hesabın var mı? giriş yap

  • 1740-1786 arası prusya kralligi yapmis insan. almanyanin gelisiminin (modernlesme endüstrilesme) anlaminda mimari. kendisi bir donem voltairein de hamiligini yapmis, ve de mektuplaşmışlardır. enlightened despot yani aydınlanmiş despot furyasinin tipik bir ornegidir. baska ornekleri icin rus çarı peter the great filan akla gelmektedir. aslinda, bismarck'in, hitlerin ve nice alman militarist ve gelisimci kisiliginin de ilham kaynagidir. almanyayi dis borc almaksizin, gelistirme modelini bismarcktan once o bulmustur. tarımsal sektorleri destekliyerek gelistirme, vs nin kaynagidir.

    kendisinin dogru adi ikinci frederik ya da frederick iialmanyanin gelisiminde cok buyuk rol oynadigi icin the great lakabiyla anilir. tabii sultanlari, kralları, presnsleri, çarları boyle lakablarla anmak ozellikle bazı durumlarda tarih yazını acisindan cok sorunlu bir tutumdur. ozellikle de sonradan (19. 20. ya da 21. yy.da) belli bir krali vs.yi alip biyografisini ya da tarihini yazarken onun belli bir ulkenin diger yoneticileri arasinda daha buyuk isler yaptigini, bu yuzden de daha buyuk oldugunu dusunuyorsaniz. ancak cagdaslari kendisine "ne baba adam su bizim kral" diye yag cekiyorlarsa boyle anilmasi yanlis olmaz.

  • niyazi birinci‘nin oğlundan gelmiş söz.

    cehapeli bira içse, alkolik, ayyaş, bunlara yönetim mi verilir ama akepeli koko çekse “kurtarmak lazım onu genç daha”

  • daha gerçekçi bir eylem için tarih aralığı belirtilmesi fikriyle ilk etapta; 04 temmuz 2018 ile 04 ağustos 2018 arasında sabret ve tüketme!

    üst edit: herdemmuhabbet ve emirov güncel fiyat listelerini gönderdi. unutma, bu liste yalnızca 6 ay sonraki yeni zama kadar geçerli.

    işte o liste-yüksek alkollüler
    işte o liste-biralar

    sahi, yeter diyeceğin o nokta kaç 6 ay sonra gelecek?

    şunu da unutmayın lütfen. amerika'ya atarı bile alkol üzerinden yapıp, bizim paramızı alma derdindeler.

    amerika'dan ithal ürünlere ek vergi. şampiyon %70 ile viski

    twitter hashtag önerilerini paylaştı bir kaç arkadaş. aktarıyorum:

    #adaletlivergi
    #vatandasayikol
    #buyukalkolboykotu

    sosyal medyada paylaşım için görselleri de ellerimle hazırladım. sadece 1 ay, haydi!

    nane likörü!bayılırım!
    bi' duble keyfimiz var.
    rakıdan %300 vergi alıyor iki gözümün çiçeği.

    ------------------------------------------

    arkadaşlarımız arasında başlattığımız boykottur. #pınarürünleriboykot kampanyasının başarısı da ortada.

    3 temmuz 2018 ötv zammı ile açıkça ortaya konmuştur ki, bu ülkenin bütçesi adaletli vergi sisteminden değil; benzin, alkol ve tütün ürünleri üzerinden finanse ediliyor. benzin mecburen kullandığımız ve şu anda alternatif üretemeyeceğimiz bir kalem. ancak günlük yaşamda kullanılan ötv'li ürünler öyle değil.

    2017 bütçesinde, ötv'den gelen gelir %24'e ulaşmış. yani bu ülke bütçesinin 4'te 1'i; zamanında kdv yerine çıkarılacağı söylenen bu vergiye dayandırılmış durumda, ancak hem kdv hem ötv yürürlükte.

    alkol oranı %45 olan 70’lik rakıda aracı kârı dahil 28,50tl olan fiyat; ötv 67,10tl, kdv 17,20tl ile vergiler dahil 112,80tl olmuştur. yani ürün fiyatına göre vergi oranı %258’den %296’ya yükselmiştir! ve bu zam her 6 ayda bir artacaktır. biz dur diyene kadar!

    demek oluyor ki bu ülke çoğunlukla şu anda ezilen, hor görülen, terörist ilan edilen kesimden gelen gelirle finanse edilmektedir. meyve suyu, maden suyu gibi kalemlerdeki ötv, muhafazakar olmayan kesimden elde edilen vergi kalemlerine göre oldukça düşüktür ve etkilenmeyecekleri seviyededir. dolayısıyla kimsenin umrunda değiliz. yat ve pırlantada "özel" tüketim vergisi olmamasından bunu anlayabilirsiniz.

    ben kendi adıma bugünden itibaren başta alkol ve sigara olmak üzere ötv'ye dahil ürünleri mümkün mertebe kullanmayacağım. çünkü artık canıma yetti.

    haklı olarak, "onlar da bunu istiyor" endişesi var. tam tersi. bütçenin yüzde 25'ini oluşturan bir kalemin kesilmesini, hele ki böylesi bir dönemde kimse tolere edemez. inadına, yaşam tarzımızdan taviz vermeyeceğimizi bildikleri için tüm yükü sırtımıza yüklemiş durumdalar. dolayısıyla yüksek ötv'li bu ürünlerin tüketimine bir süreliğine ara veriyoruz. evde dahi üretsen 40 liraya üretilebilecek bir ürüne, fabrikasyon olmasına ve maliyetlerinin çok düşmesine rağmen 120 lira vermiyoruz.

    peki dayanamayanlar ne yapabilir?

    -viski, rakı, votka gibi yüksek alkollü ürünleri mümkün mertebe yurtdışına gittiğimizde ya da giden arkadaşlarımızdan tedarik ediyor, yapabiliyorsak evde üretiyoruz. her arkadaş gurubundan 1 kişi bunu yapsa masraflar paylaşılabilir.

    -bira gibi düşük alkollü ürünler için evde üretimi tercih ediyoruz.

    -ben kullanmıyorum ama sigara kullananlar yine yurtdışından karton alma ya da sarma kullanmaya başlıyor.

    4-5 aylık bir protesto süreci en azından bu konuyu bu sektörden ekmek yiyen insanlar, meyhaneler, birahaneler, tekeller, rakı-balık mekanları, oteller, turizmciler ve firmaların gündemine taşıyacak ve önlem almak zorunda bırakacaktır.

    ben bireysel olarak bu boykotu sürdürmekte kararlıyım. çünkü paramla beni terörist olarak gören kesimi beslemekten yoruldum.

    katılıp, katılmamak size kalmış.

    edit: boykot alkol özelinde açılmış olsa dahi ötv içeren kısılabilecek tüm ürünleri kapsamaktadır. alkol kullanmıyorsundur ancak meyve suyu kullanıyorsundur; o zaman meyve suyunu azalt, maden suyunu azalt, daha az benzin al daha çok yürü. sigarayı bir süre bırak. ekonomi dediğimiz şey sensin, senin harcamaların.

    edit-2: ötv ile öiv karışmış. ötv, kdv'nin yerini alması planlanan bir vergi olarak çıkarılmış. ancak pek tabii şu an ikisi de yürürlükte. düzelttim, uyarısı için mistosilo'ya teşekkürler.

  • iett'nin tez zamanda seri üretimine geçmesi gereken mükemmel bir ürün. akbilin akıllı yuvarlağının yüzük üzerine monte edilmesiyle elde edilir. vatandaşa taşıma kolaylığı sunmasının yanısıra; otobüse binerken, turnikeden geçerken ya da dolum yaptırırken "makineye yüzük öptürmek" gibi son derece karizmatik bir eyleme imza atma olanağı da verir. derler ki fantom'dan bu yüzükle yumruk yiyen kişi, bir ay boyunca her türlü otobüs ve vapur hizmetinden ücretsiz yararlanabilmektedir.

  • 2 sezon 3. bölümünde geçen bir diyalog..

    özlem kelimesinin tanımı bundan daha güzel nasıl yapılırdı bilemiyorum..

    tony: insanlar lisayla yapmayı özlediğim şeyleri yaparsam kendimi iyi hissederim sanıyorlar. ama asıl noktayı kaçırıyorlar. lisayla bir şey yapmayı değil, onunla hiçbir şey yapmamayı özlüyorum. anlıyor musun? sadece evde oturmak mesela, dışarı çıkmadan, bir şey yapmadan, hatta konuşmadan. sadece onun orada olduğunu bilip öyle oturmak. bazen kafamı çevirip sadece ona bakardım.

  • 2000'lerin başında kaldığımız köyde imamın kuran kursundaki tecrübeli çocuklara ezan okutması, çocuklardan birinin akşam ezanını okuduktan sonra bitirirken ''seni seviyorum gamze'' diyerek bütün köye aşkını ilan etmesi.