hesabın var mı? giriş yap

  • gecmisi m.o.3000'li yillara uzanan kaya koyden gunumuze m.o. 4.yy'a ait lahit ve kaya mezarlari ulasabilmistir. osmanli imparatorlugu'nun son donemlerinde tekrar iskan edilen kentte rumlarin, bati trakya turkleri ile mubadele edilmesi sonucu bosalan yapilarin ahsap bolumleri ve ust ortuleri dogal etkenlerle tahrip oldugunudan bir hayalet sehir gorunumunu almistir.

    terk edilen kentte herbiri 50m2 den buyuk olmayan ve manzara ve isik acisindan birbirinin onunu kapatmayan, alt katlari kiler olarak kullanilan, ikiser katli, giriste catidaki yagmur sularinin toplandigi zemin alti sarniclarinin oldugu 350-400 konut bulunmaktadir.konutlarin arasina serpistirilmis cok sayida sapel, iki buyuk kilise, bir okul binasi ve bir gumruk binasi ile gorulmeye deger bir yerdir.

  • bu videoda görülen tek şey, seküler ve laik insanların ne kadar medeni olduğudur. şu tiplere sabır göstermek, yarın gelin konuşalım demek falan bunlar ciddi medeniyet göstergesi.

    bunun tam tersi olsa, mesela ben gidip camide ateizm tebliğinde bulunsam acaba böyle medeni bir karşılık görür müyüm? soru bu.

    debe edit: öncelikle; ülkenin şu içler acısı halinde, insanın çok rafine bir alan olan ekşi sözlük'te dahi olsa kendisi ile aynı düşüncelere sahip insanların varlığını görmesi kadar umut veren bir durum yok. o sebeple tüm güzel insanlara teşekkür ederim.

    sonra;
    (bkz: minik eymen'e yardim ediyoruz kampanyasi)

  • dun bir ara markete ciktim yemeklik bi'seyler alayim diye. sebze-meyve reyonundan oylesine aldim bi'seyler. domatesi normalde incelerim filan. cunku; benim icin onemli guzel domates. hic ugrasmadan ilk elime gelenleri aldim eve geldim.
    domatesi bi' kestim, bildigin domates kokuyo cekirdekli filan. tadina baktim, muhtesem.
    dunden beri gidip gelip dolabi acip domatesleri seviyorum. utanmasam gece koynuma alip uyuyacagim.
    aklima gelmisken, gidip biraz daha izleyeyim.
    domates kadar guzel sey var mi su koca kainatta ?

  • doğrusu lütfen gerizekalı gibi bodybuilding yapmayın olması gereken uyarı cümlesi. yoksa düzenli spor yaparak fit görünmekte bir sakınca yok.

  • edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.

    arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?

    devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.

    -----

    türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.

    oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.

    yetti mi?
    yetmedi.

    alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.

    oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.

    bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.

    bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?

  • "zamanın akışı içinde yüzen küçük saf alçı kabarcıkları olsak bu hoş bir şey olabilirdi ama durum öyle değil . biz rasyonel varlıklarız. "

  • plaza köpeği olmak niye ezikleniyor onu anlamadım, birinin malına mı göz koyduk, birini birinden mi ayırdık, birinin parasına mı çöktük. ulan namusumuzla çalışıp paramızı yiyoruz, hiçbir şey yapmadan yiyen bizden daha mı doğru oluyor ahaha

  • yanlış önerme. çorum, yarısı karadeniz diğer yarısı iç anadolu sınırlarında olmak üzereye ikiye ayrılmıştır.

    karadeniz'de kalan kısmına kuzey çorum, iç anadolu'da kalan kısmına ''nörüyon heri '' denmektedir.

  • - birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde bu programı ve bileşenlerini tümüyle kaldırmak istediğinizden emin misiniz?

  • bir nevi içten içe intikam alma duygusuyla hayalgücünün birleşmesi sonucu çocuk hissiyatının varabileceği son nokta. bir diğer tanımla da çocukluğum..

    evi alt üst etmişim, vitrin aşağı inmiş, elektrik süpürgesinin borusu kopmuş, abime top atayımm derken vazoyu kırmışım, duvarlarda resimler, parkelerde çizikler.... evet evet aynen öyle....

    ve gittiği misafirlikten ya da çarşıdan dönen anne eve girer...

    - oğlum bu evin hali ne böyle?
    - anne rasim gelmiş...
    - ya sen ne biçim bi çocuksun? iki dakika kıçının üstünde oturamaz mısın?
    - annee...
    - bıktım senden bak bakalım akşamüstü dışarı çıkabiliyor musun sen?
    - ann....
    - rezil şey seni defol odana allahım ya nasıl süpürücem ben şimdi evi, daha da yeni almıştık...
    - üühühüüüü

    odasına çekilen ben bir yandan sular seller gibi ağlar, bi yandan hıçkırık nöbetleri ile sarsılırken kafamdan çektiğim film sahne sahne akardı:

    'pencereyi açıyorum. bir kağıda 'anne seni her zaman sevdim' yazıp aşağı atlıyorum. annem çığlıklar içinde... cenazemde herkes ağlıyor. babam bitkin. 'nereye gittin oğlum' diyor. herkes perişan. herkes beni seviyor herkes beni seviyor'.

    ve hemen ardından başka bir senaryo:

    ' o kadar çok ağlıyorum ki nefessiz kalıp ölüyorum. içeri annem geliyor ve 'naptım beeeen' diye ağlıyor. işte beni üzdü sıra onda, o da üzülsün'.

    bu görüntüler eşliğinde ruhum dayanamıyor ve bağırmaya başlıyorum:

    -keşke ölseydim de sen de rahat etseydiiiiinnnn

    ehh ana yüreği işte. az önce azarlayan o değilmiş gibi ağlamama, son söylediğim lafa dayanamayıp odama giriyor, sarılıyoruz, hemen ölme planlarını bir dahaki sefere kadar rafa kaldırıyorum ve hayatı ve annemi seviyorum. hem de çok.

    'keşke ölseydim de siz de benden kurtulurdunuz' diye bağırdı yarım saat önce 6 yaşında dünyalar tatlısı kuzenim. aklından neler geçtiğini biliyorum bebek beni kandıramazsın ahahaha:)