ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
özlem tekin
-
yıllar evvelinden kalma bir kırgınlığım var kendisine. ooze rock bar'da konserine gittiydik, ben bir ara yakından göreyim, detayları hafızaya alayım diye sahne yanına çıkmıştım, şarkının ortasında yakınlarıma geldi, milletle şakalaştı, öpüştü falan, ben biraz gerideyim, sonra beni gördü, elindeki ufak su şişesiyle, su fırlattı yüzüme. herkese öpücük ver, "çaak" yap, bana su dök. ağzımdan akan salyalardan mı rahatsız oldu ne?, ben anlayamadım. su iyi geldiydi ama, bir ara hararet yaptıydım, aldı onu.
before ile after'ı karıştırmak
-
tıraş olmak yeterli. traştan sonra da after shave kullandın mı tamamdır.
üç saat bira içmezsen ölmezsin
-
mal beyani.
maç izlemezlerse de ölmezler, izlemesinler o zaman.
şöyle basit bir konuda dahi yaşam tarzına müdahale tespiti yapmak zor degil yahu.
paranın uşağı olmak insanı ne derin çukurlara gömüyor!
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
-uzaylılar tarafından ele geçirilmiş gibi davranmak.
kardeşim hep korkak biri olmuştur, ben de küçükken inadına da onu korkuturdum. genelde annem yakınlarda değilse kendime bir köşe belirleyip boş boş o duvara bakardım - kardeşimin dikkatini çekene kadar da bakışlarımı oradan ayırmazdım -
sonra bu biraz korkak bir sesle "abla?" falan derdi. ben ilk dönmezdim, ikinci üçüncü abla deyişinde falan gırtlağımdan garip bir ses çıkararak ona bakardım. kardeşim korkak bir ifadeyle son bir kez daha "abla?" der ve ben yavaş adımlarla ona doğru kafam yana eğik bir şekilde gırtlağımdan garip sesler çıkararak ilerlerken o koşarak odasına kaçardı. her sefer bunu yapmama rağmen her seferde de korkardı.
şimdi düşünüyorum da yazık çocuğa.
28 nisan 2023 selçuk bayraktar'ın isyan etmesi
-
siz kimsiniz kardeşim, hayırdır? ne ara evin sahibi oldunuz? uyanın şu ıslak rüyalarınızdan artık. bu toprakların sahibi halk ve iradesine seve seve boyun eğeceksiniz. geliyor gelmekte olan ki cıyak cıyak bağırmaya başladılar şimdiden.
friedrich nietzsche
-
"cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgur bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumda seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacagını sormak kadar ahmaklıktır! böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"
60 yaş üstü insanın iğneyle uyutulması
-
hayatında hiç 60 yaşında insan tanımamış bir öküzün saçmalaması.
nikola tesla'nın 60 yaşından sonra aldığı patent sayısını biliyormusun sen ? 60 yaşının altında ki senin kaç patentin var ki üretimden, katkıdan bahsediyorsun sen sığır?
60 yaşından büyük kaç yönetmen var biliyormusun. stanley kubrik 60 yaşından sonra eyes wide shut' ı çekti. sen hangi filmi ürettin bu yaşına kadar.
ben bu örnekleri çoğaltırım da, sen bana iki neden sayarmısın, sen ne işe yarıyorsun? dünyaya katkın nedir?
karizmatik cevaplar
-
sinema çıkışı yemek yeniyor, filmin kritiği yapılacak..:
-altyazılar çok kötüydü ya..
-bakmadım.
yalanıp yutulası esmer erkekler
manuel neuer
-
schindler's list'te rol alsaydı filmde renkli olarak görünürdü.
mavi köşk
-
yine yazılanlara ek olarak söylenmelidir ki;
köşk ve bahçesinde "13" rakamıyla alakadar bir çok şey olduğu rivayet edilir. yanlış hatırlamıyorsam; havuz 13 metreden 13 cm azdır, oda sayısı 13'tür, köşk kuşbakışı 13 rakamını andırmaktadır ve bahçedeki ağaçlarla ilgili bir çok şey de 13 rakamıyla ilişkilidir.
askeri bölge olarak faaliyette olduğu için bu bilgileri paylaşan asker arkadaş hala 13 ile ilgili araştırmalar yapıldığını söyledi. belki kendi buldukları bir uğraş bu ama benim ilgimi çekmişti.
http://herkonuda.net/…vi-kosk-the-blue-house-cyprus
metin hara
-
posta gazetesi'nin haberi ve son yorumu sabah sabah yarmıştır.
"amerika’dan dün dönen metin hara, 'ayrıldınız mı?' sorusuna sinirlenip 'ben bilim insanıyım, magazin figürü değilim' dedi.
terk edildiği için sinirli olan yaşam koçu metin hara’nın bilimle ilişkisi ise çözülemedi."
bülent ersoy'un canlı yayında osurması
-
devamında her osuranın yaptığı gibi bülent hanım'ın salağa yatmaya çalıştığı biyolojik felakettir. kendisi etrafa öyle masum masum bakmıştır ki ben izlerken kendimden şüphelendim acaba ben mi osurdum diye.