hesabın var mı? giriş yap

  • yikan olay.

    sene 1995, bakirkoy,
    istasyon caddesinde kumpircinin ko$esi olmasi lazim, sinema ve ptt'nin oldugu ara, luks bir $arkuteri var. biz de ogrenciyiz bir evde, yari ac yari tok ya$ayip gidiyoruz. yaz okulu, yalnizim. bir gun para biriktirmi$im. oyun falan almami$im bir hafta on gun. sucuk alicam da sucuklu yumurta yapacam... hastasiyimdir. yumurtalar hazir evde, sigara almaya cikarken aldim 8-10 tane. yatirdim buzdolabinin kapagina. sucuklari beklerler.
    bu dukkana gidesim tuttu. belki biraz pahalidir ama kalitelidir. 3 lira pahali olsa ne olacak dedim. alt tarafi bir kucuk kangal sucuk. bu arada da kafamda hesap kitap yapiyorum. bir kangaldan 3 sucuklu yumurta cikarma egilimindeyim. kangali 33 derecelik acilarla nasil keserim acaba diye teknik cali$iyorum kafadan. 2 seferde mi yapsam diyorum o zaman sucugu bol olur ogunun, daha kiral olur ama 1 sefer az yersin.
    fakirlik i$te bunun gibi bir $ey olsa gerek dedim kafamdan. neyse;
    gittik dukkana, marka sucuklar var, kiral. ustlerine bakiyorum. biraz buyukcenelere param yetiyor, 2 de ekmek alicam taze. banip banip...
    $oyle ortalama bir taneyi alayim diye karar verdim. uzunca sure marka marka, buyukluk buyukluk baktim sucuklara ama... farkindayim mekan sahibi killaniyor. kiyafet de belli. itulu bir muhendis sap... matematik de co$sun, kari de sussun, cepte para yok, t cetvelim hic olmadi benim, olsa satacam oyun alacam. :(
    ogrencilik de boyle $ey arkada$lar... hep biliyoruz ya. neyse;
    neyse sucuga uzanacam tam. gozum pastirmaya ili$ti. ne de guzel olur be? he? ben sucuklara bakarken pastirma alanlar da olduydu. kafadan bir hesap yaptim gene, eldeki para ile ne kadar alinir, oran ve orantiya hakim bir insanim, bir pi$irimlik pastirma da alabiliyorum gibi geldi. karar veremedim. 2 pi$irimlik sucuk mu? 3 pi$irimlik sucuk mu? 1 pi$irimlik pastirma mi? bu arada 10 saniyede bir yutkunuyorum. karnim deli ac. eve ko$acam yapacam, yiyecem. neyse;
    ben tam son ve aslinda mantiksiz karar olan pastirmayi alacaktim, arkadan kalantor, ustten kel bir adam geldi. dukkan sahibi, "- oooo bilmemne bey, sizin ozel sipari$ hazir..." dedi. $oyle bir kucaga yakin, cuvalimsi kagida sarili bir "$ey" uzatti. kenarindan gordum, nereden baksan 2-3 kilo pastirma. sonra cikardi parayi verdi balyayla, benim nereden baksan 2 ayda yiyemeyecegim para...
    buruldum bir ko$ede. gozlerim pastimada, sucukta. alamadim. almak ezilmek miydi, kazanmak miydi? tarif edemedim. seri adimlarla kacarcasina ciktim.
    eve giderken eti burcak aldim. kotu gunlere dosttur diye... onu yedim de agladim.

    kemalettin tugcu gibi yazdim, farkindayim, ozur dilerim. agladigim da yok tabi ama, o sectigim sucugu var ya, $imdi gorsem hatirlamazsam adiyim. santimetrekareye du$en beyaz yag noktaciklarini sayacak kadar uzun sure baktiydim sucuklara.

    allah kimseyi aclikla islah etmesin.
    yalniz da birakmasin.
    sevdiceginden de ayirmasin.
    sigaraya ba$ladigim yilin yaziydi. dersler kotu gittiydi. neyse,
    .
    .
    .

  • bence ayar değil. cevapta şunlar da yazıyor:

    "niye biz topladığımız vergileri eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe, ar-ge'ye harcıyoruz? şimdi bize söylesin, hangi harcamayı kısacak? eğitimi mi kısacak, sağlığı mı kısacak, maaşları mı düşürecek? hayır. yoksa çıkarsınız, seçim arefesinde vaatlerde bulunursunuz ama o vaatlerin içini doldurmanız lazım. yoksa milletin gözünün içine baka baka yalan atamazsınız."

    vallahi klozeti altından, sabunluğu granitten, aylık elektrik faturası 750 bin tl olan bir saray yapmazsan, bir yerden bir şey kısmana da gerek kalmaz. bir hırsıza oy vermektense, gerçekleştiremeyecek olsa bile amacı topluma fayda sağlamak olan birine oy vermeyi tercih ederim.

  • munih'te bir sinemada filmden once vizyona girecek filmlerin fragmanlari gosterilmekte. son fragman olarak twilight serisinin gelecek filmi gosterilir. sonra teknik bir sorun olur, sinema projeksiyonu perdeye sadece beyaz isik yollamaya baslar. bu esnada en arkada ve projeksiyonun altinda oturan ben ayaga kalkip elimi projeksiyonun onune goturerek kus, kopek vs golge oyunlari yapmaya baslarim. bir kac dakika sonra birakinca on siralardan bir ses yukselir:

    "bu twilight'tan daha iyiydi"

    tum salon kopar...

  • travian. liseden üç arkadaş açtık köylerimizi, birlik kurduk. sonra bunlar bana itaat etmediler. ben de bu işe sinirlendim ve onlara saldırdım. onları darmaduman ettim. sonra onlar başka birliklere geçtiler ve beni yok ettiler. bir daha da görüşmedik.

  • 36 saat nedir ki be gülüm !!

    uni yıllarında çıktığım sonrasında beni terk eden hatun aradan 20 sene sonra facebook dan msj atıp,

    eeeee daha daha nasılsın bi tenem..

    yazdı.

    o an lokantada bol limonlu ve sarımsaklı kelle paça çorbası içiyordum.
    mesajı silip içmeye devam ettim.

    kendisi evlenmiş, boşanmış, iki tane boyum kadar oğlu olmuş ve bana " bi tenem" yazmış şivesini s.ktiğimin karısı.

  • 370 olmadı da diyelim ki ebesininki oldu, o da olumlu.

    edit: bu sefer 370 alır diyen arkadaşlar için tarihi bir hatırlatma yapayım. aşağıda a.k. partisi'nin girdiği seçimlerde çıkarmış olduğu milletvekili sayıları mevcut, bir göz atın, üstüne bir şey söylemeye gerek yok.

    2002 - 363 milletvekili
    2007 - 341 milletvekili
    2011 - 327 milletvekili
    2015 - 317 milletvekili

    aradaki haziran seçimini ve 258'i araya eklemeye gerek bile duymuyorum. *

  • bu ev yanma hikayeleri de hiç böyle eğitimli, bürokrat, üst sınıf bir ailenin başına gelmez. ne hikmetse hep böyle hocalardan yardım isteyecek modellerin başına gelir.

    hocalara ihtiyacımız var adlı pr çalışması. sıkılmadınız yüz yıllardır masal hikaye peşinde gezmeye.

  • yahu zaten sözlükte bin tane şöyle kadın, bunu yapan kadın, onu giyen hatun vs başlık var, erkeklerin usanmadan kadınları yerdiği. hayır bunlar yetmiyor, bir de kadınlar kadınları yeriyor.

    bütün makyaj yapmayan kadınlar bu başlığa uğramış, yapanlara illaki bir laf sokmuş gitmiş.

    makyaj sevmiyorsan, saçma buluyorsan yapma gitsin. hangi motivasyon size makyaj yapan kadınlara yalancı deme, içi dökülen bina yakıştırması yapma ihtiyacı hissettiriyor. merak ediyorum gerçekten yargıladığım için değil.

  • manhattan'ın empire state'den sonra belki de en ikonik binası. güzelliği tartışılır ama yeri* muhteşem. şekli itibariyle dikkat çekici olduğundan bir çok filmde kullanılmış. bunlardan bazıları : spiderman 1&2(daily bugle binası olarak), armaggeddon, hitch, conspiracy theory, serpico, fatal attraction, the hours vs.
    hakkında az bilinen bir hadise, etrafındaki hava akımından dolayı, esen rüzgarın yoldan geçen hanımların eteklerini havalandırdığı için, zamane nyc gençliğinin gözde mobilet üstünde çekirdek çitleyip etrafı kesme mekanlarından olduğudur. manhattan'daki en eski gökdelen olduğu hurafedir. bu ünvan park row binasınındır.