hesabın var mı? giriş yap

  • "az önce düğün kasetimi geriye sardım, ne güzeldi lann... karım yüzüğü çıkarıyor, sülalesiyle arabalara binip gidiyorlardı."

  • istanbul-viyana arası uçakla yaklaşık 2.5 saat. türk havayolları ya da avusturya havayolları ile ulaşım mümkün. zaten bu iki firma anlaşmalı olarak çalışıyor. viyana havalimanı büyük ve modern. dönüşte hediyelik çikolatayı buradan alırım diye düşünüyorsanız şehir merkezinde biraz daha ucuz olduğunu hatırlatmakta fayda var. havalimanının gelen yolcu katından bir kat aşağıda turizm ofisi mevcut. buradan viyana’yla ilgili harita ve broşürler ücretsiz temin edilebilir, ulaşım ve kalacak yerle ilgili bilgi alınabilir. aynı zamanda toplu taşıma araçlarında geçerli olan biletler de buradan alınabilir.

    havalimanından şehir merkezine şehir hatları treni ya da cat (city airport train-şehir havalimanı treni) adı verilen ve her yarım saatte bir non-stop hareket eden hızlı tren ile ulaşmak mümkün. şehir hatları treni 25-30 dakikada cat ise 16 dakikada şehir merkezinde oluyor. ilkinin ücreti 3.6€, cat’ınki ise 10€. eğer viyana merkezindeki toplu taşıma araçlarında (belediye, tramvay, metro) 72 saat boyunca sınırsız olarak geçerli olan bileti alırsanız şehir hatları treninin bileti %50 indirimli (1.8€). 72 saatlik bilet sadece şehir merkezinde geçerli çünkü viyana şehir merkezi ile havalimanının bölgeleri farklı, bu yüzden ikinci bileti almak gerekli. fakat ne istasyonlarda ne metroda ne de diğer toplu taşıma araçlarında turnike olmadığı için bilet olmadan da bu araçlara binilebilir. yalnız genelde duraklarda, yürüyen merdivenlerin başında, asansörlerde ve metroda kameralar mevcut. araçlarda bilet soran herhangi bir görevli yok. biletler araçlardaki makinelere okutuluyor ve makine biletin üzerine tarih basıyor. isteyenler için 24 ve 48 saatlik biletler de mevcut. 18.5€’ya satılan viyana kart'ı alırsanız 72 saatlik sınırsız toplu taşımaya ek olarak 200’ün üzerinde kafe, restoran, mağaza ve turistik yerde indirimden yararlanabilirsiniz.

    viyana’nın harika bir altyapısı var. tren, otobüs, tramvay ve metro aksamadan işliyor. metro hemen hemen şehrin tüm önemli yerlerinden geçiyor. tuna nehrinin üzerinden geçen hatlar da mevcut. landstrasse, stephansplatz, karlsplatz, schwedenplatz ve westbahnhof metro, tren ve otobüs duraklarının kesiştiği önemli noktalar. metroların girişinde o hattın iki yönündeki tüm metro duraklarını gösteren tabelalar var. bu sayede aşağı inmeden gideceğiniz yönü bulup doğru tarafa geçebilirsiniz. metro o kadar hızlı işliyor ki diğer toplu taşıma araçlarına binmeye gerek kalmıyor. metro duraklarında gelen ilk iki metronun kaç dakikada geleceğini gösteren ve saati şaşmayan elektronik panolar mevcut. metro duraklarında şehir haritasının yanı sıra metro hattını gösteren haritalar da var. u1’den u6’ya kadar 6 adet metro hattı mevcut. hatta bağlı olarak sabah 5:30-6:00’dan gece 12-12:30’a kadar metro çalışıyor. bu saatler dışında gece otobüsü denen ve belirli yerlere çalışan araçlar var. ulaşımla ilgili en detaylı bilgi http://www.wien.gv.at/ adresindeki ulaşım linkinden elde edilebilir. bu sitede, bulunduğunuz yeri ve gitmek istediğiniz yeri girdiğinizde otomatik olarak en kısa yoldan nasıl ve hangi araçları kullanarak ulaşmak istediğiniz noktaya gidebileceğinizi tek tek gösteren ve anlaşılması kolay haritayı bulabilirsiniz.

    viyana’da arabaları yol kenarına park etmek 10€’un üstünde bir ücrete mal olabilir. araçlar yayalara saygılı ve trafik ışıklarına harfiyen uyuluyor. kaldırıma adımınızı atmadan şoförler hareket etmiyor. bütün kaldırımların başı ve sonu yolla birleşecek şekilde dereceli olarak alçalan şekilde yapılmış. böylece bebek arabası, bisikleti, pateni, kaykayı, bavulu ya da engeli olan insanlar zorlanmadan tüm şehri rahatça dolaşabiliyor. birçok meydanda saatler var. bunlar çalışır durumda olmalarının yanı sıra zamanı da doğru olarak gösteriyor. sokaklar ve caddeler çok temiz. hatırlatmakta fayda var, avrupa’nın en temiz suyu da avusturya’da. sular alpler’den geliyor ve musluktan akan suyu içebilirsiniz.

    viyana’da 7’den 70’e herkes az ya da çok ingilizce anlayabiliyor. adres sorduğunuzda yardımcı olmaya çalışıyor. yaşlı insanların ve uzak doğulu insanların çokluğu ilk etapta göze çarpıyor. birçok türkle, türk kebapçıyla ya da türk bakkalla karşılaşmak mümkün. türk bakkallarda bisküvi, çikolata, su ve hatta antep fıstığı gibi türkiye’den gelmiş olan ürünler de var; fakat fiyatları türkiye’dekinin 4-5 katı. döner fiyatları ise türkiye’ye göre çok pahalı değil; 2.5-3.5€ arasında değişiyor. gece geç vakit karnınızı doyurmak isterseniz kebapçılardan başka açık bir yer bulmak biraz zor. bunlar da genelde gece 12’de kapanıyor. u1 hattına binip şehir merkezinden tuna nehri yönüne giderken vorgartenstrassede inerseniz metrodan çıktığınızda sağdaki kebapçıda demleme çay bile bulmak mümkün.

    tuna nehri şehir merkezinin kuzeyinden geçiyor. nehrin kanalları ise şehir merkezinin içinden ve yakınlarından geçiyor. tuna nehrinin üzerindeki adacıkta danube tower denilen 252 metre yükseklikteki kuleden şehir manzarası izleyebilirsiniz. u1 metro hattını kullanarak kaisermühlen (vienna international center) durağında inip hem birleşmiş milletler binasını görmek hem de kısa bir yürüyüşten sonra kuleye ulaşmak mümkün. tuna nehri boyunca gezmek isterseniz gezinti tekneleri de mevcut. bir başka şehir manzarası izlenebilecek yer de şehrin kuzey batısındaki tepecik olan kahlenberg. burada meşhur bir kilise, otel, restoran ve avusturya ekonomi odası tarafından kurulmuş olan ve turizm ağırlıklı eğitim veren modul üniversitesi var. yine kahlenberg’e yakın bir yer olan grinzing’de geleneksel avusturya kültürünü yansıtan çoğu birer ikişer katlı binalardan oluşan restoranlar var. buralarda ev yapımı şarapları tadıp yerel yemeklerden yiyebilirsiniz. bu işe heurigen adı veriliyor. ilginç olan bir nokta da bazı şarapları maden suyu katarak içmeleri. bir de şarabın yanında getirilen taze zencefil şaraba ayrı bir tat katıyor.

    viyana mimarisi, düzeni ve romantizmiyle görülmeye değer bir avrupa başkenti. yaklaşık 3 günde şehrin büyük bir bölümünü gezmek mümkün. çoğu avrupa şehrinde olduğu gibi burada da şehir merkezi “old city” olarak adlandırılıyor. şehir merkezini gezmek isteyenler için museums quartier başlamak için ideal nokta. sırtınızı museums quartier’a verip yürümeye başladığınızda kunsthistorisches ve naturhistorishes müzelerini, hofburg kongre merkezini, imparatorluk sarayındaki avusturya ulusal kütüphanesi’ni, yine bu binada bulunan ve eserleri türkiye’den getirilmiş olan efes müzesi’ni, etnoğrafya müzesi’ni, avusturya tiyatro müzesi’ni ve daha birçok tarihi binayı görmek mümkün. yunan mimarisine sahip parlamento binası, tarihi belediye binası ve stephansplatz’taki tarihi kilise şehir merkezindeki görmeye değer diğer yerlerden. bunun dışında alışveriş yapmak, kafelerde oturmak ve gelen geçene bakmak isterseniz museums quartier’den girişi olan meşhur mariahilferstrasse tercih edilebilir. bu cadde ismini üzerindeki kiliseden alıyor. şehir merkezinden metroyla ulaşılabilecek olan schönbrunn sarayı ise çok görkemli bir avusturya sarayı ve mutlaka görülmeli. büyük bir alanı kaplayan sarayı gezmek için en az yarım gün ayırmak gerekli. buraya ulaşmak için karlsplatztan u4 metro hattını kullanıp schönbrunn durağında inmek yeterli. sarayın bahçesi hariç diğer yerlere girmek ücretli.

    kalacak yer konusunda sıkıntı yapmaya gerek yok. her bütçeye göre birçok otel ve hostel var. metro hattına yakın bir yerde kalacak yer bulunabilirse şehrin dışında olması pek sorun teşkil etmez. http://www.booking.com/ dan uygun kalacak yer bulunabilir.

    viyana mutfağı orta avrupa ülkeleri mutfağının bir karışımını sunuyor. meşhur macar gulaşı burada da güzel yapılıyor. et suyu katılan çorbaları iştah açıcı. dana etinden yapılan schnitzel ise tavuktan yapılan benzerlerine göre daha leziz tadıyla denemeye değer. kaiserschmarren adı verilen tatlıları ise söylenceye göre imparator franz joseph için geliştirilmiş. powidltascherl ve topfenstrudel de denenebilecek diğer tatlılardan.

  • geometri hocasının delirip çocuğun kafasına tahtada kullandığı koca pergelle vurması sonra hırsını alamayıp çocuğun kafasını sıraya vurması tüm bunları dehşetle izlemeniz lakin o çocuğun tüm bunlar olup bittikten sonra hala sırıtabilmesi, hocanın da dönüp hiçbir şey olmamış gibi "evet nerede kalmıştık?" diye sorması. sonra o geometri hocası ile çocuğun ablasının evlenmesi.

  • evet,mete moğoldur, çinlidir.tibetli de olabilir.hatta aborjin bile olabilir ama türk olamaz.çin seddi de zaten sadece aztekler için yapılmıştı.iptidai bozkırlı olan türklerin ne haddine mete'yi sahiplenmek.çin kronikleri göktürkler,hunların devamıdır demesi tamamen mecazi anlamlıdır.bizans'ın selçuklular'a da hun demesi tamamen konuyu manipüle etmek için yaptığı birşeydir.aslında göktürkler irani bir devlettir.hanedan soğd asıllıdır.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ek:

    moğolların ana vatanı günümüz moğolistanı değildir.kadim devirlerde moğollar tung-hu'lar,siyenpiler,wuhan'lar gibi isimler ile anılmışlardır.yaşadıkları coğrafya mançurya bölgesiydi.orman-avcı moğolları ve göçebe-çoban moğolları olarak 2' şekilde yaşarlardı.milattan sonra 80 ile 150 dolaylarında asya hun devleti parçalanmış.kavimler göçüyle batıya göç başlamış ve moğolistan-ötüken'e(selenge,orhun, baykal gölü arasında bir yer) yani asya hun mülküne mançurya bölgesinden kitleler halinde moğollar inmiştir..şimdi moğolistanda moğollar yaşıyor öyleyse bundan 2000 veya 3000 sene önce de moğollar yaşıyordu ve mete moğoldu demek hatalı bir yaklaşımdır.
    türkler'in ana vatanına gelirsek;hazar ve balkaş gölü civarından başka altay,sayan dağları,ordos bozkirlari,baykal gölü civarı.

  • bir adam et yemeğinin yanında ekmek yemiyorsa zengindir arkadaşım, net.

    bir de bir tabağa komple antep koyup aralıksız happıdı huppudu yiyebiliyorsa da zengindir.

    benim bunlardan başka harhangi bir kriterim yok.

  • halüsinasyon görmediysem eğer az evvel bir köpek trafik ışıklarının altında sesli yönlendirme sistemleri var ya hani heh işte geldi o butona patisiyle bastı 20 saniye kadar bekledi beklerken önümde duran çocuğa baktı caddeye baktı sonra tekrar çocuğa baktı ben içimden allahım şimdi "birader az kenara çekil" diyecek galiba diye düşünürken şimdi karşıya geçebilirsiniz sesini duyunca koşarak karşıya geçti. kulağında sarı plastik küpesi ve çakaldan olma sırtlandan doğma bir görüntüsü vardı. ne sevimli şeydi yahu.

  • global trafik haritasının uydu görünümünde son 1 haftadır bouvet adası'nda bir kullanıcının yalnız başına oyun oynamaya çalıştığının görüldüğü platform.
    görsel (antarktika'nın orta kısmının hemen üzerindeki minik yeşil nokta, tam olarak şurada)
    kuzey kore'deki absürt durumu saymazsak geçtiğimiz yıllardaki en ıssız yeşil nokta antarktika'daydı. ara ara tekrar online oluyorlar, şuradan güncel durum takip edilebilir.
    bu kişinin counter-strike gibi bir oyuna girip online maç arattığındaki yalnızlık, 52 hertz balinası'ndan sonraki en dramatik yalnızlık olabilir.
    işin esprisi bir yana bu kişinin o bölgede görev yapan bilim insanlarından birisi olduğu düşünülüyor. bilim insanı da olsan oyunlarından vazgeçemiyormuşsun demek keşke hangi oyunları oynadıklarını da görebilseydik.
    bu arada platformun istatistiklerine bakıldığında küresel olarak korkunç bir hacme ulaştığı da görülüyor, şu verilere bakılırsa son 48 saatte; kuzey amerika'da saniyede 3.1 tbps, avrupa'da neredeyse 1 tbps, asya'da ise 8.8 tbps bant genişliği kullanılıyor. saniyede gerçekleşen bunca veri akışını kaldırabilecek güçte sunuculara sahip olmak ve yönetebilmek de ayrı bir güç.

    ertesi gün edit'i: cs2'nin çıkışıyla saniyede gerçekleşen veri akışı 3-4 kat artmış durumda.

  • trendyol , hepsiburada ve amazon'da prime şeklinde satış yapam biri olarak diyebilirim ki satıcı sayfası en karmaşık ama bir o kadar da tüketicinin lehine unsurlar içeren alışveriş sitesidir.

    trendyolda 75tl ye satılan üründe %12 komisyon ve 21tl kargo ödüyorum (aras). paketlemeyi vs her şeyi ben yapıyorum.

    ancak amazon'da %10 komisyon ve 1 desi için yaklaşık 8tl kargo ve paketleme ödüyorum. amazon'un deposuna ürünlerimi göndermek de ücretsiz. depoda 1 metrekare yer kaplayacak ürünlerime aylık 25-35 tl arası ücret ödüyorum. dilersem dünyanın her yerine satış da yapıyorum.

    trendyolda ürünü eklemem ile satışa açılması bir olurken amazon'da ürünün barkod numarası, marks tescili ve ürünün orijinal olduğuna dair incelemelerden geçiyorsunuz. adamlar bana kamera karşısında paketi açtırıp ürünü bile gösterttiler daha ne olsun.

  • merhabalar herekese, teyzem erzurum'da bir ayakkabı fabrikasına işkur aracılığıyla işe girdi. sabah 7 aksam 9' a kadar mesaisi var. 1 ayını henüz doldurdu. ay başı geldiğinde hesabına 1300 tl maaş yattığını görünce, sahibine neden bu kadar verdiğini sordu, adamın cevabı, evlilere asgari ücret, bekarlara ise 1300 tl maaş gibi salak bir cümle. teyzem bunun yasak olduğunu söyleyince adamın cevabı daha da ilginç, benim arkam güçlü işinize gelirse çalışın. o fabrika da 1300 e çalışan bir sürü işçi var sanırım. ne yapabiliriz bilgisi olan varsa aydınlatabilir mı? teşekkürler...

    edit:imlâ.

    edit2: arkadaşlar öncelikle hepinize çok teşekkür ederim değerli bilgilerinizi paylaştığınız için. beraber şikayet edebilirsek orada çalışan bir sürü abi ablamız ve kardeşlerimize ses olabiliriz, çünkü hepsi bastırılmış ve ekmek peşinde koşan insanlar.

    edit3: arkadaşlar firma adını bir kaç tavsiye üzerine kaldırdım sadece gereken hukuki mecralarla paylaşacağım, çok sağ olun.

    edit4: arkadaşlar teşekkürler, teyzem ve aylardır orada çalışan bir kaç arkadaşına cesaret oldunuz. artık ilk işleri bir avukatla olayın üstüne gitmek.

    edit5: arkadaşlar destek mesajlarınız için minnettarım hepsine yetişmem mümkün değil, lütfen kusura bakmayın.
    edit6: olaydan 1 hafta kadar sonra, teyzem işten atıldı arkadaşlar. ve 1300 tl beğenmiyirsan çık, dışarıda onlarca insan var çalışacak dendi. istediğin yere de şikayet edebilirsin dediler. bu ülke de güçlüye bir şey olmuyor ne yazık ki. düzenleri batsın. kırmızısı da sarısı da aynı bok.