ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
b-52
-
simdi b-52 yolcu ucagi degil, yakit ikmal ucagi da degil, kargo ucagi da degil, ne peki bu? bombardiman ucagi.. o halde tasima kapasitesi diyince kahveden kac tane adami sirtinda tasir hesabi yapmak yerine ne kadar bomba tasir ona bakmak lazim..
bu konuda her yerde farkli sayilar cikiyor ama bunlarin b-52 icin 20-30 ton, b-1 icin de 30-40 ton arasinda degistigini soyliyeyim, iki de alinti yapayim:
"the b-1a used shorter runways than the b-52, could carry twice the payload, and had a smaller radar profile than the b-52, making it harder for the enemy to detect."
(http://www.wpafb.af.mil/…search/bombers/b6/b6-2.htm)
"the b-1b represents a major upgrade in u.s. long-range capabilities over the aging b-52 -- the previous mainstay of the bomber fleet. significant advantages include:
-low radar cross-section to make detection considerably more difficult.
-ability to fly lower and faster while carrying a larger payload.
-advanced electronic countermeasures to enhance survivability."
(http://www.fighter-planes.com/info/b1b.htm)
ama yok tasidigi adam kapasitesi denirse evet b-52'nin 6 personeline karsi b-1'in 4 adami var, yakit miktari da b-52'de anlasilan daha cok, cunku 8 motoruyla oluk gibi yakit tuketiyor..
ozetle kapasite olarak kendisine yetisen yaklasan olmamasi bi fantazidir.. hala is yapiyor olmasinin sebebi de en basta yeni ucaklarin yuksek maliyetleri, sonra da sovyetlerin cokusudur.. malum sovyetler aradan cikinca ne b-52'lerin onunde duracak bi ulke kaldi, ne de b-1'in ustun ozelliklerinin geregi..
türk halkının en bilgili olduğu konu
-
o an konuşulan konudur.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
belediye otobüsünde en öne oturup kart/akbil basanların kalan bakiyelerine bakmak.
real madrid'in galatasaray'a özel davet yollaması
-
avrupa'nın en büyük kulüplerinden birisinin, avrupa'nın orta üst sınıf takımlarından birisine yaptığı davettir.
5 nisan 2015 yds'de şeker dağıtılmaması
-
(bkz: osym'ye o konuda ben de cok kirginim)
edit. bu entry i girdim diye üzüldüm. bu başlıkta debe'yi hakeden entry budur. (bkz: #50343145)
ilk dört madde değişirse silahla direniriz
-
buna laf eden cihangirli ılık tipler milli mücadele döneminde yaşasalar niye kurşun sıktırıyorsun diye atatürk'e laf ederlerdi. hümanizminize sokayım.
edit: iomerg katkısıyla entry'nin durumunu anlatan şu müthiş skeci de bırakayım
https://www.youtube.com/watch?v=0eqwc6t12ge
sayın yolcularımız lütfen ahlak kurallarına uyun
-
(bkz: sayın yolcularımız lütfen öpüşmeyin)
(bkz: sayın yolcularımız sevgilinizin elini bırakın)
(bkz: sayın yolcularımız o etek ne öyle hiç giymeseydiniz)
(bkz: ooo sayın yolcularımız manita yapmışsınız)
iran sınırında donarak ölen kadın
-
çoraplarını çıkarıp çocuklarının ellerine takmış, donmasınlar diye. çocuklarıyla sıcak bir yuvada yaşamak varken donarak ölmesi bu dünyanın ne kadar adaletsiz ve iğrenç bir yer olduğunun ispatıdır.
gece boyu sevgilisine sarılarak uyuyabilen erkek
-
benim de aralarında bulunduğum erkek grubu.
âşık olduğum muhteşem varlık tamamen kendi isteği ve seçimiyle benim koynumda uyumayı seçiyorsa bundan daha ötesi zaten olamaz. onun o cennet kokusu, bebek mışıldamaları ve inlemeleri, teninin hissi, kalbinin atışı, boynunun altından doladığım koluma* ve elime verdiği uyku kokulu minik öpücükler, beline sardığım elimi okşaması, ayaklarını ayaklarıma sürtmesi, sıcacıklığı... bağrına alıp uyumak için daha nefis ne olabilir? hele bir de uykusuz bir gün geçirmişsem, sıcacık bir banyo ve ardından bu, aynen nasıl yattıysam öyle kalkarım ve çok da dingin, huzur dolu ve dinlenmiş olarak uyanırım.
ciddi ciddi tesadüfen var olduğunu düşünen insan
-
halbuki matematikten anlasa, topraktan yaratılıp, yılan görünümlü şeytanın kandırması ile yasak elmadan yediği için cennetten dünyaya sürüldüğünü görebilecekti. saf işte..*
still life with woodpecker
-
"yaşadığın çağın seni kurban etmesine izin verme. bizi çökertecek olan, yaşadığımız dönem olmadığı gibi, toplum da değil. suçu topluma atarsan o zaman çözümü de toplumda ararsın."
"aslında bu dünyada iki tür insan var: bu dünyada iki tür insan olduğuna inananlar ile buna inanmayacak kadar akıllı olanlar."
"eşitlik farklı şeylere benzer gözle bakmak değil. eşitlik farklı şeylere farklı gözle bakmak."
böyle hoş cümleler var ama jitterbug perfume'deki ritm sorunu bu kitapta da mevcut. sanki? (okuyalı neredeyse 20 yıl oldu gerçi.)
her şey postmodern bir masaldan yansısa da gerçek dünya bu değil sayın robbins! bir de ortadoğu'dan bakarak yazmayı deneyin...
bekar kadın evi
-
işte kedi medi.