ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayata dair gülümseten detaylar
-
özgüven problemi yaşayan bir öğrencim var. ödevini öğle arası inceledim, mükemmel hazırlamış. tesadüfen koridorda görünce yanına gidip ödevini çok beğendiğimi söyleyip "seninle gurur duyuyorum" dedim. allahımm bu sözümü duyunca elindeki koca resim çantası ve sırtındaki birkaç kiloluk okul çantasıyla sektire sektire mutluluktan bir koşuşu vardı koridorda unutmam mümkün değil. küçük bir cümle büyük bir iş başardı sanırım.
17 ağustos 2015 ışid'in türklere mesajı
-
adam özetle diyor ki,
batılılar gelecek, çocuklarınızı öldürecek, kadınlarınıza ve sizi köle haline getirecek. bunun yerine bizi destekleyin, bütün bunları biz yapalım, yetmedi yanında da bir kilo fiyatına iki kilo bal verelim.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
doksanlı yılların sonu olsa gerek, ayakkabı satan küçük bir dükkanda çalışıyordum yazın. malum zor durumdaydık, yoksa neden çalışsın bir çocuk bütün gün, dört gözle beklediği yaz tatilinde...
dükkanın sahibi haftalık verirdi bana. yemek paramı da yine haftalık olarak verirdi. yemek parası dediysem öyle matah bir şey değil. bir ihtimal esnaf lokantasında kuru-pilav yersin. velhasıl o paradan da ne kadar arttırırsam kardır diye, caminin önünde duran tostçuya gidip,
"abi boş tostu ne kadara yaparsın" diye sormuştum.
"boş tost"
öyle ekmeğin üzerine biraz sulu salça sürüp ısıtıp verecek. verdi de. 3 ay o boş tostla doyurdum karnımı. çeşmeden su bir de. anneme de haftalığıma zam yaptılar dedim. karnımı lokantada doyurduğumu, köfte pilav falan yediğimi söyledim hep. hala bilmez canım benim. bilmesin de.
kimse bilmesin boş tostun yavan tadını. hele çocuklar hiç bilmesin. onlar köfte yesin hep. çok mu zor?
galatasaray'ın b. münih'e oynadığı ilk 70 dakika
-
son 20 dakika daha önemliymiş.
ben dili vs sen dili
-
ben dili bilinenin aksine "senin şunu şunu yapman bende şu şu duyguyu yaratıyor" dan ibaret değil. bir iki ön koşulu var.
öncelikle bu dil anlık olarak kulanılan bir yöntem olmayacak ailenin genel tutumu olacak. bir birey olarak biribirinin ve çocuklarının duygularını, düşüncelerini dikkate almayan bir anne - babanın çocuğu da başkasını duygusunu dikkate almamayı öğrenir. dolayısıyla sen "bu beni çok üzüyor" desen bile önemsemez.
ikincisi çocuğun senin duygunu anlayacak yaşta olacak. iki ya da altı yaşındaki benmerkezciliğin doruklarında gezinen ve her şeye kendi verdiği değer kadar önem atfeden bir çocuğa "cama vurduğunda üzülüyorum" dersen anlamayabilir.
üçüncüsü çocuğun daha büyükse bile genel olarak ilişkin iyi olacak. birbirinizi önemsediğiniz bir ilişki içinde olacaksınız. ben şimdi yolda tüküren bir adamı durdursam ve "yere tükürmen beni üzüyor" desem "sana iyi üzülmeler o zaman "deyip çeker gider. çünkü aramızda bir bağ yok. benim üzülmemi neden önemsesin ki. eğer çocuğunla ilişkin sağlam değilse bu dil işe yaramaz. önce ilişkini onarman gerekir.
son olarak ben dilinin formülü:
karşıdakinin yaptığı davranışın yorum katılmadan ifade edilmesi (vurma, bağırma, etrafı dağıtma vb.)
+
bunun bana olan somut etkisi (ben toplamak zorunda kalıyorum, yoruluyorum, yetiştiremiyorum vb.)
+
sende yarattığı duygu (üzülüyorum, telaşlanıyorum, kaygılanıyorum vb.)
yani;
kardeşinle kavga ettiğinizde üzülüyorum (yanlış cümle, bana olan etkisini söylemedim.)
kardeşinle sürekli kavga ettiğinizde ...... (yanlış cümle, çocuğun davranışına yorum kattım)
kardeşinle birbirinize vurduğunuzda size nasıl yardımcı olacağımı bilemiyorum ve ikinizin arasında kalıyorum. bu sefer kendimi çaresiz hissediyorum. (doğru cümle.tabi sonrasında sorunlarını nasıl çözebileceklerini de zaman içinde öğretmek ve kural oluşturmak gerekecek.)
umarım biraz yardımı olur.
299 bin 995 tl'ye satılan burberry trençkot
-
300 lira okuyan bir ben miyim diye sorduran reklam.
merve büyük'ün sirenle emniyet şeridini kullanması
-
parası olanın ülkenin içinden geçeciğinin kanıtı. adem büyük kim ya? olum nasıl bu hale geldik. fakir olmama rağmen bu örneklerden etkilenip acaba bende şuradan sıyrılsam mı diyorum bazen. sonra utanıyorum, sıkılıyorum ve yoluma devam ediyorum. yüzsüzler gibi hahshshs diye gülemiyorum.
sevgiliyle edilmiş en saçma kavga
-
çakırkeyf iken ismi ışıl olan sevgilime pırıl diye hitap etmişim.
way efendim pırıl kim?
sensin işte ha ışıl ha pırıl.
kürt müzik tarihinin en iyi 500 şarkısı
-
(bkz: hela vela velvela)
erdoğan'ın bbc ile röportajı
-
"ekonomi sizin de bildiğiniz gibi çok iyi gitmiyor" cümlesini doğrudan erdoğan'ın yüzüne karşı kurabilen bir gazeteci görmeyeli uzun zaman olmuştu.