hesabın var mı? giriş yap

  • kreş çocuğunuz varsa, veli grubu buna en tepe örnektir.
    zaten siksok bi dönemden geçiyorum, trollemeye başladım artık.

    kadın a- ben patates salatası getiririm.
    kadın b- börek de benden
    kadın c- o zaman keki ben yapayım.
    delfina - ya ben bişey mi kaçırdım?
    müdür- delfi hanımcım, haftaiçi çocuklarla anneler günü partisi yapmıştık ya hani. haftasonu da sadece annelerin katılacağı bi parti yapıcaz okulda.
    delfina -pek güzel. itfaiyeci kostümlü erkek striptizci de benden o halde. anneler gününü bi kez kutladık. bu da "anneysek ölmedik ya" günü olsun o zaman

    -grupta sessiz, serin rüzgarlar-
    *

  • campbell, kitapta sıradan insanı kahraman yapan yolu temelde 3 aşamada inceler. ilk aşama "evden ve toplumdan ayrılma/yola çıkış"tır. bu aşamada "macera çağrısı" ön plana çıkar. kahraman için yapılması gereken tek şey vardır, o da bu yolculuğa çıkmak ve macerayı yaşamaktır. daha sonra "kabul edilme töreni" diye adlandırılabilecek kısım gerçekleşir. bu aşama zaferle sonuçlanan çeşitli denemelerden oluşur ve sonuç olarak sıradan insan kahramana dönüşür. yani artık kahramanın "kahramanlığı" hikayedeki bir başka karakter tarafından onaylanır veya değişik sembollerle seyirciye aktarılır. en son aşama ise "geri dönüş/toplumla yeniden entegre olma" aşamasıdır. kahraman evine geri döndüğünde eski karakterinden çok farklıdır. hem fiziksel hem de zihinsel olarak bir değişim geçirmiş, bilinci bütünlük kazanmıştır.

    ilyada'dan antigone'ye, star wars'dan gılgamış'a ve hatta harry potter'a kadar aslında tüm kahramanlık öykülerinin iskeleti aynıdır. (bkz: monomyth)

  • bizim buradaki bakkal amcanın "eğer biri gelir de daha önce hiç duymadığım bir sigara almak isterse hemen bunu veriyorum. şimdiye kadar %100'le tutturdum." diyerek çözdüğü sorunsal.

  • 100 yıl önce bile bugünün ramazan bayramı olacağı ve doğal olarak tüm işletmelerin kapalı olacağı belliyken çok acil işini önceden planlamayıp bayram gününe denk getiren dangalağın ortaya attığı rezalet.

    dünyanın tüm ülkelerinde bu tip günlerde kimse çalışmaz. avrupa ülkelerinde de christmas süresince çalışan kimseyi bulamazsınız.

  • montun kapşonunu kapatmak için elleri cepten çıkarmaya tedirgin eden soğuğu sevmektir.
    çok üşüyünce mağazalara girip bir şeylere bakıyormuş gibi yapıp ısınmayı sevmektir.
    banyo yaptıktan sonra kurutma makinesiyle vücudu da ısıtmaktan keyif almaktır.

    ve ve ve

    harley davidson botunu giymeyi sevmek ve 4-5 cm daha uzun boylu olmaktır.

  • genel olarak müşteriyi geren ve rahatsız eden mağaza çalışanıdır.

    -hoşgeldiniz.
    +merhaba.
    -ne bakmıştınız ?
    +bakıncam biraz.
    -tabi buyrun, ben yardımcı olayım.
    +yok ben bakınırım, gözüme çarpan bişey olursa...
    -beyfendi sikmiyim belanızı, düşün önüme.

  • adam ingiltere'nin bütün çirkin kadınlarını çocuk sahibi yapmış. ödül vereceklerine pes diye haber yapıyorlar yazık.

  • debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.