hesabın var mı? giriş yap

  • hoşlandığı hatunun elini 12. bölümde tutarak mühendis olduğunu göstermiş dizi kahramanıdır.

  • dsıde çalışan bir mühendisseniz, köy köy dolaşıp gölet yapıyor, sulama sistemleriyle ilgileniyor olabilirsiniz.
    ziraat bankasında uzman mühendisseniz, karış karış gezip tarıma kredi vermiş bir insan olabilirsiniz.
    maden şirketinde memursanız, işçilerin hakkını alması konusunda destek vermiş, gerekli düzenlemeleri getirmiş, enerji komitelerinde görev almış olabilirsiniz.
    devlet demiryollarında memursanız, dağ taş gezip anadolunun olmadık yerlerine bayramda seyranda gidip sorun çözen bir insan olabilirsiniz.
    öğretmen olabilirsiniz, doktor olabilirsiniz, hakim savcı olabilirsiniz.
    bu insanlar benim dedem, babam, anam, teyzem. hayatlarını insanlara faydalı olacak şeyler yapmaya çalışarak geçirdiler. vatana millete faydalı olmak için okumuşlardı. plazada yabancı bir firmanın temsilciğinde çalışmaktan daha az kazandırdığı doğrudur. ama güvenceleri, tatilleri, lojmanları, dostları, müdürü çekiştirdikleri iş arkadaşları, ve örgütleri vardı.

    memur dediğimiz insanlar her ne kadar bugün devletin çürümüşlüğü içinde kalsalar da ülkeyi çekip çeviren çalışanlar ordusudur. onların emekleri bir devleti sosyal devlete dönüştüren şeydir. manevi olarak zengin bir hayattır. sosyal olarak güzel bir hayattır. sizi özel sektör gibi birbirine maaşını söylemediğin, yanında oturanla rekabet ettiğin bir dünyadan alır, aynı amaçlar için mücadele ettiğin ortağa çevirir. akşamları hobi edinecek çoluk çocukla oynayacak zaman bırakır.

    kar için değil, insanlar için çalışırsınız. onurlu ve anlamlı bir yaşamdır.

    ek:
    “hiçbir zaman inandıramadım seni kahramansız bir dünyaya neden inandığıma. hiçbir zaman inandıramadım seni o kahramanları uyduran zavallı yazarların neden kahraman olmadıklarına. hiçbir zaman inandıramadım seni o dergilerde resimleri çıkanların bizden başka bir soydan olduğuna. hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine. hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.” orhan pamuk, kara kitap

  • çok faydalı bir başlık.
    1-koltuk takımı, orta sehpa, yemek masası, konsol, yatak, gardırop yani aklınıza gelecek tüm mobilyalarda köşeli değil yuvarlak kenarlı modelleri tercih edin. ev içinde ufak tefek çarpmalarda yaralanma ihtimaliniz azalır. özellikle evinize ara ara küçük çocuklar gelecekse ya da çocuk sahibi olmayı planlıyorsanız keskin kenarlı mobilyalar büyük sıkıntı yaratıyor.
    2-özellikle salon için seçilen mobilyalarda ürünlerin yere yapışık değil ayaklı olanları genellikle daha kullanışlı. hem ortam daha ferah görünüyor hem de elektrik süpürgesi ile her şeyin altı kolayca temizleniyor.
    3-halıları kenarları saçaklı olanlardan tercih etmeyin. hem kolay kirleniyor hem dağınık bir görüntü oluşturuyor.
    4-beyaz eşya konusunda genel düşüncem eğer evde 10 yıl gibi bir süre yaşayacaksanız daha iyi markalara ve bütçenin el verdiği en iyi modellere yönelmek. ancak kısa vadede taşınma gibi olasılıklar varsa mümkün olduğunca ortalama fiyatlar-optimum iş görecek ürünler seçmek.
    bu entry gelecekte yapmayı umduğum değişiklikler için kendime de not olsun.

  • zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
    nerede sahiden o?

  • eve gidince ara diyen bi arkadaşım vardı. asla yapmam ama ilk kez eve gidince aradım. telefonu kapalıydı (saat 23 suları). ertesi gün akşamüstü beni aramışsın diye aradı geri. eve geldim dedim. daha yeni mi dedi. hee dedim kapattım.

  • "f5 zoom out"

    oyunda bu nicki gören haritayı zoom out yapmak için "lan f5 neydi" diye düşünmeden basıyor. sonuç, oyundan çıktığı için sabit duran bir yeme sahip oluyoruz.

    kandım bu numaraya ordan biliyorum.