ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tsk'nın 34 terörist öldüren silahı
-
asker wall hack açmış barzolara wuri vallah.
coronalı cenaze yıkatılan imamın coronadan ölmesi
-
müftülükteki usulsüzlüklere karşı çıktığı için hedef oluyor. ceza olarak koronadan ölenlerin cenazesini yıkamakla görevlendiriliyor ve koruyucu elbise verilmiyor.
bunlar nasıl bu kadar vicdansız, nasıl bu kadar insanlıktan çıkmış durumdalar akıl almıyor?
bu kadarı olmaz dedikçe, çok daha fazlası oluyor. akıl sağlığını koruyabilmek mümkün değil artık.
0 552 477 42 63
-
az önce bu telefondan bir polis memuru aradı. terörle mücade birimindenmiş. telefonumu nerden aldığımı sordu. faturasının olup olmadığını sordu. son bir kaç gün içinde internetten herhangi bir işlem yapıp yapmadığımı sordu. kimlik bilgilerimi aldı. adıma bir sürü işlem yapılmış. iban numarasını aldım. hemen 20bin tl göndericem. halledecek. allah razı olsun. ucuz yırttım
edit : çok tuhaf mesajlar aldım. arkadaşlar elbette ki ironi yapıyorum. ama adam çok ama çok ikna edici detaylarla konuşuyor. en başında ismimi biliyordu mesela. o yüzden dikkat edin. kişisel bilgilerinize her yerden ulaşılabiliyor bugünlerde.
bu tür aramaları en kolay sonlandırma yöntemi arayan kişinin ismini, aradığı şubeyi sormanız. ben sordum. isminin c*** yıldırım olduğunu, sicil numarasının 269772 olduğunu söyledi. antalya il emniyet müdürlüğü, terörle mücadele'den aradığını söyledi. ben de onu aynı şubeden arayıp ulaşacağımı söyleyince telefonu yüzüme kapattı. polise bildirdim. az önce de polis (gerçek olanı) beni aradı. olayı anlattım.
eşinizi dostunuzu uyarın. olmadı organize işler sazan sarmalı'nı izletin
çocuğum dahi sendromu
-
ne ilginçtir ki belli bir eğitim görmüş, orta sınıf yarı-burjuva ailelerde olan saplantıdır. ve bunu sürekli tekrarlayıp çocuğu daha fazla çalıştırarak 40 kere söylesem gerçek olur rüyası yaşarlar.
mesela geçen yıllarda tatil yaptığım bir yazlık sitede çocuğu dahi olmayan tip yoktu. o kadar çok kafamı diktiler ki neredeyse ikna olacaktım, ama çözemiyorum deha nerede. neyse sonra oradaki ege köylüsü garsonla sohbet ettim. oğlu o bölgenin satranç birincisi olmuş, oyunu da kendi kendine öğrenmiş. inanmadım internet'te gösterdi falan. sonra da dedi ki "keşke kafası faydalı şeylere çalışsa".
kilo vermek için gerekli motivasyon kaynağı
-
kendine iyi davranmaya karar vermek
hayatının kontrolünü geri kazanabilmek
saçmalamaya bir son vermek
kendini cezalandırmayı bırakmak
bu motivasyon, diğer alanlara da yarıyor. "ulan" diyorsun, "ben o kadar kiloyu kaybetmişim, seni kaybetmek koyar mı?"
irade mi lazım? "ohoooo" diyorsun, "ben waffle'a kaç defa hayır demiş insanım, sana mı yenilicem?"
beyleyken beyle. alın işte sabah gazınızı.
ben şimdi yürüyüşe çıkıyorum. ağzına kürekle girmek istediğim insanları düşünerek, ayaklarımla yerleri dövücem.
15 nisan 2018 galatasaray medipol başakşehir maçı
-
ulan fenerlilerle beşiktaşlılar bile bizi destekliyor. adam gelmiş bu gol fb'lilere, bjk'lilere girsin diyor. renktaş da olsak salak adam hiç çekilmiyor amk.
harlem'de adı nigar olan arkadaşa seslenmek
-
hele söyleyen seslenen kişi beyaz gibi r'leri söyleyemeyen biriyse kişinin hapı yutmasını sağlayabilecek eylem.
"heyyyy nigaağğ nigaaaaağğğ...gelsene bu tağafa"
gerisi gelir zaten ...
uzaylıların hep amerika'ya inmesi
-
ıstanbul'u ziyaret ederlerse tecavüz edildikten sonra öldürülüceklerini bildikleri içindir.
göcek'te teknedeki ilginç fotoğraf çekimi
-
ay rezalet demiş çekenler arasından bir kadın. teknede deniz kenarında/içinde soyunmak mı rezalet, yoksa bunu izinsiz ve habersiz videoya çekip dünyaya yaymak mı?
1922 yılında çekilen amsterdam videosu
-
dünyanın en ünlü şehirlerinden birinin yaklaşık 100 sene öncesine ait görüntüleridir.
amsterdam'ın benim için her zaman özel bir yeri vardır. ilk yurtdışı seyahatimi yaptığım, gençliğimde tatlı bir kaçamak yaşadığım, hem iş hem turistik amaçla defalarca seyahat ettiğim güzel şehirdir.
insanların şıklıklarından herkes yeterince bahsetmiş ama beni daha çok üzen bir konu var ki o da sokakların neredeyse aynı kalması. şu görüntüyü amsterdam'da bulunmuş birine izletin anında söyleyecektir size neresi olduğunu. bizde ise en büyük şehirlerin bile değil 50, 20 sene önceki hallerini tanımak mümkün değil. gidenler ne demek istediğimi anlayacaklardır, bu durum pek çok avrupa ülkesinde bu şekilde, sanırım bizim göçebe toplum geçmişimize dayanıyor. bulunduğumuz yeri güzelleştirelim kaygımız pek olmamış, zaten son zamanlarda bundan bahsetmek bile mümkün değil. güzelleştirmeden anladığımız aslına hiç uymayan restorasyonlar veya yıkılanın yerine dikilen abuk sabuk 50 katlı bir yapı.