ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ölümden sonra neler oluyor
-
bir bok olmuyor diyen gözümde net cahildir.
üst perdeden egolu yorumlar yapıyorlar. bilmiyorum demek ülkede suç falan sayılıyor da haberimiz falan yok sanırım. spermden insan oluyor, koca evrende manasız şekilde dolaşıyorsun, gelip bir pc araclığı ile ahkam falan kesiyorsun. tüm bunlar olabildiğince saçmayken ya da en azından aklımız varoluş konusuna yetmiyorken, bişey olmuyor ne demek lan. bu sorunun tek cevabı var; o da "bilmiyorum" bu kadar basit. din gerçek olabilir, sadece çürüyebilirsin, ya da bilmediğin farklı bir seçenek gerçekleşir. sekiz kafalı bir başka varlığa dönüşüp başka bir evrende hayatını sürdürüyor olma ihtimalin bile var. adam gelmiş ciddi ciddi bir halt olmuyor demiş. kendinden emin. bu nasıl bir kafa yapısı acaba. bilmesi imkansız olan bir konuda yorum yapıyor. millet uzun uzun yazıyor cahil gibi. çok mu zor bilmiyorum demek. dindarsan inandığın şey belli, değilsen de cevabı bilmiyorum olan bir soru. bu kadar basit.
yaran başlıklar
hacettepe tıp mezuniyetinde bakan kızı protestosu
-
yüreklere su serpen protesto.
murat cagan isimli ögrenci, kürsüdeki mikrofonu alarak hem "yüksek seref ögrencisi" ilanini öğrenciler arasinda ayrima neden oldugu icin istemediklerini anlatip hem de acibadem üniversitesi'nden yatay gecisle gelen, ilk 10 bine girememis bakan kizini elestirmistir. kendisini ayakta alkisiyorum.
bu haberi, bu da videosu.
(bkz: hacettepe tıp'a yatay geçişle giren bakan kızı)
veli kavlak
-
kavlak'larin maradonasi.
debe icin editleme mecburiyeti: yazdigim o kadar sey arasinda, en begenilenin veli kavlak olmasi sanirim evrenin bana "artik yazma." mesaji oluyor.*
anneanne evi detayları
-
-sessizlikten ötürü kulağa oldukça belirgin gelen duvar saati sesi
-kişinin çocukluğuna ait resmin aynanın önünde çerçeveli şekilde bulunması (anneannenin gözünde hep çocuksan demek)
-telefonun üzerindeki dantel
-klasik model bir koltuk takımı
gibi detaylardır.
not: ayrıca çocukken--oyuncak eksikliği (ulan hiç mi oyuncak olmaz bir evde? ne sıkılırdık arkadaş)
üç robot yasası
-
(bkz: asimov) 'un kitaplarinda gecen yasalar butunu.
1) bir robot bir insana zarar veremez ya da bir insanin zarar gormesine seyirci kalamaz
2) bir robot 1. kuralla celi$medigi surece bir insanin emirlerine uymak zorundadir.
3) bir robot 1. ve 2. kuralla celi$medigi surece kendinin zarar gormesine izin veremez.
sevilmediğini kabullenmek
-
dünyanın en acı veren duygusudur. beraber olduğunuz halde sizi sevmediğini bilir ama yanınızdan uzaklaşmaması için bir boyun eğiş, kabulleniş hakim olur. hep yüz gözlenir. her an ben başkasını seviyorum diyecek diye her kelimede kalp ağıza gelir. sevmesin ama gitmesin felsefesi için için yer, aşk bir tutkuya dönüşür.
geceler boyu kendini kandırmak için her tatlı hareketinden belki de seviyor, sevmeseydi böyle yapar mıydı telkinler verilir. ama bilinir ki her telkinin sonu yine kabulleniş yine yıkılıştır. delikanlı adamı bozar *
b vitamini
-
dona sarı rengini veren maddedir.
nikah iptal olduktan sonra nikah gününün gelmesi
-
çok ilginç bi olay. küçükyalı sahilde takılmak isteyenleri beklerim sekiz biram var.
türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları
-
türkçe konuşmayı yazmayı bilmeyen tiplere dert olur. yaşınız kaç? hala öğrenemediniz mi iki tane yazım kuralını yahu?
bahsedilen ruh hastalığı için;
(bkz: mehmet ali erbil'in uzun süredir olay çıkartmaması/#38891726)
baba ile araba kullanmak
-
"oglum yavaş.. oğlum yavaş. boğdun arabayı bas biraz. yavaaş..virajlı burası sakin sakin.. bas oğlum biraz bomboş yol burda bascan. oglum yavaş acelemiz yok ki ya sakin sakin git."
bizde böyle.
unutulmayan garip arkadaşlar
-
ortaokuldayken almanya'da yaşayan ama okumak için anne ve abisi ile türkiye'ye gelen bir arkadaşım vardı ki benim ve ailemin zihninde tam olarak bu kategoride yer etti.
bir yaz tatili bitiminde beni evine davet etti. sohbet, muhabbet devam ederken birden "aa sana ne göstereceğim?" diyerek yerinden fırladı ve çalışma masasının (üstü kitaplıklı olanlardan) en ücra köşesinden bir kucak çikolata çıkarttı. hepsini tek tek nereden, ne kadara aldığını anlattı saatlerce, tabi bu arada bende ikram etmesini bekliyorum. anlatması bitince "çok güzeller değil mi?" diyerek hepsini yerlerine kaldırdı. böylesini ve bunu o günden sonra hiç görmedim.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
(etraftan duyulmasa da inboxlara düşmüş fıkra gibi diyalogdur...)
bir bankamatik sırası, o sırada bir trafik polis otosu gelip banka önündeki park etmiş arabanın plakasını anons etmiştir...
öndeki şahıs para çektiğini, arabayı hemen çekeceğini işaretlerle polise anlatmaya çalışır...
bir polis ortalığı yıkan anonsu patlatır:
-" yüz milyon fazla çek, ceza yazdııık! "...
türk halkının en büyük ortak zevki
-
bekarları "niye evlenmiyorsun", evlileri "niye çocuğun yok" diye sıkıştırmak. evet türk halkı bunlardan sapıkça bir zevk alıyor!