hesabın var mı? giriş yap

  • oruçlunun açlıktan akli melekeleri kaybetmesi sonucunda iskender satılan bir mekana gitmesi sonrası karşısındaki müşterilerin yaptığı eylem.
    oruçluyken ne işin var kardeşim iskender satılan,yenen yerde.

  • henüz 27 yaşında sezon başına min 30 gol atan bir futbolcunun hali hazırda milli takım performansıyla birlikte 400'den fazla gol atmışken, kariyerinin sonunda 500+ gol barajını kesinlikle geçeceğini iddia eden futbol üstadlarını ortaya çıkarmış futbolcudur.

  • şöyle oluyor:

    eskiden küçüktük, garsonlar, kasiyerler, eve gelen temizlikçiler falan; abla, abi, teyze veya amcaydı. küçüktün yani sen ve onların ne olduğu, onların sosyal sınıfları veya gelir durumları seni pek ırgalamıyordu.

    ama arkadaş şu son yıllarda özellikle iyice üzerime üzerime geliyor bu gerçek.

    evet, hizmet aldığım için utanıyorum.

    cumartesi gecesi çalışmak zorunda kalan genç bir garsonu, bulaşıkçıyı görünce utanıyorum. ben oraya eğlenmeye gelmişken onu o gece çalışmak zorunda bırakan sisteme küfrediyorum. ama "sorun sistem yea" diyip "baksana lan" diye garson aşağılayıp hayatıma devam edemiyorum. biraz da komik oluyor mahçup mahçup "ben bir x alayım" demek...

    kendi yaşıtlarından veya insanın kendine nispeten yakın yaşındakilerden hizmet alırken utanmak böyle bir şey yaklaşık olarak...

  • rekabet iyidir, satsınlar. çeşit olsun, ürünün fiyatı belli olsun. kredi kartına ekstra komisyon da kesmezler hem. bir de vergisini öderler devlete. ayrıca personel istihdam ederler.

  • olmuş muhteşem bir filmdir. tarantino’nun bu sefer bol aksiyonlu bir film çekeceğini korkuyla ve üzüntüyle bekliyordum. ama iyi ki öyle olmadı. o yine gerçek sinemayı yaptı. bol yıldızlı durağan bir film çıktı yine. durağan olması marvel sinemasına göre tabii. *

    şu an çoğu kişi izlemediği için spoiler vermeyeceğim. kimse de vermesin. izlemeyenlerin hevesine sıçmayalım.

    edit: film vizyona girdiğine göre birkaç şey söyleyelim;

    insanların bu filme karşı tepkileri oldukça üzücü;
    “ee noldu şimdi?”
    “ben hiçbir şey anlamadım.”
    “film güzel değil ya ne anlatıyo ki?”
    ve benzer tepkileri hayretle dinledik. inanılmazdı. onların beklediği asıl şey şu: “kaslı bir süper kahraman olacak. bazı istenmeyen olaylar olduktan sonra insanları kurtarmaktan vazgeçecek. arkadaşları süper kahramanı ikna etmeye çalışacak. süper kahraman arkadaşlarının kurduğu süper kahraman grubuyla tekrar geri dönecek. süper kahraman grubu sanki kaybedecek gibi olacak ama asıl süper kahraman günü kurtaracak. günün sonunda süper kahraman taş gibi sevgilisiyle öpüşecek.”
    üzgünüz moronsu’lar ama quentin tarantino o tür filmler çekmez.

    --- ‘spoiler’ ---

    araba sahnelerinde brad pitt hiçbir şey yapmadan araba sürüyordu. onun yerine başka sahnelerle oyunculuğunu konuştursaydı çok daha iyi olacaktı. tek beğenmediğim nokta bu. ancak yine de filmin tamamı çok güzeldi.

    tarantino amca’nın tüm filmlerini izlemiş bireylerin yüzünde sebepsiz bir tebessüm göreceksiniz (işte bu yüzden bize ters ters bakmayın).

    sharon tate’nin kendini izlerken gösterdiği tepki eminim ki herkese tanıdık geliyordur. kendi başarını, kendi ürününü izlemek... tarantino bu noktayı çok iyi yansıtmış.

    olay örgüsüne hiçbir katkısı olmayan film seti sahneleri tam bir ustalık eseriydi. tarantino’nun ustalığı ve di caprio’nun 4-5 tane karakteri başarıyla aktarması hiç de kolay bir iş değil. zevkten başınız dönecek, filmi izlemeye gitmeden önce yanınızda peçete getirin.

    savaş karşıtı, sevgi dolu, nefret karşıtı insanları bu filmin sonundaki kanlı sahneyi izletirsek şüphesiz kahkaha atarlar. tıpkı reservoir dogs, death proof, inglourious basterds’teki gibi. bu duyguyu özlemişiz.

    ek: filmin sonu inglourious basterds’ta olduğu gibi değiştirilmiş.

    --- ‘spoiler’ ---

    ve yarısı terkedilmiş sinema salonu şu etkileyici sözlerle yankılandı: “e şimdi ne oldu? ben bir şey anlamadım.