ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cumhurbaşkanlığı bütçesinin yine artırılması
-
dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkenin aynı zamanda en pahalı cumhurbaşkanını da kullandığının küçük bir kanıtı.
ahmet kaya şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne
bir sabah çıkagelirim
bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
doktor maaşı
-
bu ülkede okuyup biryerlere gelen insanı nedense herkes kıskanıyor arkadaş.yeri geldiğinde 36 saat çalışmaya zorlanabilen ,risk alan bu insanların üç kuruşluk maaşlarına laf edeceğinize yiyorsa g.tünüzü yattığınız yerden kaldırın azıcık dizi seyretmeyi bırakın da siz yapın bu çok kolay işleri.tabi önce öss,sayısız vize ve final ve bir de tusu geçin sonra konuşun. he bunlar zor geliyor ve hala bu insanların aldığı maaş gözünüze batıyorsa veterinere gidin mesela onlar da para kazanmasın .iki dizide oynayıp yatlar katlar alan insanların fanatiği olun,futbolcular için birbirinize girin onlar nasılsa aldığı parayı size vericek bir gün di mi.
the farewell
-
filmekimi kapsamında gösterilmiş, çinli kadın yönetmen lulu wang'ın, 2019 yılı yapımı filmi. filmimiz, ileri derecede kanser hastası olduğundan habersiz yaşlı kadının, dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan akrabalarının ölmeden önce son bir kez görebilmek için çin'de sahte bir düğün düzenleyerek bir araya gelmelerinin hikayesi..samimi sıcak ve sempatik bir aile filmi.
https://www.imdb.com/…37428/mediaviewer/rm539321344
abd'nin brunson için saat 18'e kadar süre vermesi
-
nihat dogana estetik cerrahi yapip gönderelim..onlar düşünsün.türkün intikamı acı olur..
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
2 tane kanatlı kuşun sesleri elbet değildir.
insanların araba park edişleri, yayalara saygı duyması, selamlaşması çöplerini kapılarının önüne koymamaları bazı detaylardır.
işimiz kuşlara kaldıysa sabahları balata gelin amk martı sesinden geçilmiyor.
marketler kırtasiye malzemesi satmasın
-
rekabet iyidir, satsınlar. çeşit olsun, ürünün fiyatı belli olsun. kredi kartına ekstra komisyon da kesmezler hem. bir de vergisini öderler devlete. ayrıca personel istihdam ederler.
istersen sana telefon numaramı verebilirim
-
muhtemelen mesaj atan kızı pişman eden başlıktır.
herşey iyi guzel de neden ifşa ediyorsun be kardeşim.
nevz-at
-
en güzel at yemeklerini bulacağınız restoran. favorim düldül şaşlığı.
hava yardımlarını kırmamak için kabul ediyoruz
-
beceriksizler ama kabul edelim çok komik adamlar bunlar.
orman bakanı “ormanlardan ben sorumlu değilim” dedi mesela.
nusret taklidi yapan savaş pilotu
-
"tirk hilkinin virgiliri ili alinmiş milyin dilirlik mikini"
(bkz: ota boka duyar kasmak)
içinde bulunduğu stresi azaltmak isteyen bir askerimiz. onlar da insan. ayrıca kendisi eğlenceli bir kişiye benziyor. hepiniz sağ salim ana babanıza dönün inşallah.
internette tanışılan kişiyle ilk buluşma
-
sanirim herkes hoslandigi, begendigi kisilerle bulusmus ama ben bu deneyimi en yakin arkadasimla yasamistim.
12 yasinda bi sims forumunda (bkz: simaniac com) tanismistik. bir iki seneye, artik ne konustuk, nasil yakinlastik cok hatirlamasam da, yakin arkadas olduk. internete girdigimde ilk yaptigim msn'i acip online mi diye bakmak olurdu. aramizda 4 yas vardi ama en az benim kadar cocuksuydu, muhabbetimiz cok cocuksu ve tatliydi. sanki kardesimle konusuyormus gibi hissediyordum. birlikte super kahraman oldugumuzu hayal ederdik, ayni online oyunlari oynardik, ayni animeleri izlerdik, tanistigimiz forumdaki insanlari cekistirirdik. okulda da cok yakin arkadasim vardi ama onu en az okul arkadaslarim kadar cok seviyordum, baskalariyla paylasamadigim seyleri onunla paylasiyordum.
sonra ben liseye gectim, o universiteye gecti. ben lise 1 ve 2de cok arkadas edinemedim, diger arkadaslarim da baska liselere gitmisti. kendimi yalniz hissediyordum. o ise universitedeki bolumunden memnun degildi, cift anadal yapmaya calisiyordu, dolayisiyla cok fazla calismasi gerekiyordu. ben cok mutsuzdum, onun da mutsuz oldugunu tahmin ediyorum, cok belli etmezdi boyle seyleri. okuldan doner donmez internete giriyordum, msn'de saatlerce konusmak icin can atiyordum. okuldakilerin ergen muhabbetlerinden sonra birlikte yaptigimiz cocuksu muhabbetler bana cok iyi geliyordu.
derken lise 3'e gectim, hala okulda kendimi yalniz hissediyordum. 6 senedir arkadastik, artik en yakin arkadasim olmustu. hep ergenken soyledigimz bir sey vardir ya "beni en iyi anlayan oydu" diye, benim icin o insandi. fakat ben ankara'da yasadigim, o istanbul'da yasadigi icin hic bulusmamistik. o senenin temmuzunda bir dugun icin ilk kez istanbul'a gittim, hemen bulusma karari aldik. birlikte benim kaldigim otelin cevresinde dolandik, ozsut'te tatli yedik. bır suru fotograf cekildik. ikimiz de biraz utangactik fakat cok eglendik. yolda annemlerle karsilastik, annem ve babamla tanisti. annem "seninle yasit gibi duruyor, dedigin kadar cocuksu ve neseliymis" dedi onun icin. o gun uzulerek ayrildik.
dort ay sonra bir gun, sebepsiz yere okuldan kacip eve geldim. msn'e girer girmez ortak bir tanidigimiz bana bir link atti. linki actim. linkte arkadasimin okula giderken trafik kazasi gecirdigi, kamyonun altinda ezildigi ve hayatini kaybettigi yaziyordu.
o gun hem hafizama kazinmis, hem de surekli agladigim icin biraz bulanik. annemin "keske o gun sizinle karsilasmasaymisim, o kizla tanismasaymisim" diyerek benimle birlikte agladigini, abimin beni alip ozsut'e goturdugunu, orda birlikteyken yedigimiz tatlidan yedigimi hatirliyorum.
uzerinden 5 sene gecti, onun vefat ettigi yastan 1 yas buyugum. hala arada onu animsatan bir sey oldugunda aglayabiliyorum. fakat bunun disinda onu dusundugumde hep gulumserken buluyorum kendimi. oldugune uzulmektense onu tanimis oldugum icin, bana kattigi seyler icin mutlu oluyorum.
en cok da o olmeden once bir kez olsun gorusmus oldugumuz icin mutluyum. o gun utanip haber vermesem, o da uc saat otobuse binip yanima gelmese bir zamanlar en yakin arkadasim olan insani hic gormemis olacaktim. ve hayatimin o donemiyle ilgili bir seyler hep eksik kalacakti.
apple'ın malatya'da mağaza açması
-
lokasyonun bakırköy’deki yeşilyurt yerine malatya’daki yeşilyurt olarak girildiğini düşündüğüm olay. daha ankara ve izmir’de bile olmayan apple store’un malatya’da açılması biraz saçma geliyor kulağa.
edit: bir iki entry’de malatya yeşilyurt’un zengin bir bölge olduğundan, 700-800 bin liraya daire satıldığından ve dolayısıyla doğru bir tercih olduğundan bahsedilmiş. istanbul yeşilyurt’ta 800 bin liraya kulübe alamayacağınızı, en ucuz 2+1’lerin 1.5 milyon liradan satıldığını, 4-5 milyon liraların standart fiyatlar olduğunu ve 10 milyona bile daire bulabileceğinizi belirtmek isterim.