hesabın var mı? giriş yap

  • oğlunu kızından ayıran aile içerir.

    çünkü kızın büyüdüğünde onla rakı içemezsin di mi sayın rakıyı çüküyle içen arkadaş? çünkü kızına uzaktan kumandalı araba alamazsın...

    şimdiden gelin dışlama muhabbeti de başlamış.

    acırım acırım evde daha az sevildiğini hissetmeye başladığında psikolojik sorunlar yaşamaya başlayacak kızlarına acırım.

    kendini dünyanın kralı sanıp da okula başlayınca kendisi gibi çüklü tonlarca çocuk olduğunu görüp hiç bi bok olmadığını anlayacak; sinirden sağı solu tekmelemeye başlayacak oğluna acırım.

    ha bi de hem sizin cehaletinizin, hem oğlununuzun şımarıklığı altında ezilecek gelecek gelininize de acırım.

    bir de erkek evladı, kız evlattan çok sevmeyi barındaran bu mentaliteye sahip yazarları da gördüğümde bu kısır dögüden çıkamayacağımızı gördüğüm için bu millete acırım.

  • hikayemizde evli bir çift, bu evli çift ile aynı evde yaşayan adamın annesi ve daisy isimli bir de köpek var. bu çiftimizin yurt dışına çıkması gerekir ve valide hanım da yaşlı olduğu ve köpeği gezdiremeyeceği için, kaldıkları lojmanın bekçisinden rica ederler: bekçi, her gün daisy’i dışarı çıkartıp gezdirecektir.
    olay, üç gün sonra adamın “her şey yolunda mı?” diye annesini aramasıyla ortaya çıkar.
    -anneciğim nasılsınız, her şey yolunda mı?
    -ayyy oğlum değil, hiç sorma, burada bir manyak var, “dışarı çıkma zamanın geldi teyze” deyip beni her gün zorla bahçede gezdiriyor!”
    meğersem bizim bekçi daisy’i teyze olarak anlamış ve teyzeyi üç gün boyunca zorla kolundan tutup bahçede gezdirmiştir. zavallı köpek ise üç gün boyunca s.çamadığı ile kalıp balon gibi şişmiştir.

  • son yılların yeni trendi.

    dobrayım, açık sözlüyüm ayağına insanların kalbini kırmak moda olmuş durumda.

    özellikle kendinden zayıf ve güçsüz insanlara karşı uygulanan bir çeşit güç gösterisidir bu.

    açıksözlü olmak ile patavatsız ve küstah olmak arasındaki farkı dahi idrak edemeyen insanlardır bunlar.

  • tarihte kaydına ulaşılabilen (şimdilik) en eski meteor kaynaklı ölüm osmanlı imparatorluğu sınırları içerisinde gerçekleşmiştir.

    22 ağustos 1888'de ırak'ın süleymaniye kentinde gerçekleşen ve bir göktaşının bir insanı öldürüp diğerini felç bıraktığı olayın ilk kanıtı, cumhurbaşkanlığı devlet arşivleri genel müdürlüğü'nde bulunan ve osmanlı türkçesi ile yazılmış üç el yazmasında bulunmuştur.

    meteorun düştüğü yeri gösteren harita: görsel

    olay süleymaniye valisi tarafından ikinci abdülhamit'e (osmanlı imparatorluğu'nun 34. padişahı) da bildirilmiştir. araştırmacılar, meteoritics & planetary science dergisinde yayınlanan çalışmada, meteorların neden olduğu başka ölüm ve yaralanma olaylarının tarihsel kayıtlarının da mevcut olabileceğini düşündüklerini belirtmektedir. şimdilik bilinen en eski olay 1888 tarihli bu olaydır.

    çalışmanın sonuçları, yerel makamlar tarafından yazılmış üç belgeye* dayanmaktadır. osmanlı türkçesi ile yazılmış bu eski belgelerin her biri aynı olayı anlatmaktadır. osmanlı türkçesini çevirmenin oldukça zor olması bu tarihi kayıtların bu kadar uzun süredir fark edilmemesinin sebebidir.

    *(ahmet münir paşa ile mustafa faik paşa'nın mektupları makale içerisinde mevcuttur.)

    yazışmalar, meteorun süleymaniye'de (modern ırak) piramit şeklindeki bir tepeye çarptığın ve patlama yarattığını, meteor parçalarının ekinleri tahrip edip, yüzlerce kilometrekarelik ormanı yok ettiğini ve iki kişiyi öldürdüğünü anlatıyor.

    1900'lerin başında süleymaniye'deki piramit şekilli tepeleri gösteren resim: görsel

    meteora dair fiziksel kanıt bulunamasa da araştırmacılar bölgeden bazı göktaşı örneklerinin osmanlı makamlarına gönderildiğini ve olayı araştırırken bu örneklerden bazılarının istanbul arkeoloji müzesi'ne teslim edildiğini belirten belgelerle karşılaştıklarını belirtmişlerdir.

    kaynak: ancientpages - 10.1111/maps.13469