bu tarz adamlara loca satıp, kurula almaya niyetlenip halkın takımıyız biz muhalifiz ulan diye ortalıkta dolaşmayın gülerler.