hesabın var mı? giriş yap

  • bu gün dışarı çıktım, birkaç işim vardı. kalabalık bir sokakta 4-5 yaşlarında bir çocuk denk geldi, annesi birkaç metre ötedeki büfenin akbil sırasındaydı sanırım. çocuk yere çömelmişti, elindeki bir parça koli şeridini yere uzatıp sokaktaki diğer insanlara "atla" diye sesleniyordu. kimse üstünden atlamadı, sıra bana gelince ben atladım. arkamı dönünce gülümsedi, annesinin yanına koşup "abi atladı" dedi.

    siz de atlasaydınız ya ibneler, neyiniz eksilirdi?

  • ben geldim!
    var mı içerde biri?
    duyuyorsan beni başını salla sadece...
    acaba var mı biri evde?

    hadi... yapma ama böyle!
    duydum ki keyfin değilmiş yerinde...
    acını hafifletebilirim istersen,
    ayaklarını bastırabilirim tekrar yere...

    sakinleşsene!
    biraz bilgiye ihtiyacım var öncelikle,
    sadece basit gerçeklere:
    acıyan neresi göstersene...

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir gece ansızın fırlamıştı ateşim...
    ellerim büyümüş, büyümüş... ve taşlaşmıştı sanki!
    aynı duyguyu yine hissediyorum şimdi...
    açıklayamam, açıklasam da sen anlayamazsın nedenini
    hem zaten ben hep böyle değildim ki...
    son zamanlarda halinden memnun bir uyuşuk oluverdim...

    tamam... peki!
    sadece ufacık bir iğne deliği,
    ve sonra geçecek hepsi!
    ahhhhhh!
    ama kendini biraz kötü hissedebilirsin...

    ayağa kalkabilecek misin?
    sanırım işe yaradı. iyi!!
    bu sağlayacak gösteriyi devam ettirmeni.
    hadi ama... gitme vaktimiz geldi!

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir bakış yakalamıştım ani,
    gözümün ucuyla bir an için...
    ama tekrar baktığımda o çoktan gitmişti!
    ne olduğunu bile hatırlamıyorum oysa şimdi...
    o çocuk büyüdü... kurduğu hayallerse yitip gitti...
    halinden memnun bir uyuşuk oluverdi şimdi!

  • üst edit: bulundu arkadaşlar şişhanede bulundu. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. kendisini tanıyan birisi tarafından bulunuyor o sırada kaçıran kişi kaçıyor. ama çok şükür şuan ailesiyle birlikte. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. tüm sözlük ailesine sonsuz minnettarız.

    arkadaşlar sizlerden acil destek bekliyorum. ne kadar erken davranabilirsek kuzenimi bulma şansımız o kadar artar. bu sabah büyükçekmecedeki evlerinden çıkmış ve polis görüntüsünden görüldüğü üzere bir kişi ile kayıplara karışmıştır. o saatten beri telefonları kapalı olup kendisine ulaşılamamaktadır. kendisi mental engelli olup herkese ve herşeye çabucak inanabilen ve güvenen birisidir. şu an kimlerinde elinde olduğunu bilemiyoruz ama organ mafyası vb. herşey olabilir. annesi ve biz perişan durumdayız. lütfen bu iletiyi yukarda tutarak bizlere destek olmanızı rica ediyoruz. gelişmeleri paylaşacağım. aşağıda kuzenimin resmini paylaşıyorum.

    edit:kaçıran kişinin görüntüsü net değilmiş. 30-40 yaşlarında erkek olduğunu söyledi polisten görüntü alabilirsem hemen paylaşacağım.

    edit2:
    polisten gelen görüntü:görsel

    edit4:bir haber gelirse tabiki editleyeceğim destekler için teşekkür ediyoruz. bu arada kaçırılmış gibi durmuyor diye mesaj atan yazarlara kendisinin mental engelli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

    edit5:eminönünde görüldüğüne dair bir ihbar telefonu gelmiş. polis ihbarı değerlendiriyor.

  • niye ? çünkü devletin eksiğini oy verenlerine göstererek devleti müşkül duruma düşürdü. en ufak oy kaybına tahammülü yok tabi yönetenlerin.

  • norveç'te evler genellikle elektrikle ısıtılır, ama çoğu evde baca ve dökme demirden küçük 40 cm boyunda kesilmiş odunları yakmak için soba da olur. bunların yeni modelleri daha bir camlı sentetik izolasyonlu, eskiceleri dumanını ve isini de yakmak için düzenekli, bazı eski zengin evlerinde kocaman dışı porselen kaplı hafif hafif yanıp alevi görünmeyen ama sıcağı uzun süren türü, en eski ve geleneksel olanı ise dökme demiri kabartmalarla süslü tipten olur. sac soba, gaz yakan soba, mutfak kuzinesi hiç görmedim.

    benim evdeki 40-50 senelik, yalın görünümlü, ama içinde odunun dumanı ve isini de yakacak düzeni olan türden, iç yüzeyi taş kaplı, külü için altta çekmecesi olan tipten.

    her kış bir miktar odun alır arada bir yakıp evi iyice ısıtırız. elektrikli ısıtmamız termostatlı olduğu için sanırım ev ısınınca elektrikle ısınma kendiliğinden kapanır. ne yazık ki alevleri seyretmek, şömine tarzı keyif yapmak, ya da kıpkırmızı olan sac soba karşısında zıbarmak, üstünde şu ya da bu pişirmek gibi zevkler için uygun değil. ev güzel ve uzun süre ısınıyor, odunun elektrikten daha ucuz olduğu dönemlerde daha ekonomik, mobilya olarak ta uyumlu, o kadar.

  • "sen allah'ın varlığının en büyük ispatısın." dedi. düştü ellerimden tüm cümlelerim.
    sevgilimdi, eşim oldu.

  • +şirketimizle ilgili bilgi sahibi misiniz?
    -gelmeden önce imkb sitesinden kar zarar tablosuna baktım.
    +çok güzel...
    -biraz siki tutmuş gibisiniz sanki?
    +evet ya sorma...
    -nasıl olacak? mayışları ödeyebilecek misiniz?
    +bir ihracat işi var onu bağlarsak süper olacak...
    -bana masal anlatma lan! çat!
    + ahan da yeni genel müdür!

  • evlenebilmiş biri hayatındaki amacına ulaşmış sayılıyor zannedersem. evlenmişsen tamam bitmiştir her şey, tebrikler!

    nereden mi vardım bu kanıya? her şey iki hafta önce bir gece yarısı ilkokul arkadaşımın feysbuk'tan eklemesiyle başladı. evlenmiş, çocuk yapmış. o bunlardan bahsetti diye ben de evlenmediğimden, çocuk yapmadığımdan bahsettim.

    bu hafta da bütün kızların olduğu çılgın atan(!) bir sohbet grubu kurdular, neredeyse hepsi evlenmiş, çocuk yapmış. önce düğün resimlerini sonra bebelerinin resimlerini paylaştılar. evlenemeyenlere evde kalmış ahahaha dediler.

    günlerce konuştular da kimse kimseye ne iş yapıyorsun demedi ya lan! demek ki neymiş? hatunların hayattaki başarı kriteri evlilikmiş. marilyn monroe geldi aklıma "kariyer güzel bir şeydir ama geceleri sarılıp uyuyamazsınız."

    2 cilt yüksek lisans tezim vardı, sarılıp uyumayı deneyeceğim şimdi.

    kancıklar!

    editle gelen not: evlendiniz mi şeklinde çok mesaj geliyor. yok hâlâ evlenmedim. özel mesaja gerek kalmadan genellikler içinde cevaplamış olayım. başka hedefler var şimdilik. kimbilir belki bir de doktora tezi yazar, grup sarılma yaparım. (26.11.2018)

    covid editi: bu ara evlenecektim covid çıktı. en içten şekilde diyorum ki; sağlık olsun... doktora da aynı sebepten sürünmecede. (27.05.2020)

    başarı editi agdajhdjs: evlendim. entryi yazdığım günden bu yana yaklaşık 6,5 yıl geçmiş. evliliği beklemek yerine iş güç mesai yapma, yeni sporlar deneme, yeni hobiler deneme, gezip görme, bir takım hedefler peşinden koşma ile uğraştım. artık bu boş şeyleri geride bırakıp aa benim beyim x'i hiç sevmez muhabbetleri yapmayı planlıyorum. şaka şaka. neyse beyim dağınık ev hiç sevmez biraz evi toplayayım.