ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tekbire saldırmak
-
millet tekbire saldırmıyor, insanlar canlarıyla uğraşırken o esnada kendilerini yırtarcasına tekbir atanları eleştiriyor.
ayrıca ne düşünürseniz düşünün amk bir de size mi açıklama yapacağız lan. rahatsız edici hareket yapmasın kimse bizler de burada konuşmayalım. olay bu kadar basit.
bağdat baharat
-
nerede bulunur onu bile bilmiyorum alskjdlaksjdl.
ticari itibarı olmayan kekikçi.
ağaç sulamaya gittik pantolonumu çıkardı
cemaate yapılan haksızlıkları kimsenin konuşmaması
-
1. haksuzluk ney?
2. her kuşu sevdik bi leylek cemaati mi es geçtik?
3. ergenekon, balyoz, madımak vs. olaylarına tavırlarını unutmadık. kısa hurma tırmalama formulü ile hesapla.
4. her şeye rağmn sizin için bile adalet. evet.
ramazanda toplu taşıma aracında dondurma yiyen tip
-
oruç sabır demektir aç olanın halini anlamak demektir
aç olan ne hissediyor diye tutuyorsun orucu ayrıcalık kazanmak için değil
normal bir günde parası olmayan bir baba çocuğuyla bereber toplu taşımaya bindiğinde sen çocuğuna dondurma yediriyorken ne hissediyor bil diye tutuyorsun orucu
keşke biraz anlasanız ama bu kafayla çok zor :(
arda turan'ın sabah 5'te kalkıp 8 km koşması
-
bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.
futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.
halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.
bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!
başkanlık sisteminde yanılmış bir gazeteciyim
-
bu kadın akp’yi terketmez, ona diyorlar ki akp parlementer sistemde hep iktidar kalır ama biz parlementer sistem dersek, dönmüş oluruz, şu an dönmeyelim, isteksiz gibi görünelim.
sen şimdilik yolunu aç.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- biliyor musun defne, bugün annenle benim evlilik yıldönümümüz*
- yıldönümü nedir baba?
- (açıklıyorum)
- öyleyse size bir sürpriz yapacağım! benim dediklerimi yazar mısın baba?
(buradan itibaren uzun bir mektup yazdırıyor, aşağıdaki paragraf o mektuptan ufak bir bölüm)
sevgili banu ve barış, iyi ki evlendiniz. siz evlenmeseydiniz ben olamazdım. olduğum için çok mutluyum çünkü evde her gün oyun oynuyorum.
aşk-ı memnu
-
"çık içimden çık bihter!!!" diye sitem eden behlül'e annemden gelen tepki:
- sen zamanında bihter'in içinden çıksaydın...
bipolar bozukluk ve sanatsal yaratıcılık
-
stanford'da bipolar bozuklukla yaraticiligin correlation'i olup olmadigini ortaya cikarmaya calisan bi makale yazmislar. burdaki arkadaslar da onu referans veriyorlar, 'aha bakin bu bilinen bisey' demek icin.
yapmayin, etmeyin. yaraticilik kelimesini bi tanimlayin bana once? nasil olculur, birimi nedir filan bu cevaplarla gelin bana. ondan sonra bilimde de 'bu bilinen bi gercek' dediginiz makaleleri sadece basliklarini okumadan gelin de yazin.
stanford'da yapilan arastirmada baron-welsh art scale denen dangalak otesi bir testle bipolar insanlari normal insanlardan ayirmaya calismislar yaraticilik adina. 1950lerde bulunmus bu test nasilmis biliyo musunuz? 100-200 tane degisik resmi once sanatcilara gosteriyosun, onlarin begenip begenmemelerine gore her resim adina bir like ve dislike probability cikariyosun.
ondan sonra herhangi bir insanin sanatcilik degerini bulabilmek icin de bu resimleri ona teker teker gosterip begenip begenmedigini soruyosun. resimlerin toplaminda istatistiksel oranlarda sanatcilarin begendiklerini begenenler yaratici cikiyor. yine resimler konusunda sanatcilarla ayni fikirde olmayanlar da art ozurlu cikiyor. makalede varilan sonuc da su: bipolar insanlar sanatcilarin begendikleri resimlerden normal insanlardan daha cogunu begendi diye normalden daha yaraticiymis. sanatcilar... normal/bipolar insanlara gosterilen resimler... sonuc: there's a relation with creativity and bipolar disorder. hadi ordan be demek istiyorum sayin seyirciler.
lutfen bipolarligin ve yaraticiligin iliskisini sorgulamadan once kendinize su sorulari sorun:
1. yaraticilik nedir, olcu birimi nedir, nasil karsilastirilir?
2. bipolar insan hayatina normal devam ederken bu rahatsizligi ortaya ciktiginda dan diye icindeki yaraticilik da ortaya cikabilir mi?
3. yazarlar sairler ressamlar muzisyenler vs. onlarin her allahin gunu yaratici olmasini bekleyebilir miyiz? elbette onlarin da uretmeye cok istekli oldugu ya da caninin hic bisey yapmak istemedigi donemler olamaz mi? bu her insanda yok mu? peki bu belirtiler bazi sanatcilarda bipolarlik belirtileriyle karistiriliyor olabilir mi?
evet sorun bunlari kendinize, ondan sonra da eger size bipolar teshisi konduysa ve caniniz istiyosa "yuppig yuppig ben bipolarim yaraticiyim, i am special" diye ortalikta bi guzel gezinin.
6 mayıs 2021 beyoğlu'nda esnafa saldıran terörist
-
malum ırk diyince kızıyorsunuz sonra.
bunlar böyle işte, heryerde mafyalaşır, asarım keserim ayağı yaparlar, akıllarınca erkeklik taslarlar.
yolda yürüyen karıya kıza bakıp asılırlar, laf atarlar. sonra namustan bahsederler.
kendi karılarını kızlarını öldürüp töre derler.
tüm uyuşturucu piyasası bunlardadır, hırsızlık, yankesicilik, kara para aklama, çetecilik bunlardadır.