hesabın var mı? giriş yap

  • zannediyorum ki, türkiye'nin %80lik kısmından biridir. en azından balık zannetmesiyle kendine özgü bir tarzı olabilir; ama ne olduğunu bilmeyenler oldukça fazladır zannımca. ya da kendimi aklamaya çalışıyorum şu an lanet olsun.

    o kadar da araştırmacı, kafasına takılan şeyi sorgulayıp, arayıp, öğrenen bir adam diye geçinirim habuki; ama lazanyayı daha düne kadar balık çeşidi zannediyordum. hep garfield'ın yüzünden. en sevdiği şey lazanya idi. ben de dolaylı çağrışım yaparak kedi en çok balık sever, e bu lazanya denen şey de, balıktır herhalde düşünüyormuşum herhalde. dedim ya, hiç üzerinde araştırma gereği hissetmemiştim bile. n'olur beni yalnız bırakmayın. itiraf edin, rahatlayın. siz de bilmiyordunuz ne olduğunu dimi?

    o değil de, şu yaşıma kadar nasıl oldu da araştırmadım onu merak ediyorum.
    bir insanın canı hiç mi lazanya çekmez? en azından "bu lazanya nedir lan?" demez? yarın anneme lazanya yapmasını söyleyeceğim. şu an çok karmaşık duygular içerisindeyim.

    (bkz: yer yarılsa da içine girsem denilen anlar)

    edit: öğrendim ama bir makarna çeşidi olup, börek şeklinde yapılıp servis edildiğini.
    kedi hiç makarna yer mi olm ya. geber lan! yaktın beni garfield.

  • yılların emekçi gazetecisi.

    mit tırları haberini yaptı diye vatan hainliğiyle suçlandı. yargılandı, 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı. yetmedi, adliye önünde sukiaste uğradı.

    yıllardır sorumluluk bilinciyle hem gazetecilik yap, hem de defne samyeli'ye anne ol.

    helal sana koca yürekli insan!

  • gerçek anlamda bir iran olmamızın işaretidir.
    insanımız, "iran gibi oluyoruz" deyince sürekli şeriat gelecek zannediyor. ülkeye şeriatı getirebilecek kafada ve kabiliyette imam hatipli yok. fakat(!), bu kabiliyetsizlik ve ahlaksızlık dalgası ülkenin temel kurumlarını ve ahlakını yıkıyor. bu ülkeye daha kötüsü geldi çoktan, haberleri yok. rejim yıkıldı, düzen kalmadı.

    ülkede kanun kalmadı. ülkede güvenilebilecek bir kolluk kuvveti kalmadı. ülkede sizi koruyan bir anayasa kalmadı. her an bir kanun hükmünde kararname ile sizin evinizi bile elinizden alabilirler. hatta buna bile gerek yok, bir yalaka savcı aldığı emir veya mesajla sizi anayasal düzeni, devleti ve hükümeti yıkmak teşebbüsüyle içeri alıp yıllarca orada tutabilir. ifade özgürlüğünü bırakın artık ima bile edemiyorsunuz. çünkü bal gibi nasıl birer pislik olduklarını biliyorlar; hemen şak diye üzerlerine alıyorlar. ülkede kurallara uygun oynayan kimse kalmadı kısacası. sürekli af getirmeler ve görmezden gelinen "ezik" kanunlar işte bir ülkeyi böyle yıkıyor. kamusal düzen sizlere ömür.. dışarıdan değil, içeriden yıkılıyor türkiye başkanlığı(cumhuriyeti).

    ve işte bu yüzden iran gibi oluyoruz. iran'da da okumuş etmiş, imkanı olan kesim hep çocuklarını batıya yolladı. biz de aynısını yapıyoruz. şimdi çocukları yollamak kafi gelmiyor artık. kendimiz de göçüyoruz. çünkü bu devlet, bizi koruyabilen, bize "benim vatandaşım" diyebilen bir devlet değil artık. bizim elimizden her türlü birikimimizi anında alabilecek ve bizi terörist ilan edebilecek bir devlet.
    düşünün, herifler bizi dağdaki pkk'lı ile, ypg'li ile, fetullahçılar ile ya da bir tarafına bomba sokup patlatan tipler ile aynı kefeye koyuyor.
    neden peki? bir dangalak topluluğuna, cahil embesillere sesimizi çıkardığımız için.

    devlet batıyor. azcık okumuş ve kafası çalışan kesim de bunu görüyor.
    hepsi bu.

    ilgili nyt haberi

  • gerçek, çok gerçek bir dram filmi.

    kim ki-duk kişilik sahibi bir insan olmasa, böyle bir filmi mümkün değil çekemezdi bence; bu gerçekçi ve yalın anlatımı yakalayamazdı. o yüzden gümüşmüş, ayıymış; pek de umrunda olduğunu sanmam. bana kalsa tüm ödülleri kendisine verirdim, o ayrı.

    bu filmi izleyip, derinden bir tat almış olanlar artık çok az dram filmini beğenebilirler. yani "izlerim bi ara" dediğiniz dram filmleri varsa kenarda köşede; önce onları izleyin. zira bu filmin ardından izlerseniz hiçbir önemleri kalmayacak onların... uyarmadı demeyin!

    "bu filmi yöneten sanatçı, ne güzel sanatçı." b's notes, 2013.

  • nükleer bombadan sonra yeryüzünde; hamamböcekleri, emlakçılar, taksiciler ve müteahhitler hayatta kalacaktır. merak etmeyiniz, bir şey olmaz onlara.

  • ikinci el otomatik araba alınmaz,
    almanya'da tuvalette 5 dakika geçirsen bile şef geliyor , bir şeyin mi var diye soruyor.,
    gelibolu'ya gittiğinde rehber olacak, anlatacak,
    bim güzellemesi,
    toprak her zaman para.
    iki ev alcan, birini kiraya vereceksin. oh mis.
    adamlar, bizim ülkemizde bizden iyi tatil yapıyor.
    adamların parası değerli abi.
    kim alıyor lan bu evleri?
    avm'ye gitsen her yer dolu.
    kredi çekmeden para biriktirilmiyor.
    piyasada para dönmüyor.
    evi 3 yıl önce x fiyata aldım, şu anda y verseler satmam.

    lan oğlum çıldıracağım artık aynı sohbetlerde aynı muhabbetleri duymaktan. nasıl bir ülke olduk lan biz? lan herkes aynı. sırf bu cümlelerle hayatını bitiren var. burda bile bunları sanki ilk kez yazılıyormuş gibi yazanlar var.

  • sibiryada bulunan tuva cumhuriyeti kaynakli bir vokal teknigi. bogazdan soyleme diye cevrilebilir turkce'ye. bu tarz vokalde, bogaz ve ses telleri manipule edilerek ayni anda 2-3 degisik ses cikarmak mumkun oluyor. soguk iklimlerde yasayan diger topluluklar [eskimolar, finlandiya'daki samiler vs.] arasinda da benzer vokal tarzlari mevcut.
    ilk defa duyan insana bogurme dinliyormus etkisi yapsa da, ozellikle yat kha grubunun calismalari, bu tarza yabanci olanlar icin baslangic acisindan iyi. diger onemli temsilcileri arasinda huun hur tu grubu ve unlu ondar gosterilebilir.
    yakin zamanda abd'de bu tarz muzigi merkezinde bulunduran, ve kor bir blues gitaristi olan paul pena'nin bu vokali ogrenmek uzere tuva ya gitmesini konu alan genghis blues adli belgesel sayesinde, gundeme geldi.