ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin ürettiği ve taklit olmayan şeyler
-
arabayı arkadaşın üzerine sürerek selam vermek.
lisede yapılan hayvanlıklar
-
kopya çekeceğimi bildiği için, sınav esnası sürekli yanıbaşımda duran hoca uzaklaşsın diye osurmamdır. ve hakikaten kokuyu aldıgında yüzünü ekşitip masasına gitmişti. şu an düşünüyorum da bundan daha vahim bir anı olamaz. okulun pilav günlerinde yüzüne bakıyorum ben bu adamın.
112 personelinin eve ayakkabı ile girmesi
-
çok acayip insanlarsınız vesselam. arkadaşım o kadar aciliyeti yoksa ambulansı çağırma!
tanım: milletin can, yazarın ev derdinde olduğu hede.
gıda fiyatlarının çıldırması
-
markete giriyorum bi kahvaltılık alıp çıkayım diyorum sütüyle yumurtasıyla, salamsız sosissiz sucuksuz 200 tl. marketten çıkıyorum yürüyerek eve gidiyorum önümden cipler, son model arabalar gırla geçiyor. kafelerin, restoranların önünden geçiyorum dipdibe masalarda iğne atsan yere düşmez. bi elimdeki küçük torbaya, bi bunlara bakıyorum aklım almıyor. nasıl oluyor bu işler yani?
her olayda mizahını da gösteren halk
-
" adam bize marjinal derken cok hakli lan, gecenin 3'unde gozumuzde deniz gozlukleriyle sokaklarda kosuyoruz :))"
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
(bkz: masai mara'da sabah oluyor)
piero manzoni
-
doksan adet kavanoz dolusu dışkısından oluşan bir dizi eseri iyi paraya satıldılar; tate gallery, 2002 yılında bu kavanozlardan biri için 61.000$ ödemişti.
çocuklar için ayaktan çıkmayan çorap üretilmesi
-
vay arkadaş! girişimcilikte bir çağ açar!
benim 1 yaşını 20 gün geçmiş bir kız çocuğum var. her gün çoraplarını 1378 kere giydiriyorum. peşine dolanıyorum çocuğun. tuttuğu yerde çekip çıkarıyor çorabını. aynı durumu yine bizim evlerde birçok çocukta da görmüşlüğüm var. artık genetik midir nedir bilmiyorum ama böyle bir gerçeklik var ki bu çocuk denilenler, çoraplarını çıkarmaya bayılıyorlar. e biz ebeveynler de ne yapalım çocuk hasta olmasın diye peşi sıra takip edip o çorabı giydiriyoruz hâliyle. hatta benim kız beni görünce artık doğrudan doğruya çorabının olduğu yeri gösteriyor. çözdü meseleyi. ya da bunu bir oyun belledi. hiç bilemedim.
diyeceğim o ki ey girişimciler! ey sermaye sahipleri! ey üretim araçlarını elinde bulunduranlar! ey iş gücü olanlar! çocuklar için, özellikle de benim çocuğum için ne yapın edin de bir ayaktan çıkmayan çorap üretin! ebeveyn yardım etsin de çıksın!
hoş bu entry bir sinir patlaması anında yazılmıştır. yoksa çorapları çıkarmak da elbette bu mini mini yavrular için kimi motor becerilerin ve bilişsel becerilerin gelişmesine ve ilerlemesine yardım ediyordur. varsın çıkarsınlar be! ben on saniyede bir çorap giydirmeye de razıyım evet evet...
ağzını yediğimin çocuğuna bak ya! yine çıkarmış ve "bababababa" diye bana sesleniyor! dur dur geliyorum minik kelebeğim!!! pehhe...
rte'nin de ışid'i amerika kurdu demesi
-
akp'yi kim kurdu ? keza kim bop eşbaşkanı yapılmıştı ?
kesinlikle kılışştaroğlu yaptırmıştır.
lock stock and two smoking barrels
-
sol framede gorunmesi bile yuzume bi gulucuk kondururken basligina girip hem filme zaman kaybi diyen hemde puana gore oturup film izleyen insan gercegiyle karsi karsiya kaldim
cok sevdigim guy ritchienin cok sevdigim filmi
sözlükte tanışıp evlenmek
-
- nimet çorabımın tekini bulamıyoruuum? aradım mamafih bulamadım
- hayvan ara, banyoya bak.ya da geri git ne bileyim
abi seviyorsan git konuş bence
-
çok sık duyulabilecek bir siklemezlik örneği arkadaş cümlesidir. genelde yüzeysel bir erkekten gelme olasılığı yüksektir. karşısındaki anlatır zor durumda olduğunu, aşık olduğunu, kıza bir türlü yaklaşamadığını, kızın tepkisinden onu reddetmesinden korktuğunu, ne yapması gerektiğini bilmediğini, vs.. ama tabi karşısında dinleyen de bir erkek olduğu ve duygular hakkında konuşan bir hemcinsine maksimum 3 dakika konsantre olabildiği için. harika cevap fazla bekletilmeden kendisinden gelir;
- abi seviyorsan git konuş bence.
nasıl akıl dolu değil mi? bizim aklımıza gelmemişti halbuki..
bill burr
-
bu hafta bu video ile keşfettiğim adam: https://www.youtube.com/watch?v=oq2nvkiqczo
bill bombalamaya başlayıp fallon'ın önündeki kağıdı göstererek "buna bağlı kalmayacağımı biliyordun" dediği andan itibaren fallon'ı iyi izleyin. ne diyeceğini bilemiyor, neredeyse sadece bill'in söylediklerini tekrarlıyor. hatta aşırı kahkahalarla olayı geçiştiriyor. bill de muhabbeti uzatarak ortamı gerdikçe geriyor.
gerilimin en önemli sebeplerinden biri de bunun gibi late night şovlarının inanılmaz derecede senaryolu ve planlı olması. skeçleri, baştaki monologları geçiyorum. onlar zaten yazarlar ordusu tarafından hazırlanan içerikler. dediğim şu, program konukları bile önceden program yazarları veya prodüktörleriyle oturup konuşuyorlar. röportaj sırasında anlatacakları anıları ve belki de yapacakları esprileri çok önceden belirliyorlar. olayın zaten bir kitap, film, dizi tanıtımı için gelen ünlü etrafında döndüğünü biliyoruz. onun etrafına da işte öyle önceden planlı röportajı yapıştırıp sunuyorlar.
bill burr bunu göz göre göre, hem de hiç politically correct olmayacak şekilde bozması ve fallon'ın düştüğü durum inanılmaz.